• entryme annemin pek severek kullandigi bir aforizmayla baslamak istiyorum: yemek yaparken kullandigi yagi kremayi sekeri topraga da katsan lezzetli olur.
    cok incikli cincikli yemekler yapar kendisi, o etin suyunu buna katalim, ondan cikan yagi sarapla karistirip bilmemneyin icine koyalim, oeeeh. yaptigi yemeklerin lezzetli olduguna eminim, fakat bu yemeklerin ne goruntusu ne malzemeleri istahimi kabartiyor.

    kendisinin siz deyin 100 ben diyeyim 150 yasindayken cektigi programlar hala evimin guzide kanali pbs'te yayinlanmaktadir. kendisinin gencligini meryl streep'in oynamis olmasi julia child'a yapilan en buyuk iltifat olsa gerek, zira yaslanmis halini ruyamda gorsem korkarim. evet eger oyle yaslanacaksam mumkunse 25 yasimda cakili kalmak istiyorum. mumkunse.
  • tüm yemek bloggerlarının dadandığı amerikalı kişiliktir. meryl streep tarafından beyazperdeye de dökülmüş 1.88lik hatundur. yemek yapma mevzusunda özürlüykene, paris'e gidince bir aydınlanmaya erişerek tencere tavaya sarılmıştır. neyse benim anlamadığım, madem julia child'ın kitabından alıp tarifi koyuyosunuz, ben ne anladım bu işten. fotoğraf blogu olsun o zaman o he?
  • --- spoiler ---

    1948 yılında 2. dünya savaşı sırasında, amerika’nın sri lanka’daki istihbarat üssünde tanıştığı kocasıyla kendini bir anda paris’te buluyor. o yıllarda martha stewart daha new jersey yaylalarında uçurtma uçuruyor. ( hiç sevmiyorum ki )

    hayatında hiç yemek yapmamış olan 36 yaşındaki bu kadın, (evet bu yaştan sonra yemek yapamam diyenler için gelsin)sadece kocasını doyurmak amacıyla, dünyanın en önemli yemek okulu le cordon bleu’ye başvuruyor. ev kadınları için üstünkörü hazırlanmış olan kursa kaydolmayı reddedip, daha zorlu bir programda yer alabilmek için, okulun bodrum katındaki askerlerin eğitildiği sınıfa yazılıyor. 1.88 metre boyuyla hayatında ilk defa göze batmıyor.

    hollandaise ve bearnaise sosları arasındaki farkı bilmemenin ayıp olduğu bir ülkede inat ediyor ve diplomasını alıyor. ilk kitabını yazması mükemmeliyetçiliği yüzünden 10 senesini alıyor. 785 sayfayı bulan bu ansiklopediyi önce hiçbir yayınevi kabul etmiyor. ancak, bir yumurta tarifini geliştirirken bile bir orduya yetecek kadar yumurta harcanmış olan bu cevheri sonunda birileri keşfediyor ve işte o kitap bugün 40. yılını kutluyor. kitabını takiben televizyonlarda bilinen ilk yemek programını hazırlayıp, o güne kadar karınlarını donmuş gıdalar ve tatsız güveçlerle doyurmuş amerikan halkının gözlerini daha lezzetli bir dünyaya açıyor.

    bu şarap düşkünü, enerji dolu, komik, sabit fikirli, kalın titrek sesli, dağ gibi kadının adı julia child ve ben onu çok seviyorum.

    fransa’da yaşadığı yılların anlatıldığı kitap için verdiği röportajda, 90 yaşında olmasına rağmen, 50 küsür sene önce paris’e adım attığı gün yediği ilk yemeği en ince detayına kadar hatırlayan bir kadın.

    julia child’ı bu kadar sevmemin sebebi sadece bu inanılmaz hafızası değil. beni en çok etkileyen özellikleri inatçılığı, bilgiyi cömertçe paylaşması, yanlış yaptığında asla özür dilememesi ve ağzından düşürmediği “ben yapabiliyorsam, siz de yapabilirsiniz.” cümlesi.

    --- spoiler ---
  • mizah anlayışı , aşçılık yeteneği , servi boyu haricinde iyi de bir aşık olan kadın
    http://www.vanityfair.com/…/julia-child-0908-05.jpg
  • boeuf bourguignon tarifini yapmayi kendime challenge edindigim usta kadin. henuz hazir hissetmiyorum ama. once mastering the art of french cooking eserini okumaliyim. :(
  • bugün 100. doğumgünüymüş kendisinin. google çok tatlı bir görsel hazırlamış. http://www.google.com.tr/…2/julia_child-2012-hp.jpg

    kendisi o mütevazi hali, komikliği, sesi ve sıradan duruşuyla bütün bir amerikaya yemek kültürünü kazandırdı. bu da yetmemiş herkesin sevgisini kazanmış. çok güzel ve önemli bir şey bu.
    julia child ile ilgili bir de film izlemiştim ondan sonra daha da merak salmıştım kendisine. bizdeki altın gününe giden tontoş teyzelere benzetiyorum onu. sıcak, sakin, keyifli ve yemeğe düşkün..iyi ki doğmuş ve yaşamış. bir değer yaratmış en azından. ne mutlu ona.
  • 1980´ler ve oncesinde amerika´da yasamıs tanıdıklarımın cogunun mutfagında, kırmızı-beyaz kareli yemek kitabının bulundugu amerikan ikonu. o senelerde yemek pisiren her amerkali almıstır heralde kitabını.
  • şarap aşığı aşçı.
  • "mastering the art of french cooking" adlı iki ciltlik kitabın yazarlarından biri. (diğer ikisi "filmdeki" fransız arkadaşları.)

    kitaplarının en takdir ettiğim yanları, uzun süren yemekler için süre vermesi ve bu süreyi daha da uzatabilmek için teknikleri tarife eklemiş olması. böylelikle dr oetker paketinden çıkmayan ve milföy hamuruyla yapılmayan kruasan için 11 saat gerektiğini, sabah kahvaltıda fransızlar gibi baget ekmek yemek istiyorsak gece boyu çalışmamız gerektiğini öğrenebiliyoruz.

    bazı yerli yemek yazarlarıyla bir karşılaştırma olmuş ancak bir durum farkı olması nedeniyle bizimkilerin bir suçu yok diyeceğim; wasp julia, çoğunluğu fransız mutfağına fransız olan bir ülke için yazmıştır kitabını. soğanın istenen şekilde doğranmasının tekniğinden tutun da kullanılan aletlere kadar detaylar resmedilmiştir. öte yandan, leman cılızoğlu eryılmaz ekolü numaralı liste şeklinde tarifli kitap yazarlarımız okur kitlesinin soğan doğramayı, pembeleşinceye kadar kavurmayı ve kulak memesi kıvamının ne olduğunu bildiğini varsaymıştır. bu varsayım leman hanım'ın kitap yazdığı çağda pek doğru olsa da günümüzde geçerliliğini kaybetmiş, julia'nın kitabını bir boy öne çıkarmıştır.

    öte yandan julia child'ın kitabının da sıkıntıları var. metrik sistem yerine kendi arşın-okka sisteminde kalmış üç ülkeden** biri olan abd orijinli bir kitap olduğu için tarifler metrik değil. oturup çevireceksiniz.

    konunun geneli için (bkz: yemek kitabı)
hesabın var mı? giriş yap