• bir hemcinsi olarak, benim bile gözlerimi alamadığım büyülü bir varlıktır. bir kadında olması gereken tüm detayları bünyesinde barındırır:

    [duru/doğal]

    http://venus.provocateuse.com/…iette_binoche_01.jpg
    http://www.leninimports.com/…binoche_gallery_17.jpg

    [şuh/seksi]
    http://terresdefemmes.blogs.com/…liette_binoche.jpg
    http://i28.photobucket.com/…/juliette_binoche00.jpg

    [çocuksu/sevimli]

    http://www.nndb.com/…ople/970/000025895/binoche.jpg
    http://imstars.aufeminin.com/…he-20050803-59849.jpg

    [muzip/yaramaz]

    http://4.bp.blogspot.com/…s400/juliette+binoche.jpg

    [asil/zarif]

    http://imstars.aufeminin.com/…e-20070111-197222.jpg
    http://crazy4cinema.com/actress/imgs/binoche.jpg

    [gizemli]

    http://photogallery.tiscali.it/…iette_binoche/f.jpg

    krzysztof kieslowski'nin trois couleurs'ındaki mavi ve kırmızıdaki rolü ile girdiydi benim hayatıma, daha sonrasında leos carax'ın mauvais sang'ı ve les amants du pont neuf'u ile "dünyadaki en güzel kadın bu" diyebilecek kadar iddialı bir cümle kurmamı sağladı. kesinlikle dünya üzerinde binoche'dan daha güzel bir yüze, daha güzel bir vücuda sahip binlerce kadın vardır, ama bu kadar fazla karakteristik detayı bir arada taşıyıp da, bu kadar orjinal duran bir kadın daha yoktur.
  • hiçbir erkeğin kayıtsız kalamayacağı hatunlardan..çikolata filminde insanın lezbiyen olasının geldiği insan güzeli..ve aynı zamanda inanılmaz karizmatik ve başarılı bir oyuncu.
  • elmacik kemigi uzerine bienal tesekkul edilse, et beni uzerine panel duzenlense, beyaz ten hususunda kongre tedarik edilse ucunde de kafaya oynayacak bir insan.
  • kieslowski, juliette binoche için “varolmanın dayanılmaz hafifliği’nde bu gizemli kadını seyrederken bir gün onunla çalışacağımı biliyordum” der. mavi’deki performansıyla ilgili olarak chicago sun times’dan roger ebert, “ o, saf güzelliğiyle o kadar zarif ki, onun yüzü bu tür bir rol için öylesine uygun ki... çünkü düşündüğünü ve hissettiğini o denli yansıtıyor ki, bunun dışında başka bir şey yapmasına gerek yok” der... binoche içinse kieslowski o güne dek çalıştığı yönetmenlerden çok farklıdır, kibar bir yabancıdır, naziktir ve aralarında mahremiyetsiz bir dostluk gelişmiştir. binoche’un yaptığı filmler içinde en yürekten hissettiğini söylediği film olan mavi’deki oyunu, ona uluslararası bir şöhret getirir. 1993 venedik film festivali’nde ve 1994 fransız film akademisi’nce (cesar) en iyi aktris seçilir.
  • dogallik. mis gibi yapmamak.

    oturmak. ayaga kalkmak. su icmek. yemek yemek. opusmek. konusmak. bakmak. sadece bakmak.

    guzellik.

    gulumsemek. rahatlik. ictenlik. farkindalik. huzun. kirilmislik hissi. zerafet.

    juliette.

    juliette binoche. juliette binoche. juliette binoche.
  • kısa kut kesim saclı, kayhverengi gozlu, kalemle cizilmis gibi ince dudaklı, celimsiz bir oglan cocugu gibin fizikli bir kadın nasıl oluyor da dunyanın en guzel kadını oluyor diye insanın kendine sormaktan edememesine sebebiyet verem hatun kisi. guzelligin vucut parcaları ile degil ifade ve durusla ilgili oldugunun en guzel ispati.
  • hani filmlerde bir klişe vardır, başrol kadın oyuncu, gündelik, makyajsız, kuaförsüz haliyle başrol erkek oyuncu tarafından fark edilmemekte, bu durumdan acı çekmektedir. ama bir sahne gelir, kadını giydirirler, makyajlarlar, kuaföre gönderirler, en dekoltesinden bir kıyafet giydirirler ve çoğunlukla ağır çekimde kadraja sokarlar. bacaktan başlayarak yukarı doğru röntgenci bir bakış atarız kadına. başrol erkek oyuncu da gözlerini belerterek onu görür, o anda aşık oluverir, "yu ar so bituful" diyerek yatağa atma altyapı çalışmalarına başlar.

    işte bu suyu çıkmış, canımıza tak etmiş klişeyi ters yüz eden kadındır bu.

    --- spoiler ---
    jetlag isimli filme makyajlı, süslü püslü girer önce...
    sonra kafasından aşağı dökülen sirke sosu sebebiyle duş almak, makyajını temizlemek, doğal haline dönmek zorunda kalır... ve jean renonun neye uğradığını şaşırdığı, kendisine büyülenmiş gibi baktığı an o andır.
    reno'nun melül bakışlarını gören binoche sorar "ne var ne oldu?" diye..
    hiçbişey diyemez reno tabii, arkasını döner, uyuyormuş gibi yapmaya çalışır, şaftı kayar.
    --- spoiler ---

    en çok kıskandığım kadınlardan biridir bu, itiraf ediyorum...
    yaşlanmış olsa da ayrı bişey kendisi...
  • kendisine ait bi' din varsa eğer, tası tarağı toplayıp geçebilirim.
  • kendisine ait bir dinin mensubuyum.
  • şimdi bu kadın tabii ki dünyanın en güzel kadını değil ama duyguların en güzel yansıdığı kadın galiba. yani kadın bi gülüyor, mutluluk saçan bi gülümseme. düşünceli bakıyor, sen de öyle oluyorsun. bi duraksıyorsun, dalıyorsun falan. sonra hüzünleniyor, ağlıyor, uzanıp gözündeki yaşı silmek istiyorsun.

    işte böyle bir şey.. :(
hesabın var mı? giriş yap