• bu ülkede 6 yıldan fazladır yaşayan birisi olarak hakkında birkaç kelam etmeyi kendime hak biliyorum: -

    1. öncelikle, katar'da monarşi var. bir kral var, kralın ailesi merkez aile (al thani ailesi), etrafında 10 taneye yakın güçlü aile (al fardan, mannai gibi) onların da etrafında daha güçsüz aileler var. yani modern ifadeyle aslında bir kabile devleti başlarında da bir lider var. devletin lideri thani ailesinden ama kritik noktalarda bu güçlü ailelerden insanlar var, bir denge politikası gibi. zaten katarlı nüfusu 300.000 civarı total popülasyon olan 3.000.000'un % 10'u sadece. sherlock was here eheh. bu bilgiyi aklınızda bulundurun, güncel fifa olaylarını bu bağlamda aşağıda anlatacağım.

    2. katar 100 yıl önceye kadar incicilik yapan küçük bir kabile idi. zaten gittiğinizde bu iklimde kim yaşar ne eder dersiniz. bir nehir bile yok. toprakta pek birşey yetişmez. bu nedenle her şeyde bir inciye atıf vardır. pearlingilizce inci veya luluarapça inci referansını her yerde görürsünüz. 100 yıl kadar önce doğal gazın bulunmasıyla tarihi değişir. petrolün doğalgazın olduğu yerlerden eksik olmayan ingiliz krallığı da katar tarihine böylece girer. bp,shell ülkeye çöker. gaz sayesinde ülkenin kaderi değişir. bağımsız devlettir ama ingiliz etkisini her yerde görürsünüz. ingilizler önce standard satmışlar, sonra standardları uygulayacak mühendisleri satmışlar sonra o standardlara uygun iş yapacak şirketleri getirmişler, yetmemiş uyuşmazlık çıkarsa diye avukatları getirmişler. ülke bağımsız ama ingilizler sağıyor. neyse, esas hızlı şehirleşmeleri son 20 yılda gerçekleşir ama. bu nedenle dubainin biraz gerisindedirler çünkü dubai o gelişmesine çok daha hızlı başlamıştır. bir de dubai birleşik arap emirliklerindeki bir emirlik olması hasebiyle popülasyon olarak da güçlüdür. katar'a da zamanında emirlik olması yönünde telkinde bulunulmuş ama katar ben bağımsız devlet olacağım demiştir.

    3. katar'ın diğer bir atılımı da dünya kupasını almasıyla olmuştur. o büyük kuleler, ciddi şehirleşme, havalimanları, otobanlar, stadlar, metrolar vs dünya kupasının kazanılması ile aşırı hızlanmıştır. yanlış olmasın 200-300 milyar dolar para harcadılar bu yolda. katar zengin midir zengindir. ama 300.000 kişilik nüfus için ufacık bir ülke için zengindir. yani öyle güçlü bir devlet diyemeyiz, popülasyon yok bir kere. ama o kadar ufak alanı bu kadar şeyle donatmak çok kolay. zaten o kadar doğal gazdan çıkan para 300.000 kişiye bölüşünce halk da zengin olabiliyor. mesela ummanda da petrol var. ama halkı bu kadar zengin değil neden çünkü popülasyon çok daha fazla. parayı bölünce o zenginlik çıkmıyor. bir ummanlıyı taksi şoförü olarak görebilirsiniz ama bir katarlıyı normal iş hayatında görmeniz bile zordur.

    4. demografi ve şehirleşmeyi açacak olursak, ülkenin temel şehri doha başkenttir. nüfusun çoğu buradadır. diğer ufak şehirler hep endüstri içindir, endüstrisi de malum doğal gaz temelli. o stadyumların çoğu bu doha'ya bağlı. bir stadyumdan diğerine arabayla 1 saatte ulaşırsınız en fazla. istisna al khor'daki al-bayt stadyumudur. nüfusun %10'u katarlı demiştik. gerisi expattir. expatlerin yaklaşık sanırım % 70'i erkek, 3. dünya ülkelerinden gelen, işçi sınıfıdır. şartları baya kötü şekilde çalışırlar. diğer kesim de işte hizmet sektörü, bankası, inşaatı, perakendesi vs müdüründen çaycısına kadar çeşitli maaş skalalarında beyaz yaka mavi yaka işçiler. ben de bu gruptayım işte, şükür halimize.

    5. katarlılar doğunca beleş arsa, faizsiz kredi, bedava eğitim sağlık gibi haklar kazanırlar. dışarıdan katarlı olmak imkansızdır. evlenseniz de böyledir, ülkede gayrimenkul alsanız da böyledir. katarlılar genelde katarlılarla evlenirler. bu nedenle maalesef aslında akraba evliliği yaparlar bu da doğum sağlığını etkiler.

    6. katarlılar genel olarak birleşik arap emirliklerine göre (dubai, abu dhabi) gibi daha içine kapanıktır. daha muhafazakardır. o nedenle ülkede sınırlamalar oralara göre çok daha fazladır. 1. maddeye şimdi bakın. ne demiştik: aileler. işte aslında çoğu yasama bu ailelerin meclislerinde bir kaç güçlü kişinin iki dudağının arasından çıkar. iktidar kral veya emir onların istemediği şeyleri çok yürürlüğe koymaz. dünya kupasındaki alkol kısıtlaması bunun bir örneği. yeni yeni gözlemlediğim şeyler oluyor. mesela twitterda saygın birisi bir şeyden şikayet ediyor mesela aşısızlar avmlere girebilsin gibi. bir iki gün sonra bir yasa çıkıyor o şikayet ettiği şeyle ilgili. böyle bir ülke.

    7. ülkedeki bu muhafazakarlık sizin karşınıza pek çok yerde çıkar. saçma yerlerde saçma kurallarla karşılaşırsınız. mesela çok turistik bazı yerlerde kamera ile fotoğraf çekmek yasak, ama telefonla serbest, neden? çünkü bir kaç kişi öyle istiyor, kuralı öyle koymuşlar.

    8. ülkede bir yandan özgürlük de vardır. yani aslında katar suudi arabistan ile birleşik arap emirlikleri arasında bir yerde. ne çok serbest ne çok kısıtlı. kadınlar sosyal hayatta, araba falan sürer, çalışır, mini etek, bikini falan giyebilir. ama alkol sınırlı yerlerde alınabilir veya toplum içinde cinsel yakınlaşmalar çok tehlikelidir. öyle namaz kılma zorunluluğu falan yoktur. cuma vakitlerinde ticaret 2 saatliğine durmak zorundadır ama. işin açığı bir türk öyle hayatı çok değişmeden katar'da yaşayabilir. bir avrupalı da biraz fedakarlık yaparak.

    özel sorusu olan bana yazabilir, ama genel olarak bu özet okuyanlara bir çerçeve verecektir diye düşünüyorum.

    debe editi: arkadaslar guzel yorumlar icin cok tesekkurler. epeyce soru ve fikir varmis. herkese donuyorum ama islerim yogun, mesaj kutusu doldu. yavas yavas donuyorum.
  • ortadogunun dogalgaz zengini ve cografi olarak kucuk ulkerindendir.bu şehire yerleşeli 1 ay kadar oldu ilk izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.

    thy ile ucusumdan baslar isek ;

    yolculuk fazla yorucu gecmiyor 2 3 saat arasi bir ucus suresi soz konusu.ucakta, geneli turk olmak uzere her ulkeden insanlar gordum, turklerinde onemli bir kismi antakyali.benim gibi ucakta cakir olup sonra hostese "iciyoruz ama orada basimiza bi is gelmesin neticede seriat filan"geyiklerinden sonra(ah bi turkiyeye inis yapacakti ki`*`) baskente geldik. doha'ya iner inmez boyle birinin sizin saclarinizi fonle kurutuyormuscasina bir esintiyle karsilasiyorsunuz,gecmesini bekliyorsunuz ama nafile o esinti, nem ve sicak buranin degismezi.hos ilk geldigim zaman ki iklimle simdiki arasinda dunya kadar fark var su an adeta ankara ilkbaharini yasiyoruz.yani kleopatra gibiyim`*`.gece yarisi eve giderken dikkatimi ceken ilk sey inanilmaz arabalar olduguydu agzim acik kaldi lan resmen, ferrariler,porsche ler ve eskiden beridir hayalini kurdugum lamborghini gallardo ile kirmizi isikta yan yana duruyorduk, inip "abi bi gaza bassana sesini duymam lazim" dememek icin kendimi zor tuttum.ogle saatlerinde cami actigimizda yuzunuze asfalt egzoz ve erimis lastik kokulari carpiyordu onceleri.toyota land cruiser burada o kadar cok ki 90 larin istanbul'unda sahin ve broadway yogunlugu gibi , adeta katar resmi sponsoru.ve sasirdigim iki sey daha, biri ortadogunun en buyuk alisveris merkezlerinden city center da bile wc lerin adana otogar wc lerinden bile kotu olmasi, ikincisi ise petrol istasyonlari yani benzinlikler; mantik olarak turkiye ile kiyasla sey gibi oluyor; turkiye lezzetli olmayan sadece isim yapmis pahali bir restoran, katardaki istasyonlar ise kohne ama inanilmaz guzel yemekler yapan surumden kazanan esnaf lokantasi.bizim sehirlerarasi yollarda kirsal motorin satan yerlere benziyor.`*`super benzinin litresi tl ile 45 kurus buna dikkat.
    (bkz: türkiye'de yaşamaktan nefret etme sebepleri)

    gelelim sehrin sosyo kulturel yapisina;

    sehir nufusu, sehir diye bahsediyorum ama katar demek doha demek zaten. onun disinda 50-70 km arasi mesefedeki birkac yeri var bildigin col, ancak insaat halinde ve bu santiyelerin kamplarinda yasayan insanlar mevcut.nufusu 1.5 milyon civaridir, bunun 500 bini katarli arap, 300 bin civarinda lubnanli,suriyeli , iranli , misirli filan yani diger arap ulkelerinden.400 500 bin civarinda uzak dogu ve asya ulkelerinden.ve bu ulkeler baslica, iscilerin cogunlugu nepal, hindistan , saglik, temizlik, cocuk bakimi vs vs gibi araplarin islerini yapmak icin var olan sektorler flilipin ve taylandli vs. hatun kizlarimizdan olusuyor.kalanlar ise abdli , avrupali, turk ve afrikalilardan olusuyor.kuresellesen dunyayla artik her gencin ortalama zevkleri hemen hemen ayniyken ve kisilik olarak her bireyi ayri bir birey olarak degerlendirmek gerekir farkindaligi ile yasayanlarla ilgili biraz genelleme yapalim;

    misafirperver turkler gibi.

    katarli araplar: geneli sicak kanlilar ve sonradan gormeler.kadinlari, kara carsafin modasini yaratmis durumdalar(yuz kisimlari genelinin acik), inanilmaz bakimli ve 15 cm topuklularla gezebiliyorlar,ulkede her kose basi guzellik salonlari spa merkezlerinden gecilmiyor he bunun yaninda tamamen kapalilarida var ninja misali.yabanci erkeklere hic pas vermiyorlar cunki katar disindan biriyle evlendikleri zaman vatandaslik haklarinin cogunu kaybediyorlar ve devlet yardimlarindan yararlanamiyorlar ancak tv lerden behlule mehlule agizlarinin suyu akarak bakabiliyorlar.erkekleri ise dunyayi ben yarattim havasindalar ilginc sekildeki sakallari (antakya berberleri sagolsun)burun buruna degdirerek selamlasma sekilleri, 16 17 yasindaki veletlerin altindaki inanilmaz arabalar ellerinden dusmeyen bb(bu toraklarda bb kullaniliyor iphone cilginligi yok) leri ile nargile kafelerde takiliyorlar.zamaninda babasini devirerek iktidara gelen simdiki emir el tani tum yeralti zenginliklerini kapitalist ulkere peskes cekerek ulkesinin inanilmaz zenginlesmesini saglamistir, he bilinmez ama yillar sonra bu enerjileri tukenirse eski bedevi gunlerine donerler mi ? ortadogunun en buyuk abd ussu buradadir,el cezirenin merkezidir ayni zamanda, tum gun bizim samanyolu tv gibi bop cigirtkanligi yapar,besar esadla acar onla kapatir yayinlarini.bi bayram zamaninda kralin kafasina esip katarli herkesin kredi karti borclarini sildirdigini duymustum.bir de oyle yasalari var ki katarlilari koruyacak yonde, akliniz hayaliniz durabilir.mesela bir isletme dukkan vs acacaksaniz muhakkak bir katarlinin kefil olmasi gerekiyor dolayisiyle oradan da olusan bir pazar var.

    katarli olmayan araplar: ulkede sayilari azinsanmayacak kadar coktur. cagdas cizgileri vardir en azindan suriye, lubnan ve misirlilari. bu baglamda turklerden pek farki yoktur tip olarakta cok benziyorlar.ulkedeki yemek kulturunun cesitliliginin sebeplerinden biri de onlardir. benim de en sevdigim sofradir suriye/lubnan sofrasi.bizim yunanlilara ermenilere bok attigimiz su yemek bizim bu yemek bizim mottosunun aslinda onlarin yemeklerinin bircogundan esinlenilmis oldugunu gormek hic te sasirtici degildir.biliyorsunuz ortadogu tarihtir, dindir,kulturdur, insanliktir .

    hintliler:her yerden cikabilirler bastiginiz yerden bile`*`.araba surerken burnunu karistan cok adam gordum ama iki elle karistiran ancak bir hintlidir.kendi kulturlerinin cogunu buraya tasimislardir. 25th hour filminde edward abimizin bahsettigi irkcilik iceren "kori soslariyla her yeri kokutan igrencler" repligine cok gulmustum ama inanin bana evleri arabalari ustleri baslari kori kokar mi, ya kokuyor!giyim olarak dunyanin 80 ler modasi onlara yeni ugramis detaya girmeyecegim sadece ispanyol paca pantolan diyorum ve garip gomlekler.bir de kafa sallamalari yok mu, street fighter daki dhalsim karakterinin neden kazandiktan sonra kafa salladigini boylece yeni ogrendim 24 yasimda`*`baslarda yarilmamak elde degildi ama simdi alistim.kerla bolgesinden olanlari musluman genelde, farkli bolgelere ayrilmislar kendi dillerinde kendileri bile anlasamiyor o yuzden kendi aralarinda ingilizce konusuyorlar ama o ingilizceden de biz bisey anlamiyoruz*sicak kanli insanlar , tip olarak turklere benziyorlar ama onlarin 4 5 ton koyu tenlisi, turkiye de gorsen davulcu sanarsin* farkli kulturleri tanimak benin icin harika oldugundan yine sempatiyle bakiyorum.

    nepaliller,uzakdogulular:is ortamindaki en samimi arkadasim nepalliydi buradan istifa edene kadar.cok kral adamdi katmandudan dinlerden sunlardan bunlardan cok konustuk cok gulduk, sans seninle olsun frendo.nepalliler ezilmis ve hor gorulmus bir toplum hemen hemen her nepalli burada agir isci ve cogu isci de burada kazandiklarini ulkelerine coluk cocuklarina yolluyorlar.sabahtan aksama kadar calisip turk parasiyla ayda 700 tl civari kazaniyorlar.gelelim uzakdogululara once kizlarindan bahsedelim,inanin onlar da olmazsa ortadogu daki bu ulkede 3.dunya savasi cikardi, ama tasla sopayla degil baska biseyle`*` cogunlugu tayland ve filipinli.onlarda nepalli erkek iscilerin tersine kocalarini coluk cocuklarini ulkelerinde birakip buralara calismaya gelmisler, ulkelerine para yollularlar.bu yuzden olu yiyicileri coktur ve barlarda surusuyle vardir dikkatli olmak lazimdir.yasadigim bir olayi anlatmayi sonraya birakiyorum.uzak dogulu erkekler ise(japon,kore vs) belli bir statusu olan tipler olarak gozukuyor.

    abd vatandaslari: burada first class denilen siniftandirlar. bir katar vatandas ile hatta gizliden onlardan daha fazla haklara sahiptirler, dolayisiyle siz de ne kadar bati tipi ne kadar beyaz ten varsa burada size yapilacak muamele o kadar iyi olabilir.geneli eglenmek icin bes yildizli otellerin barlarini, diskolarini tercih eder, ust duzey yerlerde calisirlar ve ayliklari min 10 bin 15 bin dolardan baslar.sarhos olmasini iyi bilirler ve land cruser yerine gmc ve chevrolet tercih ederler.go home yankees demeye hakkin yoktur cunki buralar onlarindir.

    avrupalilar: yine kazanclari itibari ile birinci sinif sayibilecek kitledir.toplu halde dolasirlar.avrupanin artan issizlik oraniyla, burada yuksek paralara calisan ogretmeniydi, muduruydu turunden sifatlara sahiptirler.kizlari candir, barlarda tanisilinca hele nimettir.muhabbetleri iyidir gun icinde magruz kaldiginiz tum insanlik disi muameleleri gerek guzellikleriyle gerek eglenmesini bilen tavirlariyla sokup alirlar`*,her gecen gun sayilari artmaktadir.veeeee turkler`:kazanclari turkiyeye gore cok iyidir ayni is karsiliginda turkiye ye gore 2, 3, 5 kati para kazabilirler.ama buna ragmen bile 1.sinif degildirler 2.sinif ve 3.sinif olarak gecerler.ust duzey turk insaat sirketlerinin varligi sayesinde sayilari azimsanamaz ama asil sayiyi arttiran suphesiz antakyalilardir.antakyanin neden zengin bir kiyi kenti oldugunun perde arkasindadirlar.hemen hemen nusayri kokenli her ailede, arap yarimadasinda calisan bir aile bireyi mevcuttur.geneli burada berber ve lokanta sahibidir.ama malasef ki burada ki antakyalilar ilkokuldan liseden vs. hemen sonra bir takim sebeplerle gelen iyi kalpli, candan ama egitim seviyesi dusuk kisilerden olusmaktadir.tip olarak lubnan ve turkiye karmasi diyebiliriz klasik antakyali iste.turkiye de azinlik olupta issizlikten kirilan bircok yer varken antakyanin durumu biraz farklidir.bu farkliligi yaratan da suphesiz ortadogudur.ama degisen,kiskirtilan ve masada coktan parcalanmis ortadogu ilerleyen gunlerde herkes icin cok farkli olaylara gebe gibi gozukmekte bekleyip gorecegiz.ayrica konsoloslugun duzenledigi turk futbol takimlari turnuvasi mevcuttur.

    son soz : buraya gelmek isteyenlere azicikta olsa yardimim dokunduysa ne ala, ilk geldigimde sagolsun birkac yazar arkadas bana cok yardimci oldular.katara gelme ihtmali olan kisilerin buralara gelip en azindan denemelerini tavsiye ediyorum.kutsal topraklardan selamlar:)

    aylar sonra gelen edit : baska seceneginiz varsa gitmeyin aq. iki kurus para icin yemeyin omrunuzu.
  • ulan zibilyon yildir yasadigim cografya hakkinda girim olmamasi da ne acaipmis kendime kizdim. neyse sabah aklima takildi onu yazayim bari.

    buyukresimillumunatisendeyargilanacaksin bill gates - tayfasi olmamak icin cok direniyorum zihnimde ama surekli de "olmaz ki, boyle de olmaz ki" dedirten olaylar silsesi gozlemlemekten cigerimiz soluyor.

    simdi bilen bilir, dogalgaz fiyatlari 2016 basinda bir dibe vurdu, sonra yatay seyretti biraz artti sonra da 2020'de bi dibe vurdu. bu surede katar 2017'den sonra blokaj yedi cevre ulkelerden , marketi daraldi, suriye isleri ters gitti , boru hatti kuramadi... bu adamlarin gaz rezervi ise inanilamz fazla. butun olay bu dogalgaz ve iranla ortak saha kullaniyorlar.

    simdi tum bu ahval ve serait icinde, katar iceride de baya kemer sikti, iste blokaj zamaninda turkiye'nin askeri destegi isleri stabil tutabildi, karde$ ulke katar oldu odur budur ama 2016-2020 arasi hem butce anlaminda hem de icerideki siyaset anlaminda cok calkantili idi katar'da.

    yani tek ihrac urununun fiyati dip, onu da ancak gemilerle satabiliyorsun, tek kara sinirinin ucunda tanklarla suudi arabistan bekliyorz, yegen amca kuzen neticede ama bir husumet var, belli ki cokecek malina,

    bu kadar kotumser bir ortamda 2018-2019'da bunlar kuzeydeki dogalgaz yataklarinin uretim kapasitesini lng cinsinden %200 arttiracaklarini duyurdular. ona gore fizibiltie basladi falan fistik iste ihaleler verildi (simdilerde hala insaatlar suruyor.)

    fakat yani 2018-2019 penceresinde baktiginda, ulan ne urunun fiyati fiyaaaat ne butcen butceee,,,, dagildin dagilacaksin yani diyoruz biz, ama bir yandan da cidden cesur bir hamle takdir de etmiyor degiliz, tek dusunce, buyuk kumar cidden.... cunku iceride ortam bildiginzi gibi degil, buyuk buyuk projeler iptal oluyor, 20bin$ uzeri alan expatlar isten cikartiliyor, devlet foirmalarinda personel kiyimlari, bir anda ruslarla anlasma da yapiyorlar , rus dogalgaz devi katar qas'a ortak oluyor falan filan , cok calkantili donemler yani.....

    simdi bakiyorsun avrupa-rusya durumuna, katar'in 2018-2019'da o dip fiyatlara ragmen, o dev butcelerle ve hazir market yokken %200 arttirma kararini alip tam da bu gunlerde ve seneye yetistirmek icin bu hamleleri yapabilmesi icin birinin cidden 2 2017'de

    "abiler 2021 gibi rusya avrupa arasi ukrayna uzerinden acilacak, katar dogalgazi kritik onem arz edecek, suriyede isler yolunda gitmedi boru hattini geciremedik ama lng uzerinden kapasiteyi arttirmaniz lazim, orada kaybettigimizi likit uzerinden halletmeliyiz, butce/sartlar, dogalgaz fiyatinin bu gun onemi yok, hazirliklarla baslayin 2022'ye yetistirin." denmis olmasi lazim ki anca iste 2022-2023 gibi tesisler hazir olsun.

    ne tesaduf cidden. ya da buyuk bir vizyon. helal olsun thani reis.

    debe editi:
    kozniku badimle bir teati sonucu su sonuca yaklastik:
    dunya planlar icin fazla kaotik bir yer oldugundan mutevellit, once eylemler olur, arkasindan eyleme gore planlar olur. yani planlar vakalari ve eylemleri takip eder. katar'in dogalgazi neticede sinirsiz oldugu icin, monopol olmasinin gucu ile lng projelerini %9999999999999999 da arttirabilir halde iken, bu gucu ile piyasadaki diger oyuncularin lng projelerini rafa kaldirmasini istedigi zaman sagliyor. katar'in da bu hamleyi yaptigini goren avrupa devletleri, rusya ile dogalgaz uzerinden restlesmenin olasi oldugu bir zaman dilimine girdiklerini anlayabiliyorlar. siyaset dedigin sey bir cok yerde hem tavuk hem yumurta iliskisi.
  • bahreyn, mısır, suudi arabistan ve bae'nin an itibariyle ilişkileri kopardığı ülke. sebep olarak el-kaide ve ışid'e maddi destek gösteriliyor.

    reyizimizin bir kankasını daha harcıyor dış güçler.

    ayrıca sanırım 3-4 ay sonra keter olarak adlandırılır bizimkiler tarafından.

    edit: nasıl kucaktaysak qatar diye anılıyor bırak keteri
  • türkiye'den bakarak anlaşılmayacak kadar güvenli bir ortama sahip, zengin körfez ülkesi. 2,5 milyona yakın nüfusun sadece 400bini katar vatandaşı iken geriye kalanların tümü yabancıdır. bu yabancı nüfusunda 1 milyondan fazlası devasa şantiyelere ait işçi kamplarında yaşadığından çok ortalıkta göremezsiniz.

    dünyanın en güvenli ülkelerinden birisi olmakla birlikte, en zenginidir. türkiye'deki genel arap algısının ötesinde, yerel nüfus da oldukça eğitimli ve kibardır. belirtelim, türkiye'deki bu algı ağırlıklı olarak suudilerle örtüşüyor ve sebebi de sanıyorum hem tarihi geçmiş hem de suudilerin 26 milyonla körfez bölgesindeki nüfusun büyük çoğunluğuna sahip olmaları. katarlılara dönersek, geneli iyi eğitimlidir, olmayanlar da en azından kibardır.

    yabancıların ise mısırlı ve hintliler dışındakilerle denk geldiğiniz sürece insanlığa dair ümitleriniz yeşerir. oto galeri ve emlakçılar * dışında mısırlılarla mecburi kesişim noktanız zaten çok olmaz. oturduğunuz semt de hint mahallesi ya da apartman semti değilse, avrupadaki gibi sakin ve huzurlu bir hayat yaşarsınız.

    entry'nin girişinde bahsettiğim güvenlik konusunda birkaç örnek vereyim.
    - hipermarkette alışveriş yapıp, parası herşeyi ödenmiş ağzına kadar dolu alışveriş sepetini bi köşede bırakıp avm'de diğer mağazaları gezmeye gidebilirsiniz.
    - ya da arabayı yol kenarında, otoparkta, ne bileyim restoranın önünde vs. çalışır halde bırakın, gidip yemek yiyin. kimse gelip de çalmayı aklına getirmez.
    - evlerin tümünde dış kapının dış kolu da var ki ben bile kilitlemeyi unutuyorum çoğu zaman. ya da eve elektrikçi vs geleceğinde, adamı evde beklemek yerine "istediğin saatte gel. kapı açık, işini halledip çekip çıkarsın" diyorum.
    - arabamı satıyorum örneğin bu aralar. arayıp test etmek isteyenlere adresimi veriyorum, geliyor. anahtarı veriyorum. "git, test et. istersen inspection'a götür. ben şu saate kadar ofisteyim. işin bitince getir, alacaksan konuşuruz" diyorum.
    - hatta katar'a 2 yıl önce ilk taşındığımda, eve ikinci el ev eşyası almak üzere bir türkle anlaştım, adresini aldım. saat 6 gibi evine gidip alacağım. daha yeni olduğumdan yolları karıştırdım, şehir dışında olunca da trafik vesaire derken 6.30 oldu saat, hala varamadım. kadın beni aradı, işim var, dışarı çıkacağım. eşyaları kapının önüne bıraktım, mutfağın penceresi açık. eşyaları alıp, parayı camdan atarsınız dedi. nitekim gittiğimde, ev villa. eşyaları aldım. parayı pencereden attım içeriye ve gittim. kadına da teşekkür ettim arayıp. o zamanlar çok şaşırmıştım fakat şimdi kapıyı kilitlemeyi unutunca, geri dönüp kilitlemek bile zor geliyor. ilk zamanlar anlayamamıştım insanlardaki bu rahatlığı, yeni yeni kavrıyorum.

    işte katar'ın özeti bu tür örneklerle dolu.

    en baştan dediğim gibi türkiye'den anlaşılması oldukça güç bir atmosfer bu. genelde bu örnekleri anlattığım kişiler, işi zenginliğe bağlasalar, "yok artık ya, abartıyorsun" deseler de ben sadece zenginlikten kaynaklanacağına inanmıyorum. düşünün beyaz yakalı maaşı 20bin riyalin altında değilken, oto yıkamacı ya da marketlerdeki trolley boy'ların maaşı 1000 riyal civarında. ya da sanayideki nepalli işçiler 1500riyal. buna rağmen, arabamda birşey unutsam ya da yolda cebimden kalem düşürsem, koşarak arkamdan "sir, unuttun" diyor. yere para düşürdüm 1-2 kez, arkamdan koşup getirdiler.

    bu nedenle iş salt zenginlik değil. sıkı ve hızlı işleyen adalet mekanizması. cezaların yüksek ama uygulanabilir/sürdürülebilir olması. hepsinin sonunda da zenginlik. tümünün sonucunda da çalmaya meyilli insanın aklına kötülük yapmak da pek gelmiyor. yapsa da, şimdi rezil ederler beni, hayatım kayar diyor... yapamıyor. bir süre sonra da unutuyor. örneğin arabistan'da kırmızı ışıktan geçmenin cezası 1 gün hapis cezası. fakat gittiğimde hiç uygulandığını görmedim. her yer keşmekeşti. katar'da ise 6bin riyal (~1650 $). maddi olarak oldukça yüksek fakat geçtiğiniz anda her tarafta flaşlar patlıyor. 24 saat geçmeden cebinize cezaya dair sms düşüyor. bunun gibi yüksek ama sürdürülebilirlik üzerine çalışılmış bir ceza sistemi. yukarıda hep güvenden bahsettik ama terazinin diğer tarafında da, işi sıkı tutma var kısacası.

    buna dair de birkaç örnek vereyim
    - geçtiğimiz aylarda, bir filipinli yolda bulduğu cep telefonunu alıp götürüyor. sahibi polise hemen başvuruyor. son sinyal noktasından, rota takip ediliyor. yollardaki güvenlik kamerasından yolda bulup götüren adam bulunuyor. mahkemede, "sahipsizdi, yolda buldum" şeklinde savunma yapınca, hakim "tamam diyor, o an sahipsizdi aldın götürdün. ama neden -sahipsiz ürünü, polise teslim etme yükümlülüğünü- yerine getirmedin. bu senin burada yaşayan birisi olarak temel görevin- deyip basıyor cezayı. 11bin riyal ceza ve 2 ay hapis. suç: sahibi olmayan bir şeyi, güvenlik birimlerine teslim etmemek. 11bin riyalin bir mavi yakanın en az 5 aylık maaşı olduğunu hatırlatalım. ve bu para maaşından doğrudan kesilecek.
    - bir örnek, bindiğimiz bir taksiciden. ilk katar'a geldiğimde, taksi çok kullanıyordum. bir hintli taksici, sürekli ışıklara 500 metre kala ani hız kesme yapınca sordum neden bu kadar tedirgin olduğunu. onun anlatımı ile: "ilk katar'a geldiğimde hindistan'dan gelmişim, kural falan bilmiyorum. hindistan'dan gelince çok düşünemedim kırmızı ışıktan ceza yiyeceğimi. bastım geçtim. 1 gün sonra muhasebe çağırdı ve ışıklardan geçtiğim için ceza yediğimi, bunun maaşımdan kesileceğini söyledi. maaşım 3bin riyal, ceza 6bin riyal! tam 2 ay boyunca, şirketten tek kuruş para alamadım. sabah bize ücretsiz verilen sandviçi yedim, akşam kalacak yere dönüp, yemekhaneden yedim. bu rezillikten sonra neden korkmayayım". ceza budur!
    - son örnek, şirketten bir arkadaşım. havalanında long term parking var. havaalanının az dışında, günlük 35 riyale aracınızı bırakabiliyorsunuz. bu arkadaş tatile giderken, aracını 15 gün bırakacak. bakıyor yer yok, oradaki bir hintli görevlinin -bırak birşey olmaz, zaten kimse kullanmıyor- tavsiyesi ile engelliler için ayrılmış park'a park edip gidiyor. 15 gün sonra dönüyor. camda sarı bir sticker, 600 riyal para cezası. küfür etse de, yüksek değil, ders olsun deyip ödüyor. hikaye burada bitmedi. aradan 10-15 gün sonra, marketten dönerken, trafiğin sıkışık olduğu bir noktada görev yapan polis, el edip sağa çekmesini istiyor. yanaşıp, camı açıyor. polis, arkadaşa "aracınızdan inin, anahtar üstünde kalsın. engelli yerine park ettiğiniz için, aracınız 15 gün emniyette kalacak. şuradan taksiye binip evinize gidersiniz" diyor. tabi arkadaşım ve eşi şokta! ne diyeceğini bilemiyor önce. yalvar yakar, "alışveriş poşetlerini bari bırakayım, hanım çocuk var" deyip ikna ediyor ve polisten akşama kadar izin istiyor. birkaç saat sonra, gidip aracını emniyete teslim ediyor. bitmedi... 15 günün sonunda, emniyet otoparkı ücreti olan 15 riyal/gün ücreti (225 riyal) ödeyip arabasını teslim ediyor. o 15 gün boyunca da kiralık araba kullanmak zorunda kalıyor vs vs... tekrar park eder mi dersiniz?

    sonuca bağlayalım: hayat standardları gayet iyi. insanlar sevecen ve yardım sever. dolandırmaya meyilli mısırlıları istisna tutuyorum.

    özetle yaşanır bir ülke. genelde katar'a taşınanlar, başta zorlanıyor. istanbul'dan gelmişse sakinliğinden sıkılıyor fakat bri süre sonra, o kadar rahata alışıyor ki artık dönmek çok zor gelmeye başlıyor. tabi bu bakış açısı; bekar ya da evli olmaya, hangi sektörde ve pozisyonda olduğunuza göre de değişkenlik gösterir.

    katar'dan sevgiler.

    gelen mesajlar üzerine edit:
    1) katar'ın dünya katkı yapmış olması ya da olmaması, hangi savaş bölgelerine finansal destek sağladığı gibi konulara entry'de hiç girmedim. burada yaşanır mı yaşanmaz mı açısından baktım. ülkenin politik ilişkileri zerre umrumda değil. ülke içinde, bana eşim ve oğlumla birlikte bir ortam sunmuş, bunu anlattım. hepsi bu!
    2) katar petrol değil, doğalgaz zengini bir ülke.
  • 50 derece sıcakta 45 kilo ağırlığındaki nepalli işçilerin aylık 200$'a çalıştırıldığı inşaatların işvereni olan devlettir. çoğu inşaat, qatar foundation adlı devlet kuruluşu tarafından ihale edilir. bu inşaatlarda çalışan işçilerin büyük bir kısmı hindistan ya da nepal'deki ajanslar vasıtasıyla ülkeye gelir. bu ajansların koyduğu bazı kurallar mevcuttur, uç bir örnekte işçilerin ilk bir yıllık kazançlarını ajansa vermeleri gerekmektedir. türk inşaat şirketleri de bu ajanslarla çalışır. kültür köyü, eğitim kenti, tribeca film festivali gibi projeler, küçük bir orta doğu ülkesi için kulağa hoş gelse de minicik nepalli işçilerin çalınan alın teri, bu zenginliğe karşın böyle bir sömürü, sürekli bir bulantıya sebep olur.
  • yüzölçümü aşağı yukarı denizli kadar, nüfus yoğunluğu ise 2,5 denizli kadar olan ülke.
    (bkz: bir ölçüm birimi olarak denizli)
  • qatar living diye facebook fun page'i mevcut. dün lusail stadının 3d resimlerini ilk kez paylaştılar. ben de altına yorum olarak, bu stadın bitirilmesi için daha kaç işçinin ölmesi gerekiyor diye yazdım.

    20 30 kadar kişi aynı fikirde olduklarını like butonuyla gösterse de, mesaj kutum gelen taciz mesajlarıyla tecavüze uğradı desem yeridir. amına koduğumun çöl bedevileri dingiltere ve emperyalizm sayesinde petrodolarlar içinde yüzerken, nepal'li, hint..vs gibi ülkerin vatandaşlarına köpekten beter davranıyorlar.

    ayrıca teröre ve el kaideye destekte suudlarla beraber başı çekmekteler. zaten ülke, küçük yüzölçümlü doğalgaz ülkesi, bascan doğalgazı ülkeye atacan zippoyu ve arkanı döncen.
  • turistik olarak yolunuz düşerse veya çalışmak için bu maket gibi devşirilmiş olan zengin islam memleketinde ikamet edecekseniz, faydalı olabilecek birkaç detay derleyelim.

    - ülkeye girişte vize yok.
    - eğer katar'da iş dolayısıyla expatriate olarak bulunuyorsanız ve beyaz yaka iseniz muhtemelen çalıştığınız kurum size kalacak yer için lojman/para desteği verecektir. para desteği alırsanız pearl, qanat quartier bölgeleri seçilebilir. daha orta direk yerler için west bay gibi bölümlere bakabilirsiniz. geri kalan kısım köy.
    - turistik gezi için çok az sayıda bulunan airbnb'ye bakabilirsiniz veya istanbul'un eminönü'sü formatında olan souq waqif civarında uygun temiz oteller bulunmakta.
    - pearl bölgesinde sıra sıra birçok kahveci ve restoran var. sahil şeridindeki en iyi kahveci flat white isimli piyasa bir dükkan. daha ucuz seçenekler için java' yı tercih edebilirsiniz. starbucks ve carribou coffee gibi zincirler de yaygın tabi.
    - paki, lübnan gibi, mısır, hint gibi değişik ve çeşitli mutfaklarda bolca baharat ve acı kullanıyorlar. bu yemekleri deneyecekseniz ve acı eşiğiniz düşükse bunu muhakkak belirtin, az acı koysunlar. yoksa yemek boyu ağzınıza laban dayamak zorunda kalıyorsunuz. laban ayrana benzer bir arap içeceği.
    - bu mutfaklar birbirlerinden çok ince farklarla ayrılıyorlar. öneri olarak meksika mutfağı için la isla, ermeni için al mayas, hint için royal tandoori veya yellow chilli, daha alıştığımız hamburger pizza gibi lezzetler için diner station, italyan için carluccio's güzel.
    - qanat quartier venedik mimarisini çok başarılı taklit etmiş ve yine kaymak kesimin takıldığı bir sahile sahip, sevimli ve renkli bir mahalle. denize buradan girebilirsiniz, katar'ın denizi fena değil. şubatta denize girebiliyorsunuz.
    - islami şeriat ile yönetildiği için içki seçeneği kısıtlı. sadece lisanslı otellerde içki tüketebiliyorsunuz. veya expatlar olarak işverenden onaylı belge alıp edineceğiniz lisans ile her yıl belirli bir içki stoğu hakkınız var.
    - hepi topu 300 bin kişi olan katarlılar kesinlikle dışarıya evlenmiyorlar. yabancı ile evlenen katarlı kadın vatandaşlıktan çıkıyor, yabancı kadınla evlenen katarlı erkek hanımını vatandaş yapamıyor.
    - katarlı kadınların birçoğu estetikli ve ağır makyajlı. siyah çarşaf zorunluluğu pek bağlamıyor. kotunun büstiyerinin üstüne yelek gibi siyah çarşafını çeken de var, yüzüne kadar peçe örten de.
    - erkekler de bir o kadar bakımlı, sakallar muhakkak şekillendiriliyor ve yerel erkek kıyafeti olan beyaz çarşafları her nasılsa hep tertemiz.
    - yabancı kadın ve erkeklere kıyafet sınırı yok. şortla bile gezebilirsiniz.
    - katarlı erkekler dönüp bir kadına bakamaz. şeriat bu konuda erkekleri sıkıyor.
    - katarlı erkek ve kadınlar fotoğraflarının çekilmesinden hoşlanmıyorlar.
    - herkes ingilizce biliyor.
    - türklere bayılıyorlar. bizim için avrupa neyse onların gözünde türkiye o.
    - fuhuş yasak ama el altından ve çoğunlukla filipinliler üzerinden gidiyor.
    - katarlılardan daha fazla yabancı çalışan, yani expatriate var. 150 bin civarı avrupalı, abd li, koreliler, lübnanlılar, mısırlı, hintli, filistinli. 500 bin kadar da işçi sınıf mevcut. hintliler, nepalliler, vietnam, senegal, sri lankalılar.
    - maaşlar çok yüksek fakat her şey çok pahalı.
    - bir başka görülmesi gereken yer islami sanatlar müzesi. milattan önceye dayanan nadide parçalar sergileniyor.
    - arada kahve festivalleri düzenleniyor. alkol olmadığı için kahve kültürü almış yürümüş.
    - katarlı gençler iphone airdrop yordamıyla birbirleriyle tanışıyorlar.
    - bir erkek dört kadın alabiliyor, ama ilk hanımının ve alabildiyse diğer hanımlarının mutlak rızası olmak zorunda. istemiyorum dediği anda ikincisi gelemiyor. işin ilginci kadınlar diğer hanımları pek umursamıyorlar sanırım. estetik ve lüks harcamalar yapmak daha öncelikli.
    - birkaç yıl öncesine kadar en yaygın meslek kolu inşaat iken şimdilerde doğalgaz ve finans.
    - havada hep sarı bir kum tortusu var.
    - pearl bölgesinde, ağaçların dibindeki hoparlörlerden dünya klasiklerinden müzikler yayılıyor ve sokaklarda ücretsiz internet mevcut.

    kısa süreli ziyaretimde gözlemlerim bunlar. editlenebilir de.
  • birçok türk inşaat şirketinin faaliyet gösterdiği minik ülke. çalışmak için gitmeyi düşünenlerin birkaç otel, alışveriş merkezi, souk waqif ve denize girilebilesi bir iki kumsal dışında pek fazla sosyalleşme seçenekleri olmayacaktır. zaten piramit inşa eder gibi çalışılacağı için çoğunlukla tek tatil günü olan cuma günü geldiğinde bu yerlere bile gitmeye takatiniz kalmaz. kalırsa doha dışındaki birkaç alternatif şöyledir: al khor, dukhan, zubarah. uluslararası bir ekibin arkeolojik kazı yaptığı zubarah'da bahreyn-katar dostluk köprüsü gibi çılgın bir proje de düşünülmektedir. bu kazıdan ve zubarah'daki kaleden pek birşey beklememeniz önerilir. güneyde, suudi arabistan sınırına yakın, kumullarla çevrili içdeniz turistlerin sıkça ziyaret ettiği yerlerdendir. (bkz:khor al adaid http://whc.unesco.org/en/tentativelists/5317/). atv (bkz: #4216556) ile kum tepelerini aşmak, kumullarda debelenmek isteyenler için sealine resort civarı önerilir. diğer alternatifler için şu adresine göz atınız.

    bunu yazmak çok naif gibi görünebilir ancak katar, vicdanınızın rahat edemeyeceği bir yerdir. hintli, filipinli, nepalli, sri lankalı işçilerin, hizmetçilerin yaşam ve çalışma şartları yüreğinizi burkabilir. işçilerin alışveriş merkezlerine ve souq'a girmeleri yasaktır. katarlılar'a özenen bazı türkler'in ırkçı davranışları da rahatsız edicidir. halbuki hintliler vd. 2. sınıf vatandaşsa türkler de 1,5. sınıftır. katarlılar oldukça milliyetçidir, diğer arap ülkelerinden gelenleri de kendilerinden aşağı görürler. aynı işi yapan bir amerikalı, türk ve hintli aynı maaşı almaz, bunu biliniz. kısaca çok çaresiz değilseniz gitmeyiniz, gitmek durumundaysanız türk inşaat şirketlerini tercih etmeyiniz, ederseniz de para biriktirip en kısa zamanda dönünüz. genelde iş arkadaşlarınız hemen hemen tüm sosyal çevrenizi oluşturacaktır, ser verip sır vermeyiniz. birkaç yıldan fazla orada bulunanların psikolojisinin bozuk olması çok muhtemeldir, tek eğlenceleri diğer çalışanların özel hayatlarını didiklemek haline gelenlerden uzak durunuz. ahlak bekçisi tipler de bol miktarda bulunur bu ortamlarda, cool olunuz. dışarıdan arkadaşlar edinmeye çalışınız. bir de bu ülkemside arabasız bir hiçsiniz, not ediniz.
    bir zaman sonra ruhunuz çölleşebilir, yaşama sevincinizi tümden kaybetmeden dönünüz.
hesabın var mı? giriş yap