• fransızların "cocotte" kelimesini daha bir samimi söylemeleriyle ortaya çıkmış ifade : kokoş. anlam olarak cocotte'dan hiçbir farkı yoktur.
    aynı fransızlar "televizyon"u da "teloş" olarak kısaltmışlardır. *
  • dışarıdan zekası hakkında tahmin yürütülmemelidir bu kadınların.
    bir tanesi vardı, bir giydiğini bir daha giymez, minyon tipine fındık kadar yüzüne rağmen iddialı makyaj yapardı.
    öyle bölümde çok sevilesi bir karakteri de bulunmazdı ama ülkenin en prestijli bölümlerinin birinde okurdu.
    kız mezun olur olmaz ülkenin en büyük üretim tesislerinden birinde yürütmeyle ilgili bir uzman oldu. aynı iş için rekabet etmiş sonra da (muhtemelen) askerlik olayından dolayı bana bay bay çekip kendisini almışlardı.
    işyerinde daha 2 ay olmadan, ağır iş arkadaşları ile tikimsel ve süslü fotoğrafları sosyal paylaşım platformlarında düşünce beni kanser etmişti, ama tabi ki işini iyi yapar, ve bazen haftada 7 gün çalışır bu bayan..
    bir diğeri ise bildiğiniz '80 model kızlar gibiydi, aşırı kabarık kıvırcık saç, tokalar, makyaj.. robin sparkles halt ederdi yanına. bölümlerarası ortak derslerde anfide göze hemen ilişen kızlardan biriydi.
    ama kendisi yine iyi bir üniversitede kimya mühendisliğinde okumaktaydı, ve duyduğuma göre şakır şakır fransızca konuşmakta ve bölümün çoğu öğrencisinin afalladığı bilimum akışkan-ısı problemlerini bana mısın demeden çatır çatır yapabilen dahi bir kızdı.
    bazen hiç ummadığınız tipler olabiliyor bunlar..
  • 3 sene kız lisesi, 1.5 sene de kız öğrenci yurdunda kaldığım için kendilerini çok yakından tanıdım. dışarıda, piyasada gördüğünüz saçları fönlü, full makyajlı kızların, ne kadar basit ve iğrenç olabileceğini tahmin bile edemezsiniz. bakımlı, güzel görünmeye çalışan kızların hepsi böyledir demiyorum.
    yurtta kalırken, odanın eski sahibeleri olan kızlar, bir gece canları sıkıldığı için aralarında "kim yatağa sıçabilir?" diye iddiaya girmişler.
    bunlar üniversiteden mezun olmuş insanlar. tipleri de inanılmaz süslü, bakımlı. erkeklerin karşısında her türlü kibarlık ve zerafetlerini sergilemekten asla geri durmayan tipler.
    sarışın olanı, yatağa sıçmış afedersin. pis çarşafı da çöpe mi ne atmışlar.
    ben bunu o yatakta 8 ay uyuduktan sonra öğrenmiştim.
    kokoş değil mi?
    insanı gösteren davranışlarıdır. bi insan istediği kadar boya küpüne batıp çıksın, davranışları eninde sonunda kendini gösterir.
    tabi bizim canımızı sıkan, bu ikiyüzlü tiplerin erkeklerin dikkatini çekmesi ve doğal davranıp, yapmacık olmayarak kıymetimiz bilineceği yerde; elimizle armut toplamamız. artık şu erkekler bi akıllansın ya, valla.
  • coco chanelin hizli soylenilisi
  • her üç istanbulludan sıfırının bildiği istatistiklerle onaylanmış kelime
    (bkz: kokona)
  • bosnakca tavuk anlamina geldigini soyledikleri gunden beri* her duyusumda guldugum kelime, tanim, sey.
  • yunanistan'nin devrik krali kostantinos'la dalga gecmek icin kullanan yunanca'da da anlami olmayan bir tur lakap. ayrica devrik yunanistan kralinin danimarka vatandasi olmasi da ayri bir konudur.

    (bkz: lakap takma hastaligi)
  • pazar sabahi bebek sahilinde topuklu bantli, ayakkabilarla yuruyuse cikan kadin tipi.
  • her daim şık olma çabasını genellikle kürklerle halleden ,bol makyajlı,pek havalı ,fino köpek sahibi her yaştan olabilen bayan türü
  • bu mesaji pembe ışıltılı ojelerimle yaziyorum.
    ölene kadar sus pus pesinde koşacağım. ben simin pembenin bakimin kolesiyim *
hesabın var mı? giriş yap