• kötülerin bir işlevi de insanlara günahlarını temize çekme şansı vermeleridir. insanlar içlerindeki 'kötü'yü, gaddarı, ahlaksızı, kirliyi, 'kötü öteki'ne projekte ederek kendilerini daha 'iyi' hissederler, daha merhametli, daha ahlaklı, daha temiz...
    böylece 'kötü öteki' bir insandan bir canavara evrilirken, kişi daha 'iyi' kalmayı başarır.

    dramatik gerçek ise şudur, ben de öteki de hem iyidir hem de kötü, gerçekte kimse tümden kötü ya da tümden iyi değildir, grinin tonları değişir sadece...
  • kendisine tahammül edildikçe daha çok azandır.(alıntı)
  • olmayan şey. gerçekliğinin sabahlara kadar sürecek tartışmalara konu olabileceği olgu.

    maalesef insanoğlu olarak bir takım olay ve durumları kötü diye etikendirerek hayatı zehir etmekteyiz. bu sırada olanın ve sistemin mükemmelliğini göz ardı ederek.

    aslında hiç birşey kötü, çirkin, fena değil; aslında hiçbirşey iyi, güzel değil. sadece olanlar var. istediklerimiz. bir şeyler isteyip, bir şeyler düşünerek kendimize bir hayat yaratıyoruz. ihtiyacımız olduğu kadar mutluluk, ihtiyacımız olduğu kadar hüzün katıyoruz içine. ve sistem öyle iyi çalışıyor ki biz ne düşünürsek onu gerçeklememizi sağlıyor. neye gerçekten ihtiyaç duyuyorsak.

    bazılarının tanrı, bazılarının allah, bazılarının kutsal ruh, bazılarının yaratıcı, bazılarının baba dediği birşeyden bahsediyoruz. ama onun bize gönderdiği mesajları doğru yorumlayamıyoruz.

    bize hep bir yerlerden mesajlar geldi tanrının taa içimizde olduğuna dair. tanrının heryerde olduğuna dair. tüm evrenin yaratıcısının o olduğuna dair. aslında onun evrenin ta kendisi olduğuna ve kendisini yarattığına dair. ve biz ne cüretle evrenin yani tanrının parçaları olarak yarattıklarımızı sorguluyoruz!!! bu nasıl bir özsaygısızlıktır.

    deneyimlediğimiz herşeyin, evrenin yani bütünün bizim yarattığımız bölümü olduğunun farkına varmalıyız. belki o zaman üzerinde kafa yorduğumuz, düşündüğümüz şeyler konusunda biraz daha dikkatli davranırız.

    eğer ihtiyacımız buysa.
  • "hiç kimse kötüyü kötü olduğu için seçmez, iyiyi, mutluluğu ararken düşer bu yanlışa." *
  • "çünkü kötü, kendi açlığı ve susuzluğu nedeniyle işkence çeken iyiden başka nedir ki?" *
  • bir değer yargısı. misal; fasulyesine dadandığı için on dakika kovalayıp yakaladığı tavuğun gırtlağına çökmüş, onu kesmek üzere olan bağdatlı köylünün kafasına bir amarikan bombasının düşmesi olayındaki kötü, tavuk mudur, köylü müdür, amerikalı mıdır, müdür müdür müdür bakışa göre değişir...
  • hiç türkçe bilmeyen birine, okunuşunu da söyleyerek bu kelimeyi gösterirseniz, hangi millete mensup olursa olsun anlamını şak diye anlayacağını tahmin ediyorum.

    kötü.

    şuna bak be. hakkaten "kötü" yani.
  • bir latince atasözü "corruptio optimi pessima" der. yani, "iyinin kötüleşmesi en kötü şeydir". bunu bana öğretenim, hep iyi kalacak ve bende varolacak bir melektir...
  • (bkz: #7395680)
  • "kötü, belirli geçiş durumlarında insan bilincinin saçtığı bir ışındır. yanılsama olan yalnızca duyular dünyası değil, ama ondaki kötü'dür; ne var ki bu, bizim gözümüzdeki duyular dünyasını oluşturur."

    franz kafka
hesabın var mı? giriş yap