langoluum

• yeni nesil akp propagandacımız. hayırlı olsun.
• kimi yazarlar vardır, tepki çekmek için yazarlar. kimisine gülersiniz çünkü entryleri zeka ürünüdür, ince ironi vardır. langoluum bunlardan biri değildi.
• kendisi için "müslümanlığı temsil ediyordu, ekşi sözlük'te islamiyetin sözcüsüydü vb." diyen bir zihniyet, ya bu yazarı iyi okumamıştır, ya edindiği bilgileri doğru tahlil edemiyordur ya da şaka yapıyordur.
  
  langoluum bence tam olarak din muhalifi biriydi. islamiyete ve mensuplarına hiçbir faydası olmayan, bilakis büyük zararı dokunan bir üslup içinde olduğunu görmemek için de kör olmak gerekirdi. ama sabah akşam "islamiyeti yücelten, atatürkçüleri aşağılayan" yorumlar yapıyordu diyecekler de çıkabilir bu aşamada. evet bunu yapıyordu ama biçem olarak yarı cahili oynayan ve insanları dinden soğutacak saldırgan bir kişiliği kullanıyordu. hem de bilerek, bilinçli bir hal içinde ve sistematik olarak. düzenli, sürekli, hiç eksilmeyen bir şevk ve özgüven eşliğinde. ve muhakkak ki -yeni yazar görünümlü eski bir yazar olduğundan kelli- formatı da çok iyi biliyordu.
  
  yani şu ortamda langoluum'un bir entrysini okuyup, sonrasında takva yolunda faziletlenmiş, kalbi islama ısınmış tek bir kişi var mıdır? peki aynı entryleri okuyup da, "bu dinci tayfasının hepsi aynı, ellerine düşşen keser bunlar adamı" diye düşünen ve hatta islamiyetten soğuyan kaç kişi vardır?
  
  yine aynı şekilde çoğu kimse orhan perver floydian, feyerabend ve benzer kişileri liberal, ikinci cumhuriyetçi veya dinci falan sanıyor. bence bunlar da gerçekte kemalizm'in neferleri. ulusalcı düşüncenin sözlükteki en büyük temsilcileri. kemalizm bugün ekşi sözlük'te bu kadar benimsenmiş ise ve insanlar üstlerine kat kat giymişse eğer, emin olun ki bu kişilerin bundaki rollleri küçümsenemez.
  
  nihayetinde ancak görevlendirilmiş ya da kendi kendine böyle bir görev biçmiş kişiler, langoluum, orhan perver floydian, feyerabend vb. gibiler misyon yazarlığı yapabilirler. tüm yazarlık hedefleri misyon edinlikleri konudur. sadece odur. bu türden yazarlar sanki camdan bir hazne içinde yaşıyormuşcasına içinde yaşadığımız doğal hayattan soyutlanmışlardır. hayatın normal akışı ile bir paralellikleri yoktur. görev/hedefleri patates ise tüm yazarlık kariyerleri boyunca patates'i incelerler. hep patatesten bahsederler. birgün kızartırlar, öbürgün haşlarlar, diğer gün püresini yaparlar. sonrasında patatesi diğer bitki türleri ile kıyaslamaya başlarlar, patatesin duygusuzluğundan bahsederler. bunların normal yazarlar gibi sevgilileri, yakınları, duyguları, iniş çıkışları, dertleri, mutlulukları, memleketleri yoktur, hiç bahsetmezler bu konulardan. nihayetinde ana konu olan patatesin etrafnda döner dururlar, ki bu patates mevzusu da asla bitmez. bir yüzleri eskiyince yeni yüzleriyle ortaya çıkıverirler. sonra sıkılıp eskisine dönerler. ne demek istediğimi anladınız sanırım.
  
  selametle.
• ne içtiyse aynısından istiyorum diyeceğim ama çaydan başka birşey olacağını sanmıyorum. ne de olsa çay şakirtin benzinidir.
• her nedense nickini mongoluum olarak okuduğum yazar arkadaş. allah mı söyletiyor ne..
  entrylerine gelince;
  ayan-beyan atatürk düşmanlığı yapıyor. hem de ziyadesiyle basitleşerek.
  tersten düşünmek gayet tabii ki gerekli. büyük taşları oynatmak da öyle, hele hele tabularla didişmek inanılmaz keyifli.
  ama böylesine basitleşip "iğrençleşmek" neye yarar henüz anlayamadım, anlayamıyorum da.
• (bkz: troll olduğunun farkında olmayan yazar)
• sex on the beach' i ancak zevzek.com da görebilecek yazardır. ah bir de düzgün copy paste yapabilse. smile.gif ksjsakjdklajd
• mantıklı entrylere hala sikimsonik cevaplar vermeye kasan yazar.
• zeka seviyesinin oldukça düşük olduğunu düşünüyorum. bu benim kişisel yargım, sadece beni ve katılanları bağlar...
  
  insanları zekalarından dolayı elbette sınıflandırmam veyahut yargılamam mümkün değil. sonuçta insan insandır, zeka seviyesinin düşük veya yüksek olması nesnel bir yargı olamaz.
  
  langoluum gibi, kişisel anlamda düşük zekaya sahip olduğunu düşündüğüm birinin ekşi sözlükte yazmasını yadırgayamam. böyle şeyler her yerde olabilir.
  
  yine de, hakkında bu tür düşüncelere sahip olduğum birinin sözlükte bu denli provokatif biçimde rahatlıkla yazmayı sürdürmesi, hem sözlüğün adam akıllı yazarları, hem de yönetimi açısından acınası bir hal...
  
  biz burada adam akıllı yazacağız diye götümüzü yırtar, kutsal bigi kaynağını adam gibi tutmaya çalışırken yönetim böyle yazarlara yol veriyorsa, ne yazana, ne de yazdırana söylemeye değecek bir söz bulamıyorum...
• -senle benle aynı oksijeni yakıyor. ama ona içeride ne yapıyorsa? karşımıza böyle azotlu bir sonuç çıkıyor.