leonardo noeren franco

• kontratı bitiyor. haldun üstünel ispanya'daydı. de sanctis dönüyor. yaza aslan olur bu.
• yağmurlu havada yerden seken topu tutamayarak gol yiyen ilk kaleci değildir.
• önünde, ters kademe almasını bilmeyen bir sol bek ve art arda iki pas yapmaktan aciz iki stoper oynadığından hala nasıl bir kaleci olduğu hakkında fikrim olmayan adam.
• bugün beni çok üzdü, sonra ben de ona çok üzüldüm. kimin başlattığı önemli değil, hepimiz çok üzgünüz.
• 30 metreden selçuk şahin'in vurduğu topu almıştır içeri. peki 30 metredeki selçuk şahin'in 5-10 metre çevresinde galatasaray'lı varmıydı? yoktu. vurduğu top kendisine çarpmasın diye eğilip topun geçmesine izin veren galatasaray'lı varmıydı, vardı. yağmurlu havada, tam önünde sekmiş bir topa hamlesini yapmış, ama ne yazık ki başarısız olmuştur. 70. dakika da yediği bu golden sonra 20 dakika boyunca onu yuhlayan, ıslıklayan taraftar daha da başarısızdır ama..
• hafizaniz yoksa, bu adamin transferinin mantigini da hic anlayamazsiniz...
  
  morgan de sanctis, galatasaray'a kiralik olarak gelmisti, is bonservisinin alinmasina gelince takimi ile anlasilamadigi icin kalamadi. morgan de sanctis'in bonservisi alinabilseydi, leonardo noeren franco transfer edilmeyecekti.
  
  azicik hafizasi olan, de sanctis'in bonservisi konusunda anlasmaya varilamayacaginin daha gectigimiz sezonun sonu gelmeden anlasildigini ve yine henuz sezon bitmeden leo franco icin gorusmelerin baslatildigini hatirlar.
  
  esas soru su; bir okuyucu, bir kose yazarinin bir hafizaya sahip olmasini umdugunda, ondan cok sey mi istemis olur?
• imaj olarak iskambil kartlarındaki vale'ye benzemektedir. uzun süre önce yaptığım bu tespitimi insanlığa açıklamak için, popüler olduğu bu günü uygun gördüm.
  
  http://allaboutcards.files.wordpress.com/…earts.png
• peter schmeichel da kendisi gibi çizgi açığında durur, (tabi kuvvetli pozisyon bilgisi ve reflekslerinin de etkisiyle) oldukça zor ve açılı topları köşelerden alırdı. ancak 40 yılda bir bolic gibi biri tarafından avlandığı zaman, bu goller unutulmaz olurdu. kendisi de aynı stratejiyi izliyor aslında. açı kapatarak daha yüksek yüzdeyle köşelere giden topları alırken, 40 yılda bir yediği aşırtmalar yüzünden aşırtma yiyen kaleci olarak anılıyor.
• en azindan auta giden toplari iceri alma yetisine sahip degildir...
• lensini takmayı unuttuğu içün aldığı biletin tayvan'a kesildiğini görememiş. görsem gitmezdim diyor.
  
  takdir-i ilahi işte.