• dun sabah yatagimda buldugum kestane sekeri kutusunu yatagima koyan, sabah uyandiginda agzi tatlansin diye dusunmek suretiyle beni ne kadar sevdigini belli eden kadim dost.

    ha, kutu bos olabilir, icinde sadece iki tane kestane sekeri olabilir... o ayri mesele. bilirim ki mahzun yuzlu sovalye anlamsiz is yapmaz.
    ve yine bilirim ki, mumaileyh, benim sabah sabah koca kutu kestane sekerinin tamamini yiyecegimi bildiginden, benim motoru bozmami istememis, kendince onlem almistir.
    ben de sadece bu iki kestane sekerini yemisimdir, hem agzim tatlanmistir, hem de motorumun sihhatini muhafaza edebilmisimdir.
    artik biliyorum ki beni dusunen biri var, bu ne saadet ya rabbim...
  • hayır hayır. bunu mutlaka yazmalıyım.

    öyle ki iki seneye yakın bir süredir ona buna şuna yolladığım ve neredeyse hepsinden "iyi ama sen bu hikayede anlaşılmak istememişsin ki" yorumlarını aldığım hikayelerimi nazar-i dikkate alınmayacak kadar ufacık bi kopya ile her ince ayrıntıyı olduğu gibi çıkartıp "burada bunu demişsin, şu metaforu bunu anlatmak için kurmuşsun, şu şunu simgeliyor bu da bunu" sadeliğinde önüme koyuvermiş, bunu zaten hep yapıyor bulunduğundan bana "bu işte bi kehanet kokusu var ama du bakalım" dedirten mümtaz şahsiyet.
  • zencefildeki sosyoloji dehasını fark etmekte gecikmeyen dönemin ilm-i içtimaiyat duayeni. kendisine bu başarısından ötürü hyde and seek isimli nadide eseri takdim etmekten büyük kıvanç duyarız. posta ücreti şirketten efem.
  • bazı zamanlarda çizgi filmlerde ak sakallı bilge dede rolüne çıktığını düşündüğüm (şu durumda ben de muhtemelen meraklı küçük velet oluyorum*), şu sıralar başını kaşıyacak vakti olmadığından (ki hala hiç utanmadan "bak ödev yazdım hadi redaksiyon yapalım", "bak hayat da ne kötü insanlar falan" diyip başının etini yiyorum*) duacısı olduğumuz müstesna insan.
  • konfetiler ve balonlarla kutlanma yaşını geçtiyse de* bugün için en içten dileklerimizi sunduğumuz nadide insan.

    ps: insan hissettiği yaştadır deyişini şiar edinmiş muhterem. neymiş kendisini 18 yaşında hissediyormuş, konfeti istiyormuş balon istiyormuş. eh, yapıcaz bi güzellik küçük kardeşimize.*

    ps2: dayanamayıp günler sonra "yaw bu edit nie böle 2 km arşağıda, onu yukarı alsak ya" diyivermiştir. şimdi gel de inan 18 yaşında oluğuna. ben şahsen şüpheleniyorum evde televizyonun örtüsü biraz kayınca düzeltiyor olduğundan ya da ne bileyim kütüphanesindeki tüm kitaplar aynı yöne baksın, okunmuşlarla okunmamışlar farklı yerlerde dursun, tırnaklar haftada bir kesilsin kesilenler toprağa gömülsün istediğinden. çubuklu pijama fln da giyiyor olabileceği şaibeler arasında.*
  • yükünü atmış yeniden yeşil sahalara dönmüş olan arkadaşımız. sevincimiz tahmin edilemez boyuttadır.

    ha bir de camiaya kazandırdığı şahane eser hakkında da tebrik etmek gereken zat-ı muhterem.
  • tek mesajla "ya walla hakkaten de yanlış düşünüyomuşum" dedirten güzide insan. sağ olası.
  • bazı acılar 4 aya bazıları 4 yıla mal oluyorsa da* mahzun olmuyoruz diy mi efem? ömür uzun, zayiat küçük, mutluluk baki.*

    ps. olmazsa yaşımızı neyin küçültür, yeniden başlarız hayata. çare yok öğrencez bu yolları, yapan yapıyo walla.

    edit: bilim, yüz çizileri için krem önerisinde bulunuyorsa da pek bi haklısınız, uymamak lazım. yine de çizgilerin belirdiği zamanlara dikkat, hüzünden olmasın.
  • ne hikmettir ne keramet söletende marifet diyoruz da öle açıklıyoruz her şeyi bölesi rahat böyle olduğunca böyle ağza geldiğince böyle sakınmadan ve böyle dinlenildiğinden emin anlatabilmeyi. yoksa mimkin değil söylenmez.*
  • sozlukte artik pek goremez oldugumuz ancak dun gece saat 1(bir) sularinda harbiye'de, bir travesti tarafindan "ay ne guzel saclarin var"(travesti ablamizin kayip yazarin saclarina dokundgu da gorulmekte) diye sevilmeye calisilirken objektiflere yakalanan kayip yazar.
hesabın var mı? giriş yap