• tanrısal vasıflarından ötürü, doğu geleneği, lidere tapınma hadisesinin batı uyarlaması ürünü octavianus'un karşısındaki adam.

    octavianus, nam-ı değer augustus, ilk başlarda (j. caesar'ın öldürülmesinin ertesinde) yönetimde gözü yokmuş gibiydi. sonraları, j. caesar'ın sol kolu marcus antonius'a karşı, hem cicero'nun hem de senato'nun desteğini almış, sağdan soldan, her yerden ona geçirmiştir.

    doymuş mudur? hayır doymamıştır. m. antonius'un kimi yandaşları büyük bir şerefsizlikle, o güne kadar yapılmamış bir hainlikle, m. antonius'un sırlarını deşifre etmişlerdir. zamanında antonius'un, vaziyetnamesini hazırladığını ve vesta rahibelerine teslim ettiğini, octavianus'a söylemişlerdir.

    bunu öğrenen octavianus durur mu, senato önünde, vesta rahibelerinden aldığı bu vasiyetnameyi yüksek sesle okumuştur. (bkz: recitare) ve senato; m. antonius'un sadece kleopatra'yla ilişkisinden dolayı değil, aynı zamanda onun ölümünden sonra açıklanması gereken vasiyetnamesinden dolayı da antonius'a nefret duyguları beslemişlerdir.

    peki bu nefretin sebebi neydi? senatus yetkililerini kızdıran şey neydi? ne yazıyordu vasiyetnamede?

    ya adam karısı octavia'yı, kleopatra için terketmiş, mısır'da grek elbiseleri giymiş, dolaşmış. aşkı için kleopatra'ya kentler hediye etmiş, aşk gözünü kör etmiş. bunun sonucu olarak, öldüğünde kleopatra'nın yanına gömülmeyi istemiş.. ne var bunda, değil mi?

    aslında çok şey var, bunu vasiyetnameye yazmak romalı erdemine aykırıydı, romalı geleneklerine uygun olan julius caesar ı cumhuriyeti geri getireceğiz bahanesiyle öldürmekti, romalı ahlakına uygun olan, octavianus'un iktidara ulaşabilmek için, kendisini julius caesar 'ın üvey oğlu olarak (yeğeni oysa) göstermesiydi.

    çeşitli kereler, antik tarihinden çeşitli mevzuları sözlüğe taşıyorum da ne oluyor? bu ayrıntı ne boka yarayacak?

    şu işe yarayabilir; çıkarılacak dersler gözümüze sokulmuş olur, her konuda melül melül bakan, bir soru sorduğunuzda "hebele hebele.." muamelesini size layık gören kimi gerizekalı üniversiteli kızların mevzu aşk olunca, saatlerce konuşabilmeleri, gerçeği söz konusuysa; eğer genç dediğimiz insan evladı kendini bacaklarının arasındaki dalga boyu kadar bir yaşamı, yaşam sanacaksa; erkek arkadaşlarıyla yaşadığı cinsel deneyimleri kitaplaştıran küçük orospuların edebiyatçı olduğu bir dünyada, aşkının yanına gömülmeyi isteyen ve bu yüzden yaşadığı toplumun kurallarına uymadığı gerekçesiyle öldürülenlerin, sevilmeyen adam olanların hayatları da oldu efendiler, demenin sırasıdır belki de, kimbilir..

    işte bunları düşündürüyor bana marcus antonius ve octavianus 'un çarpıştıkları yüzyıl.
  • öncelikle julius caesar'ın hükümdarlık döneminde askeri yetenekleri, bedensel yetileri, sıkı sadakatiyle sezar'ın en güvendiği adamlarından biri haline gelen markus antonius, gençlik döneminde muhteşem fiziğiyle roma'da nam salmış ve pekçok romalı "evli" hanımı aşk oyunlarına dahil etmişti. ilerleyen dönemlerde ortaya çıkan alkol sorunundan dolayı fazla kaale alınmayan bir subay olarak kalmış olsa da yükselişi sezar'ın düşüşüyle birlikte hızlanmıştır.
    kendisi sezar'ın sadık bir öğrencisi olduğundan kısa zamanda sezar taraftarlarını etrafında toplamış ve oktavianus'a rağmen otoritesini sağlamlaştırmayı bilmiştir. ustası sezar gibi o da cleopatra'nın cazibesine kapılmış ve yine cleopatra'dan ikiz çocuk sahibi olmuştur. kendisini genellikle tanrı dionysos olarak tanınmak istemiştir. düştüğü zevk alemi askeri yeteneklerini gün ve gün köreltmiş, iktidar dalaverelerinde mağlup olmasına neden olmuştur. fulvia adlı bir karısı vardır. o öldükten sonra oktavianus'un kardeşi oktavia ile "ortak çıkarlar" nedeniyle evlenmiş ve iç savaşı bu evlilikle kısa bir süre de olsa önlemiştir.
    triumviratın en ateşli üyesidir. sezar'ın soyunun venüs'ten geldiğini ispatlamaya çalışması gibi markus antonius da soyunu herakles'e dayandırmıştır.
    savaşta daima cesur bir asker olarak hareket etse de ustası sezar'daki savaş dehası markus antonius'ta olmadığından zaferleri asla yeterince şanlı olamamış, siyasi kariyeri pekçok malubiyete sahne olmuştur.
    cleopatra'ya karşı hissettiği şehvet duyguları kendisini roma'dan uzaklaştırmıştır. oktavianus'a yenildikten sonra kendini kılıcının üstüne atarak intihar etmiştir.
  • bernard shaw 'ın caesar and cleopatra adlı eserindeki bir diyalogda cleopatra'nın sevgisini şu şekilde kazandığını öğrendiğimiz vatan haini, deyyus.

    pothinus - hımm. belki şunu sormalıydım: siz onu (julius caesar'ı) seviyor musunuz?
    kleopatra - insan bir tanrıyı sevebilir mi? hem ben başka bir romalıyı seviyorum. sezar'dan çok önce
    gördüğüm birini. bir tanrı değil, bir erkek. hem sevmesini, hem nefret etmesini bilen biri. hem benim acı
    çektirebileceğim, hem bana acı çektirebilecek biri.

    not: hatırlamalı; j. caesar'ın en önemli özelliği nefret etmemesi, olgun tavrıyla herkesi kucaklayıp, kucağında onları avlamasıdır. iyi bir taktiktir bu.. marcus antonius ise kaygan delik ugruna hainle$mi$tir.
  • bergama'daki 200.000 ciltlik kutuphaneyi, iskenderiye kutuphanesi yakıldığı için üzülen kleopatra'ya hediye eden aptal aşık.
  • rome dizisinde sezarın cenazesi hakkında yaptığı meşhur tiradı göremesek de actium savaşı sonrası vorenus ile arasında geçen şöyle bir diyaloğu vardır:

    actium savaşı sonrası

    cenaze konuşması ne kadar şekspirvari ise actium yenilgisi konuşması da onun elinden çıkmasa da bir o kadar şekspirvaridir.

    diyalog şöyledir:
    antonius - selametle vorenus, nasılsın?
    vorenus - yeterince iyiyim, su?
    antonius - hmm, teşekkürler
    antonius - dalıp gitmişim öyle.. tüm yaşamım boyunca yenilmekten korktum, ama yenilgi anı gelip çattığında aslında hiç de beklediğim kadar kötü değilmiş... güneş hala parlıyor, suyun tadı hala lezzetli. zafer dediğin pek hoş buna şüphe yok ama sadece yaşamak bile keyifli.
  • cesur, bilgili, akıllı bir komutan olarak saygınlığı bulunan bir komutandı. julius caesar'ın ölümünden sonra evlatlık oğlu octavius/#82769623 ile girmiş olduğu mücadelede, kleopatra'ya duyduğu derin aşk, zaaf ve sadakat yüzünden kondisyonunu, itibarını, gücünü ve saygınlığını yitirmiştir.

    bunu fırsat bilen octavius en belirgin özelliği olan siyasi gücünü kullanarak halk ve orduda marcus antonius'u istenmeyen adam ilan etmiş ve değersizleştirmiştir. sonuç olarak octavius'un mısırı kuşatması sırasında savaşı kaybeden kleopatra ve marcus, ordu tarafından esir alınarak, sokaklarda arabaların arkasında sürüklenmek yerine intihar etmeyi seçmişlerdir.
  • "caesar'ın ölüsünü brutus'un dirisinden daha çok sevecek değilim"
  • romanin en serefli komutani. sezar'a sonuna kadar sadik kalmistir. en buyuk hatasi duygularina ve sinirlerine yenilmesidir. nitekim bu ise onun sonunu hazirlamistir.
  • rome dizisindeki en adam gibi adam. her ne kadar umursamaz gözükse de aslında çoğu karaktere en çok bu adamın yardımı dokunmuştur.
  • kendini kendi istegiyle actium'a hapsetmekten cok, cleopatra'nin yaninda kalmaya calistigi icin actiuma sikisan stratejisyen. sayica daha fazla gemisi ve adami olmasina ragmen bu avantajini yer darligi yuzunden kullanamamis, dengede giden savas sirasinda kleopatra dellenip gidince herseyi unutup pesinden gittigi icin kaybetmistir, yada ole solenir.
hesabın var mı? giriş yap