• tadı oldukça hoşuma giden keyifli bir kahve türüdür. bunu toz olanından alıp yapanlar ve beğenmeyeler için tavsiyem, orijinal macun şeklinde olanından alıp yapmalarıdır. antep fıstığı tadı baskın olan bu kahve, aslında fıstık içermez. fıstığın bir türünü içerir.

    ayrım yapmak için değil ama, tabi ki de bir türk kahvesi değildir. bir defa kafein içermez. benim için kahvede en belirleyici özellik kafein oranıdır. menengiç kahvesini, kahve yerine koyup içerseniz memnun kalmayabilirsiniz. bunu salep gibi karakteristik bir içecek olarak düşünebilirsiniz.
  • menengiç kahvesi menengiç ağacı nın meyvesinden üretilir. menengiç ağacı türkiye'de güneydoğu anadolu, iç anadolu ve akdeniz bölgesi'nin dağlık kırsal kesimlerinde ekimi yapılmadan ekolojik olarak yetişir. farklı bölgelerde çitlenbik , çıtlık , çitemik , çedene , bıttım gibi değişik isimlerle de bilinir. faydalarına gelince saymakla bitmez. öksürüğü keser, balgam söktürür, nefes açıcıdır, nefes darlığına iyi gelir, antiseptik özelliği vardır, göğsü yumuşatır, solunum yollarına faydası vardır, ses tellerine iyi gelir, ayak terlemelerini önler, kafein içermez. yağlı bir içecektir. içerdiği yüksek e vitamini ve doymamış yağ asidi düzeyi ile kolesterolü düşürmeye, kalp damar sertliğini önlemeye, böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur, mide ağrılarını dindirir. ben bunların hepsini kavanozun üzerinde yazan notlardan kopyaladım.
  • şöyle yöresel, böyle kültürel diye konuşan zerzevat kesimin anlamadığı kahve ikamesi. toplasan 80 yıllık tarihi vardır, yoktur.

    kimsenin anlatmadığı hikayesine gelince;

    ikinci dünya savaşı'nın yokluk günlerinde kahve kıtlığı yaşanınca, kıtlıklarla mücadeleye alışkın antep halkı* (çok değil 20 sene önce ermeni ve fransız işgali yaşandığı dönemde şehirde açlıktan şehit düşenler olmuştur.) kahve bulamadığı için yabani antep fıstığını kahve gibi dövdükten sonra pişirmiştir. bugün özellikle antep yöresinde zengin sofraların vazgeçilmezi olan bu ürün, aslında kıtlık yıllarının bir sembolüdür.

    cumhuriyet'in ilk yıllarında kahve tüketimi daha baskındır ve çay lükstür. çay tadını birçok insan bilmezken, kahve ekvator kuşağındaki ülkeler tarafından yetiştirilip, türkiye tarafından ithal edilmesinden ötürü, ikinci dünya savaşı esnasında yaşanan ithalat aksaklıklarıyla halk türkiye'de üretilen ve dolayısıyla ithalat aksaklığı olmayan halis rize çayı'na yönelmek zorunda kalmıştır. bugün türkiye genelinde çay tüketiminin daha fazla olmasının sebebi de o kıtlık yıllarında tüketim alışkanlığının değişmesi ile ilgilidir.
  • kahve diye millete ne içiriyorlar bilmiyorum ama esasında menengiç kahvesi bir kahve değil. sakız ağacıgillerden bir meyve olan menengicin* kavrulup ezilmesinden oluşan kremsi muhteşemliğin süt veya suyla karıştırılarak içimi hoş bir içecek haline getirilmişine kahve diyorlar. menengiç fıstıkla* da aynı familyadandır. yani kahve demeye gerek yok.

    menengiç kahve gibi nikotin ve kafein içermediği için acı olmaz. eğer içtiğiniz şey acıysa size menengiç kahvesi diye başka şeyler içirmiş olabilirler zira örneğin starbucks'ta espresso içip türk kahvesi içtiğini zanneden çok insan var.

    bir kahvecinin mocha dediği şeye öbürü mocca diyor, aynısına bir başkası latte diyor. bazıları hepsine birden sütlü nescafe diyor. sütlü nescafe gizli formülü hariç hangisinin nasıl yapıldığıyla ilgili şemaya burdan bakabilirsiniz: http://i.imgur.com/cvaigm5.jpg

    menengiç kahvesine gelince. en güzeli, menengici herkesin kendisinin kahve kıvamına getirmesi ama zor iş tabi.

    uğraşmak isteyenler için:
    menengici yeşil halde alıyorsunuz ve yıkadıktan sonra yağ, tuz vs. gibi hiçbir şey katmadan bir tavaya atıp karıştırarak kavurmaya başlıyorsunuz. muhteviyat kavruldukça sertleşecek ve kararmaya başlayacak. tümü sertleşip karardığı zaman iyice pişmiş ve bir sonraki, havanda dövülme aşamasına gelmiş demektir. eğer içtiğiniz kahve haddinden fazla acıysa bu aşamada çok fazla kavrulmuş olabilir ki menengiç konseptine aykırıdır. yakmışsınız işte.

    sonraki aşama iyice kavrulan ve bu sırada muhteşem bir koku çıkaran menengicin tamamen ezilinceye kadar dövülmesi. bunu endüstriyel iş yapanlar havanda dövmüyor tabi. atıyorlar öğütücüye, vırrr akışkan bir sıvıya dönüşene kadar eziyorlar. bu daha kolay ama hiçbir hazır menengiçte ben evde yapılan menengicin lezzetini alamadım. bizde bi tane tunç havan var büyük. onla yapıyoruz. bina sallanıyor döverken.

    menengiç iyice dövüp kırıldıktan sonra bir kavanoza konur ve çok uzun zaman bozulmadan dayanabilir.

    bunu dışarıda cafelerde türk kahvesi fincanıyla veriyorlar. hiç işim olmaz bi kırtik kahveyle. menengiç kahvesi göğsü yumuşatır, boğaz ağrısına ve öksürüğe iyi gelir. tekrar ediyorum, kafein içermediği için bunun fazla içilmesindeki tek dezavantaj menengicin içerdiği yağdır ki kavanozda beklediği zaman katı kısmın aşağı çöküp yağının yukarı çıktığını görürsünüz. işte bu yağ bazılarına ağır gelebiliyor.

    bu arada menengici kavurmadan da yiyebilirsiniz. çiğinin tadı da çok güzeldir.

    menengiç kahvesini herkes damak tadına göre içmeli. peki nasıl yapmalı:
    ben menengiç kahvesini, menengici ve şekeri bol seviyorum. ama söylediğim gibi yağı bazı kişilere ağır gelebiliyor. yapılışı basit. önce içeceğiniz kadar sütü biraz ısıtıyorsunuz. misal 1 kupa kadar. bazıları suyla yapıyor hafif olsun diye. gereksiz bence. sonra içerisine içebileceğiniz kadar ezilmiş/dövülmüş menengiç katıyorsunuz. benim ölçüm 1 kupa süte 1-2 tatlı kaşığı. sonra içerisine damak tadınıza göre şeker atıyorsunuz. çayı kahveyi şekersiz içen ben buna 4-5 kesme şeker atıyorum. kısık ateşte yeteri kadar sıcak oluncaya kadar ısıtıp içiyorsunuz. dikkatli olun, çok sıcak oluyor.

    bir de püf noktası... menengiç alta çöküp yağı üste çıkıyor dedik ya, süte katacağınız zaman mutlaka bir kaşık veya çatalla iyice karıştırıp homojen bir yapı elde etmeniz gerekiyor. aksi taktirde menengiç kurusu veya menengiç yağı katılmış süt içmiş olursunuz ki bu gerçekten iğrenç olur.

    soru, görüş ve önerileriniz için menengiç yapın bana yollayın, ağzımızın tadı yerine gelsin.

    afiyet olsun.
  • tophane'deki nargilecilerde tatma imkanı bulacağınız, gelmiş geçmiş en muhteşem içeceklerden biri.
    yalnız üstünde oluşan kreması için bir de çay kaşığı ısmarlarsanız içerken daha rahat edersiniz.
    müthiş bir tadı vardır, sanki sütlü gibi, ama çok farklı, anlatılır gibi değil. içindeki tanecikler en sonunda kaldığında, tadına doyamadığınız için onları da yemeye kalkabilirsiniz. yapmayın. oldukça acıdır.
  • tadı, türk kahvesine müdavim olanlara biraz tuhaf gelebilir, ama içimi oldukça rahat bir kahvedir.. yolu antep'e düşenlere, içmeden geçmek günahtır..
  • yabani antep fıstığı* ndan yapılan kahve.
  • sülüklü handa tanışma şerefine nail olduğum über içecek. şahsi kanaatim menengiç kahvesi > türk kahvesi > americano, latte vs vs.

    (bkz: işbu entry hiçbir abartı içermemektedir)
  • süt içme sebebidir.

    çok garip bir şey, kahvesi suyla karıştırılmadan tadıldığında da tadı aynı dövülmüş haşhaşa benzer, ama atın bakalım haşhaş ezmesini kaynar süte, böyle bir tad verebiliyor mu. namümkün efenim, namümkün.

    kendisi soğuk kış gecelerinde sahlebin pabucunu dama atmaya namzettir.
  • hiç tanımadığım dedemi hatırlattığı için çok sevdiğim kahvedir. annem hep tanışsanız dede torundan öte çok iyi arkadaş olurdunuz der. belki de bu yüzden yıllarca onun izini sürdüm, mesleğini yaptım, hep adil olmaya çalıştım çünkü izi sürsün istedim dünyada. sanki hiç gitmemiş gibi.

    menengiç kahvesinin kokusunu her aldığımda, bir ikindi vakti dedem hafifçe aksayarak yanıma gelip kömürde yaptığı kahveyi eski bir fincanda sıcacık ikram edecek, ben dizinin dibinde kahvemi içerken saçımı okşayacak, ee batırmışın işleri diye konuya girip usul usul teselli edecekmiş gibi gelir.
hesabın var mı? giriş yap