• turk konsoloslugunu bulabilmek icin muneccim olmanizi gerektirecek bir yere kurmuslar. lyft ile sokagina kadar gidebildim. haritadan nerede oldugunu bulamadim, daha dogrusu buldum ama emin olup giremedim binaya. konsoloslugun sitesinde de bulunduklari binanin bir fotografi, dogru duzgun bir tarifini goremedim. binanin girisinde hicbir sekilde icinde turk konsoloslugu oldugunu belirten bir isaret veya tabela yok. randevuya 5 dakika kala artik aramak zorunda kaldim.

    turk konsoloslugu ile japon konsoloslugu ayni binada. binaya girerken bir grup takim elbiseli japon cikiyordu binadan, oradan tahmin edip kontrol ettim. tamamen $ans eseri. turk konsoloslugunu bulamazsaniz japon konsoloslugunun adresine bakin. bakiniz, adamlar binanin fotografini haritasini girisini toplu tasimayla nasil gidiliriniz her seyini koymuslar; cunku beyin bedava:

    https://www.miami.us.emb-japan.go.jp/….html#address

    (turk konsoloslugu 27. kat, japon konsoloslugu 32. kat.)
  • bu yıl haziran ayında iki haftamı geçirdiğim şehir.

    havası fazlasıyla sıcak ve nemli, gündüz saatlerinde dışarıda dolaşmak neredeyse imkansız. sağanak yağmurları birden bire başlıyor ve aralıksız günlerce devam ediyor, ancak böyle zamanlarda bile hava boğucu. gökyüzü de depresif. kapalı mekanlarda klimaya abandıkları için üstünüze bir şeyler giymeniz gerekebiliyor.

    zemin bataklık olduğundan metro yok. herkesin arabası olduğundan otobüslere binen kişiler biraz korkutucu. araba kiralamak ucuz. türkiye'deki ehliyetinizi 40 dolar karşılığı kullanıma sokabiliyorsunuz. trafik problemi olmadığından arabayla ulaşım çok rahat ve benzin gerçekten ucuz. park sistemi de çok pratik ve hesaplı. taksiciler genellikle haitili.

    restoranlar, barlar bol ve çeşitli. yemekler genellikle lezzetli ve istanbul'a göre çok çok ucuz. içki neredeyse bedava. herhangi bir markete girdiğinizde istanbul'da hiç görmediğiniz çeşitlilikte içkiyi şaşırtıcı fiyatlara alabliyorsunuz. sigara bizdekiyle hemen hemen aynı fiyat.

    insanlar sizinle önce ispanyolca konuşuyor, rica ederseniz ingilizce de konuşuyorlar. kibar ve ölçülüler.

    soğuk, temiz ve derin suları sevdiğim için okyanusta yüzmek bana pek keyifli gelmedi. su ılık ve serinletmiyor. ayrıca bulanık ve dalgalı. plaj her daim kalabalık. her cinsten insan var. plajda sadece yarım saat geçirmeme ve 50 faktör güneş kremi kullanmama rağmen ilk gün güneş beni ıstakoza çevirdi.

    görülesi yerler downtown brickell, bayside, south beach, ocean drive, espanola way, coconut groove'daki the kampong, coral gable'daki venetian pool, hayvanları seviyorsanız jungle island. arkadaşlarınız veya sevgilinizle gittiyseniz bahamalar'a cruise yapabilirsiniz. ya da key west'e uzanabilirsiniz. benim gibi iki hafta geçirmenize hiç gerek yok. şehirde görülmedik yer bırakmamak için bir hafta fazlasıyla yeterli. son olarak özellikle merak edilip gidilecek bir yer değil.
  • son 10 yılımı geçirdiğim bir yer olarak ufaktan görüşlerimi paylaşmak isterim.

    miami'nin iklimi malum tropikal, yıl boyunca ortalama sıcaklık 25 derece civarlarında olur, yazın ise sauna gibi mübarek, 40 dereceler çok normal kabul edilir. çok yağış alır, bir anda sel götürecek dersiniz ki götürdüğüde olur ancak 15 dk sonra her yer kupkuru kalır. zaten nemde biraz buradan geliyor, çok yağış ve hızlıca buharlaşma.

    tatile gidiyorsanız aklınıza ilk south beach gelecektir. normal, ancak miami south beach'ten ibaret değil. burada yaşayanlar oralara pek gitmezler, tamamen turistik olmuş durumda. ıstanbul'da sultanahmet gibi düşünün, her yer turist. o yüzden diler beachlere gitmenizi öneririm, sunny isles, surfside, bal - bay harbour ve hatta fort lauderdale'e çıkabilirsiniz.

    yaşamak için miami'yi düşünüyorsanız herşey aslında biraz bütçe ile alakalı. ortalama 2000 usd'ye 1+1 veya 1+den dediğimiz evlerden bulabilirsiniz. brickell, biscayne, midtown, surfside yaşamak için ilk aklıma gelen yerler. şehir hayatını seviyorsanız brickell, okyanus kenarında olayım derseniz surfside ve north beach, hem şehir hemde deniz göreyim diyorsanız da biscayne ve brickell key idealdir. çok param var dersenizde venetian, indian creek, key biscayne, bal harbour ve coconut grove'a bakabilirsiniz.

    herkesin malumu gece hayatı çok hareketlidir. şuan en hip yerler brickell'da. marion, sls, sugar ilk aklıma gelenler. aynı zamanda brickell avenue'da çok hareketlidir, hem yürüyüş yapıp hemde bir yerlerde oturup yemek yiyebilirsiniz. diger taraf ise south beach; büyük gece kulüpleride orada zaten. mynt, liv, set, story, camelot gibi bir çok yer var. ama dediğim gibi çok fazla turist var, daha çok özel eventleri takip edip onlara gitmekte fayda var.

    gündüz gezilecek yerler içinde design district ve wyndwood'u önerebilirim. design district biraz los angeles'taki rodeo drive tarzında, güzel kafelerde etrafında mevcut. wynwood ise biraz daha contemporary diyebileceğimiz tarzda, gece eglenceside güzeldir ama pek elit degildir onu da belirteyim.

    toplu taşıma yok denecek kadar az, yalandan bir tane havaray tarzı bir metrosu var ama bu zamana kadar bir kere bile kullanmadım. arabanız olması şart. mesafeler california kadar uzak değil, fort lauderadale'e ki tamamen başka bir şehir, 16-17 mil uzaklıkta oda en fazla 25 dk sürüyor. pek trafik yoktur, yoğun olsa da akar. sadece i-95 dediğimiz ki her yeri birine bağlayan bir yoldur, akşam saatleri trafik olur, orada da trafik akmaya başlayınca hiz sinirina takılmanıza gerek yok, polisler ''flow traffic'' sebebiyle ses etmezler.

    son olarakta miami'nin anadili ispanyolcadır. 10 kişiden 8'i ispanyolca konuşur diyebilirim. çok yoğun bir latin amerikalı nüfusu var. o yüzden hiç dil bilmeden gidiyorsanız ve kalacaksanız ingilizcenin yanında ispanyolca öğrenmenizde fayda var, çoğu işinizi kolayca çözebilirsiniz.

    aklıma gelenleri yazmaya çalıştım, merak ettiğiniz bir şey olursa yeşillendirebilirsiniz.
  • sunshine state floridanin en populer sehridir. amerika'nin gokdelen obsesyonu bu sehirde pek gorulmez cunku zemini saglam degildir, alti balciktir. sehrin en yuksek binalarina downtownda rastlanir. kocaman bir alana yayilmistir fakat nufusu kalabalik sayilmaz. ana dil ispanyolcadir, sokaklarda ingilizce konusana rastlarsaniz sansli gununuzdesiniz. gocmen sehridir, kuba'dan deniz yoluyla gelen herkesi vatandasliga kabul ettikleri icin pek cok kubaliya rastlarsiniz (hatta orada kalan ailelerin buraya kacan cocuklarini kuba istese bile geri vermeyen sehir halki, diplomatik krizlerin cıkmasina bile neden olmustur). pek cok unlunun miamide evi , marinasinda da yati vardir. don johnson oynadigi miami vice dizisiyle unludur. unlulerin ikamet ettikleri star island'i meshurdur. biscayne korfezini baglayan iki koprusu vardir. coconut groove, gorulmesi gereken yerlerdendir. ayrica, sehrin kuzeyinde dunyanin en 'cızzzz' alisveris mekanlarindan biri olan balharbour vardir (digerleri: 5th avenue ny, via del condotti roma diyorlar...) sehrin gelir dagilimi duzensizdir-tipik amerika yani! yaz kis hava sicakligi yirmi derecenin uzerindedir, bu yuzden oraya okumaya gidenler okula pek ugramazlar, devamli gezerler. bi de sonbahar aylarinda hurricaneleri vardir, geldiler mi ne var ne yok siler supururler.
  • foals'in 2010 cikisli 2.albümü total life forever'dan cikan bi guzellik:

    i promised you on an ocean of
    mother of pearl, gold, and indigo
    cut through the waves, i watched you swim away
    i'll never love you more than today

    would you be there
    be there
    be there for me

    now black light sets on my short day
    oh, you betrayed me, you gave it away
    you don't mind picking up salt to rub into my wounds

    would you be there
    be there
    be there for me

    would you betray me
    or save me
    save me from you

    would you be there
    be there
    be there for me

    would you betray me
    or save me
    save me from you

    would you be there
    be there
    be there for me

    would you betray me
    save me
    save me
  • 34 gün boyunca bana evsahipliği yapmış olan oluşum. ilk amerika deneyimim.

    sıcak, burası ile ilgili ilk gün de, ayrıldığım gün de en belirgin yorumum bu oldu. antalyanın yaz sıcağını düşünün, ikiye filan çarpın, nisan ayını oortalama havadurumunu elde ettiniz. yazın nasıl olabileceğiini düşünmek bile istemiyorum (gerçi çoğu görüş nisanla temmuz arasında çok az fark olduğu yönünde, yani çok çok daha kötü olmuyormuş) bir de klimalar sağolsun, arabalarda evlerde alışveriş merkezlerinde, restaurantlarda, bırakın sıcağı farketmeyi, üşüyorsunuz bile.
    hava durumu haricinde, sevdim ben miamiyi. özellikle de gitmeden önce burada yazılanları okuyup, beklentilerimi düşük tuttuğumdan olabilir bu beğeni. ama bayaa bayaa filmlerde filan gördüğümüz miami işte, deniz-güneş-plaj-kızlar-bikiniler-model model son model arabalar (bizim istanbulda lüks diye baktığımız arabalar, burada ortasınıf olmuş)-lüks binalar-düzenli işleyen bir sistem. iş nedeniyle orada bulunduğum için, sanayi tabir edilebilecek mekanları, öyle lüks olmayan muhitleri de gezdim. ama her yerde aynı düzen, en kötü yerde bile bir nizam var. yaşanır bence burada kesinlikle. ama yaşamak için de orada çalışıp amerikan standartlarına göre para kazanıyor olmak gerek, zira hayat pek pahalı, bildiğin içtiğimiz su bile tr de olduğunun iki-üç katı.

    deniz konusunda herkes çok kötü demiş, hemfikirim, genelde o kdar dalgalı oluyor ki, yüzmek imkansız. ama şans eseri olur da dalganın olmadığı bir günü yakalarsanız, işte deniz (ya da okyanus) o zmana öyle bir keyifli ve serin oluyor ki, doyum olmuyor.

    kişisel görüşlerden sonra, biraz da genel bilgiler, izlenimler.

    koca şehirde bir tane tepe, tepeyi bırakın neredeyse bir rampa yok! dümdüz, inanılmaz düz.
    şehrin altından kaynak suyu mu içme suyu mu birşey suyu geçtiği için, hem yer altı metrosu yapılamıyormuş, hem de koca koca gükdelenler dikiyorlar, ama bodrum katı olarak inemedikleri için, yüksek binalrın hepsinde, ilk 4-5 kat otopark (bir türk olarak direk "ama bu katlara daire yapılsaydı, iyi paraya satılırdı, amma zarar şimdi bu" diye düşünmeden edemedim :d).
    sonra mesela tüm otobüslerin önünde, bisiklet koymak için aparatlar var, yolcular diziyor bisikletlerini oraya, biniyor otobüse.
    sanırım tüm amerikada olan bir durum, ama ben miamide gördüm, buraya yazarım, pek şaşırdım; arabalarda ön plaka olmadığı için, sadece arkada plaka oldğu için, arabaları geri geri parketmek yasakmış, ceza yazıyorlarmış.

    gezilmesi gerektiğini düşündüğüm yerler;
    tabii ki south beach, bir gündüz, bir gece görmek lazım (bence fazlası gereksiz)
    palm beach (zenginelrin evleri yok star islandda filan denir ama
    key west
    everglades national park (timsah turları düzenliyorlar buraya)
    alışveriş için tabii ki de sawgrass mills (sabahın köründe gidilmeli, akşama kadar ancak biter, belki de bitmez, çoook büyük)
  • bu sehirde sanirim silikonlari kizilay temin etmektedir. zira 17 yasina gelen bir hanim kizimiz resmen gidip ilk iş olarak cc beden silikon taktirmaktadir.. sokakta dolanirken silikonsuz kadin gordugumuzde, futbol sahasinda sincap görmüş gibi oluyor "ay kiyamam yaziiik" diyveriyoruz..

    velhasil bence devlet bunun önüne gecmeli.. kocaman kocaman gogusleri olan, tangali bikinili kadinlardan halk denize giremiyor.. plajlar esmer yagli kocaman gogusleri olan kizlarla dolu.. gobegimizi iceri cekmekten,spor yapip baklavalara sahip olmaya calismaktan bi harap olduk arkadas.. yeter illallah!!
  • hava sicakligi yil boyunca ortalama 25-30 celsius arasi olan, her daim ruzgarli, denizi dalgali, kizlari tangali, hayatimin geri kalanini gecirebilecegim florida eyaletinin en büyük sehridir.

    tatil icin gelenlere kesinlikle sobe bölgesinde kalmalari tavsiye edilir. oceans drive en hareketli ve lüks caddesidir. caddede ki restorantlarin fiyatlari biraz tuzlu olsada en azindan 1 aksam yemegi yenilmesi gerekir. tabak sunumlari ve deniz ürünleri tabaklari muhteşem (bkz: paella).

    denizi her daim dalgali olsada berrak ve sicaciktir. denize girmeseniz bile sahilde yatip bira eşliğinde sagi solu kesmek paha biçilemez. kizlari cok guzel lan!?!

    ayrica buraya kadar gelmisken cruise ile bahamalar'a gecmek ve ayrica everglades milli parkinda timsah turuna cikmak farzdir.
  • sanıldığının aksine genç nüfus azınlıkta olan florida eyaletinin şehridir. genelde birleşik devletlerde yaşayıp emekli olduktan sonra gelinen bu şehir en çok kış aylarında güzeldir. yağmurlar yazları yağar ancak kısa sürelidir. 2-3 saat aralıksız yağmur yağdığı 5 yılda 5 kere olmamıştır. nev york ve boston gibi metropollerden sonra cennet gibi gelecek, insanların trafikte saygıdan yoğunluk yarattığı medeni bir yerdir. üzülerek söylüyorum ama ne zaman bir garip araç kullanan veya alışveriş sırasında alışılanın dışında tavir ve davranışlarda bulunan bir insan görsem ya arap ya da türk oluyor. kira geri dönüş oranlarının iyi olduğu yerlerden biridir. ülkemizde 20-25 yıl iken buralarda ortalama 13-15 yıldır.
  • florida devleti'nin (bkz: sunshine state) nüfus bakımından en büyük ikinci şehridir. atlantik kıyısında yer alır ve olağanüstü durumlar dışında ocak ayında dahi gün içinde sıcaklık ortalaması 20 celsius derecenin altına inmez. güneş ışığının eksik olmadığı şehir, yer aldığı devletin nickname'ine yaraşır bir havaya sahiptir. hava daima güneşli ve nemlidir. yüksek nem oranından dolayı sıcaklık farkı düşüktür. sabahın erken saatlerinde dahi hava çok soğumaz. yıl boyunca kalsanız bile mont gibi kışlık herhangi bir kıyafete ihtiyaç duymazsınız. rainy season'da dahi miami'de yağmurlar genelde kısa sürelidir, bulutlar çok sürmeden dağılır. kısa süreli ziyaret edenler için south beach civarlarında kalmak iyi bir fikir olabilir. gece hayatının yıldız mekanlarına buradan ulaşım daha kolay olacaktır. son yıllarda seaspice, bagatelle, komodo, villa azur, cantina la veinte, sugar popüler mekanlardan. kiki on the river gibi seaspice'tan esinlenen daha yeni mekanlar da miami'de geçirdiğiniz bir geceden beklentilerinizi karşılayacaktır. bu mekanlara akşam yemeği yemeyecekseniz akşam 11’den sonra gidin. gitmeden önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın ve gece sugar’ın terasından miami’ye baktıktan sonra veya cantina’da okyanus kenarından brickell’ı gördükten sonra sizin için bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmasını beklemeyin.

    şehirde toplu ulaşım pek gelişmemiştir, insanlar ulaşımını genelde kendi araçlarıyla sağlar. araba kiralamak şehri rahat bir şekilde gezmek için iyi bir fikir olacaktır, araba kiralamak çok ucuz olmasa da benzin ucuzdur. 50-60 usd'ye mustang gt'nizin deposunu doldurabilirsiniz. araba kiralarken hem kendinizi hem de 3. partiye verebileceğiniz zararlara dair sigorta yaptırmayı unutmayın, gereksiz gibi gelebilecek bu sigortalar abd'de sizi çok daha büyük bir faturadan kurtarabilir. arabayı park ettiğiniz yer eğer trafiğin yoğun olduğu bir bölgeyse park için ödeme yapmanız gerekmesi olası, ödeme yapmayı unutmayın. genelde artık internet sitesinde kredi kartıyla ödeme yapılıyor. gece eğlenmeye gidiyorsanız, miami'de türkiye'deki gibi çevirme olmasa da "zaten polis beni nereden durduracak..." deyip arabayla gitmeyin. uber, lyft veya taksi kullanın. arabayla gitmekte ısrarcıysanız içmeyecek bir arkadaşı sürücünüz olarak designate edin. bunu mekana gitmeden önce yapın. 2.000 usd'ye kadar para ve en önemlisi 6 aya kadar hapis cezası size göre sorun değilse bu kısmı dikkate almayın.

    neredeyse satın aldığınız tüm mal ve hizmetlere %7 civarında vergi eklenir, fiyat etiketiyle ödediğiniz tutar arasındaki farklılık bundan kaynaklanır. restoranlarda, gece kulüplerinde %15-20 tip bırakmayı unutmayın. miami'ye yerleşmeyi düşünenler içinse önemli birkaç bilgi: florida devleti vergi konusunda gerçekten iyidir. estate tax, intangibles tax ve property tax gibi vergiler florida devletinde yoktur. bulunduğunuz county, property tax gibi vergileri düşük kabul edilebilecek oranlarda toplar. miami için bakmanız gereken miami-dade county'dir. idari yapı türkiye'ye göre ciddi şekilde farklıdır. örneğin şehir içindeki her bölgenin kendi polis gücü vardır: miami beach polisi farklıdır, north miami beach polisi farklıdır. bunlar, birinin alanında başlayan bir olayın diğerinin alanına geçmesi gibi durumlar dışında birbirlerinin alanına girmezler. miami-dade county tüm şehirde çalışır, state trooper'lar ise tüm devlette yetki sahibidir. özellikle miami'den başka şehirlere gidip gelirken highway'de fhp (florida highway patrol) ile karşılaşırsınız. siz herhangi bir kural ihlali yapmadığınız sürece hiçbiri sizi durdurmaz. size kimlik sormaz. eğer kurallara dikkat eden bir insansanız zaten hiç sorun yaşamazsınız ama olur da 65 mph zone'da 75'le gittiniz ve fhp sizi durdurdu, eğer sakin kalıp makul bir şekilde fark etmediğiniz gibi şeyler söylerseniz size sözlü uyarıda bulunup iyi günler dilemesi gayet sık karşılaşılan bir durumdur. miami'nin polis-vatandaş ilişkileri açısından gayet iyi bir durumda olduğu söylenebilir.

    nerede alışveriş yapılır? bağdat caddesi gibi bir yer arıyorsanız lincoln road doğru bir seçim olur. yine açık havada alışveriş için coconut grove güzel bir yer. avm olarak ise aventura mall, dolphin mall, dadeland mall veya (biraz uzak da olsa) sawgrass aradığınızı bulabileceğiniz yerlerden. alışveriş demişken tatile gelen birçok insan gibi buzdolabı magneti gibi ufak hediyelik eşyalar almak isterseniz, bunu south beach yerine walmart'ta veya publix'te yaparsanız gerçek anlamda aynı olan ürüne birkaç kat fazla ödememiş olursunuz.

    miami'de gün içerisinde yapabileceğiniz sayısız etkinlik var. sahiller özellikle south beach, hangi gün hangi saat olduğu fark etmeksizin her zaman etkinliklerle doludur. biraz daha sakin bir beach için surfside'a gidilebilir. sunny isles beach'te de gün içinde vakit geçirebileceğiniz güzel mekanlar bulabilirsiniz. sunny isles da yine daha sakin bir bölge. miami'den dönmeden bir günü everglades'e ayırmak iyi bir plan olabilir. yeterince doğa gördükten sonra eğer motorsporları ilginizi çekiyorsa homestead-miami speedway'e bir gün ayırabilirsiniz. uzun dönem kalıp araba satın almak veya lease etmek isteyenler braman’ı ziyaret edebilir zira braman devletteki en geniş bmw, bentley ve rolls royce evanterine sahip ve satış sonrası hizmetleri takdir edilesi. ateşli silahlar, atıcılık ilginizi çekiyorsa florida arabada yan koltuğunuzda ar-15 ile dolaşmanıza bile izin veren silah yasalarıyla size istediğiniz türden silahları deneyimleme imkanı sunacaktır. herhangi bir local poligona gitmeniz ve yanınızda bir id getirmeniz yeterli. bunların yanı sıra gün içinde big pink’te bir şeyler yenebilir, art deco district, wynwood ve little havana görülebilir. wynwood geceleri de hareketli bir bölge, birçok mekan var ama daha middle/lower class kitleye hitap ettiği söylenebilir. kayaking, tekne gezintileri veya tekne yarışları suda olmayı sevenler için iyi seçenekler, birçok noktada kiralama yapmak mümkün. satın almak isterseniz ise birçok iyi markanın dealerı miami’de mevcut. uzun dönem kalanlar miami'den kalkan birçok cruise gemisinin hernagi biriyle birkaç ülke gezip gelebilir. miami'den güneye doğru gittiğinizde abd'nin sonunda yer alan key west'ten küba sadece 90 mil uzaklıkta.
hesabın var mı? giriş yap