• ing. akil
  • ing. bakmak, ilgilenmek.
    örneğin; boş bir mağazaya girdiğimizde hani orayla kim ilgileniyor diye içeri sesleniriz. bu ingilizede şu şekilde söylenir: "who's minding the store?"
  • ing. aldırış etmek, umursamak; kafaya takmak; önem vermek

    "i don't mind", "do you mind?" falan gibi kalıplardaki fiil.
  • (bkz: never mind)
  • system of a down'un bi sarkisi. ilk dinneyiste oha ne guzel diyosunuz 2 dakika boyunca, sora sarki tamamen mevsim degisikliine ugruyo ne yazikki. ilk 2 dakkasi icin guzel bi sarki sayilabilir ama.
  • soad in ilk albumundeki bir sarkisi.yaklasik 6:13 dk
  • bası biraz* sıkıcı oldugu icin uzun sure es gectigim,sonradan guzellesen gaz bir parca
  • sözleri aşağıdaki gibi olan soad albümünden bir soad şarkısı:

    oh baby come close to me
    let me love you
    oh baby come close to me
    let me feel you

    look at each other, look at each other, look at each other, look at each other.

    go away, go away, go away, go away.......

    well now mutually, mentally molested children of a mother,
    mutually, mentally molested children of sin,
    oh no, the ever so popular beating that took you under,
    oh no, the ever so popular beating that broke your skin.

    free thinkers are dangerous,
    blame, hate, for fate's seed.

    go away, go away, go away, go away.......

    well you need the one you love, love the ones that you need,
    need the one you love and love the ones you bleed,
    lives rearranged and lives in my range can you see
    lives rearranged and lives in my range can you see.

    free thinkers are dangerous,
    blame, hate, for fate's, seed.

    die, die, die, die,
    gonna let you mother fuckers die, gonna let you mother fuckers die,
    gonna let you mother fuckers die

    look at each other, look at each other..
  • system of a downdan beklenmeyecek kadar uzun bir şarkı, onların en uzun şarkısı.
  • koca sözlük'te 1-2 sayfalık yer kapladığını görünce buranın nasıl bir yer olduğunu/nasıl bir yer hâline geldiğini çok daha iyi anladığım ingilizce kelime.

    geçenlerde aklıma düşmüştü, kökeni nerdendir acaba diye düşündüm...
    meğersem öncül hint-avrupa dillerinden ''düşünmek'' anlamında ''men-'' fiilinden gelirmiş... fakat dahası var:
    düşünmek anlamında ''think'' e baktım bu sefer...
    bu kelimenin de öncül cermen dilinden thankjan'dan geldiğini gördüm... anlamının da ''bir şeyi kendine görünür kılma sebebi'' olduğunu görünce bütün olay kafamda çözüldü.

    yani anlayacağınız, birine ''kör cahil'' dememiz boşuna değilmiş... çünkü akıl, ''gizemi'' çözer, kişiye görünür kılarmış meseleleri, hakikati...

    yeri gelmişken ''think'' ile teşekkür etmek anlamındaki ''thank'' in de aynı hint-avrupa kökünden geldiğini belirtelim ve birisi bize teşekkür ettiğinde en azından ''o kişinin düşünceli davrandığını'' düşünmemizin ya da söylememizin sebebi de böylece ortaya çıkmış olsun :)
hesabın var mı? giriş yap