• 1836'da jean françois paujot isimli bir jamaikalı tarafından üretilmiştir.

    aslında, kendisi kırmızı ve mavi muz (sadece pişirilerek yenilebilir) üretimi yaparken, bahçesindeki ağaçlardan birinde bulunan muzun sarı rekli olduğunu ve pişirmeden yenilebildiğini farketmiş. muz türleri arasında daha kaliteli bir muz üretebilmek için çaprazlama yaparken, bugün bildiğimiz muzu üretmeyi başarmış.

    asıl ilginç olan ise, paujot'ın daha iyi bir muz üretme çalışmaları sırasında bu sarı muzun doğal bir mutasyon sonucu kendiliğinden oluşması. yani bu muz onun çalışmalarının ürünü değil. bugün bildiğimiz tüm muz tarlaları o tek ağaçtan ortaya çıkmıştır. tabi sonrasında çok zengin olduğunu söylemeye gerek görmüyorum.

    ayrıca bugün bildiğimiz muzun meyvesi kısırdır. doğal yollarla çoğalamaz.
  • hem cok faydalı hem de cok hayat kolaylastıran bir meyve.
    evden calısıyorum fakat yine de oturup tekmil turk kahvaltısı hazırlayacak vaktim olmuyor. bir de sabahları daha cok cay yerine kahve tercih ediyorum cunku cay beni yeteri kadar uyandıramıyor. yani ozetle kahvaltıda kahve yanında yemelik, tok tutan bir seyler hazırlama ugrası icerisindeyim surekli. hazır seyler alasım da pek yok. bu arastırma icerisinde su tarife denk geldim, cok mutluyum;

    3 malzemeli muzlu kurabiye seysi(?) - tam nasıl acıklayacagımı bilemedim neyse;

    -cukur bir tabakta 2 muzu eziyoruz
    -buna 1 yumurta kırıyoruz ve karıstırıyoruz
    -aldıgı kadar yulaf ya da musli ekliyoruz (benim su bardagı ile yaklasık iki bardak oldu, dokusu yumusak hamura benzer kıvama gelene kadar ekleyin)
    -kasıkla tepsiye tek tek koyuyoruz (12 tane falan cıkıyor)
    -180 derece fırında 15-20 dakika pisiriyoruz

    tarif bu kadar

    cok lezzetli bir sey oluyor. ara ara farklı seyler de ekliyorum; muzlar tatsızsa biraz bal veya seker, damla cikolata, kuru meyve, tarcın, vanilya, hindistan cevizi rendesi...

    afiyet olsun

    edit: benim denk geldigim videoyu da ekliyorum. bu tarifte cikolata da oldugu icin 4 malzemeli olarak geciyor
    tarif vidyosu
  • bendeki yeri bambaşka olan tropikal mucize!

    baba mesleği gereği çocuk yaşımda bir süre yurt dışında bulundum. yurt dışı dediysem de öyle bir ameriga olsun, bir kenıda olsun değil; arap ülkeleri. okula başladığım sene babamın iş durumu nedeniyle bir arap diyarına gittik. buraya gidene kadar köy, kasaba gibi yerlerde büyümüştüm. meyveden anladığım daldan elma, töngel, kiraz, armut. muz, kivi, avakado, mango falan gibi meyveler fazla asortikti. bir de türkiye'de üretimi az olduğundan pahalıydılar. pek bilmezdik yani. gel gör ki arap ülkelerinde durum ters. bizim yüzüne bakmadığımız elma taneyle satılıyordu burda, taneyle aldığımız muz ise bağ bağ.

    bir gün babam almış koca bir muz bağı eve getirmiş, mutfağa koymuş. annemlerin salonda oldukları bir an daldım muza. 8. muzu yediğimi hatırlıyorum ama sonrasını hatırlamıyorum. 12 muz yemişim ben o gün. yemişim diyorum bakın, hatırlamıyorum. fenalık geçirmişim. o son muzu yemeseydim geçirmezdim ama yani yemiş bulunmuşum. normalde de çok acayip yerim yani. acayip dayanıklıyım. öhm. hülasası hastahaneye kaldırılmışım. serum, merum, toparlanmışım sonra. 20 yıldan çok geçti üzerinden senede 2'den çok muz yemedim. göt korkusu bi yerde.

    muz yüzünden ölüm badiresi atlatan kaç denyo vardır acaba. bir kabuğuna basıp kayan looney tunelar, bi ben. salaklık parayla değil tabii.

    ha onun haricinde güzel meyvedir, allah sevdiğine bağışlasın. ama bana yaptığı yamuğu unutmak mı? ciysıs, asla.
  • hergun kahvaltida yedigim meyve..yapilan bilimsel bir arastirma rivayet eder ki muzdaki hede hodo maddesi asik olmayi onluyomus..askin bir halta yaradigini gormedik muz en azindan karin doyuruyo bari..
  • bu meyveyi normalde baş kısmından değil de, kıç kısmından açınca o saçakları, lifleri muzun üstünde kalmıyor, ya da çok az kalıyor. bunu kendim keşfetmedim, maymunlar muzu öyle açıyorlarmış zaten. kahvede bir maymun arkadaştan duydum. ayrıca kendisini her türlü tatlı mamulde sever, gerekirse cezeriyeyle birlikte bile yiyebilirim.
  • iş yerinde yemesi en rahat olan meyve, yıkamıyorsun, çekirdeği de yok. elinden ayağından sular fışkırmıyor. en önemlisi yerken faşır foşur ses çıkartmıyorsun. sessizce lüpletiyorsun. kral meyve.
  • an itibariyle 2 adetine 6 tl verdim.
    biz çocukken camın önüne koyar kuşlar getirdi dermiş annem. babamın al(a)madığı zaman kuşlara seslenirmişiz kardeşimle bize muz getirsinler diye. çok istesem parasız getirirler mi şimdi acaba?
  • eskiden, ben cocukken tipki sucuk gibi erisilmesi zor bi seydi gozumde. edebiyat yapmiyorum, ilk kez o ise gittikce ogluna baktigim aynur teyzelerde yemistim. ton baligini da ilk onlarin dolabinda gormustum. sucuga da esyalarimiz gelene kadar ferhatlarda kaldigimiz donemde doymustum. sucuk, muz, dardanel ton.. bunlar statu belirtecleriydi yani. simdi olsa donup bakmayiz, annemin cocukken vita yag olsa da ekmegimize sursek diye umsunuk olmasi gibi, muza hasret buyudum. kac cocugun arasini acti kim bilir. o kis iki kasa portakal almisti babam ama, hic bitmemisti, ben oyle tatli portakal yemedimdi omrumde.
  • diyetisyenim olan denyo bana muz yemeyi yasaklamıştı. muz ve incir yemeyecekmişim. elma yiyeymişim. inciri siktiret de, elma ve muzla benim derdim var arkadaş!

    küreselleşme ve kapitalizmin insanlığa kazandırdığı en güzel şey muzdur arkadaşlar. bugün muz olmasaydı, zengin meyvesini tanımlamada sıkıntı çekerdik. neyse, muz bana yasakmış. elma yiyeymişim!

    gerizekalı diyetisyen bozuntusunun bilmediği bir şey var: elma benim karnımı acıktırıyor! seneler senesi elma ye tok tutar diyen insanlara ufo gören masum köylü gibi bakmamın sebebi budur. elma beni hep acıktırmıştır. bunun bilimsel açıklaması vardır elbette ama yap desen yapamam şu an. sadece, acıktırıyo ulan! üstelik kumlu ve iğrenç tadını, içinden kurt çıkma ihtimalini sevmiyorum.

    muz öyle değil ama. bir kere lif açısından zengin. bol posalı oh mis. sonra, tadı çokzel. diyet yapan insanı tatlılardan pastalardan uzak tutacak bir tadı var. çünkü o yediğimiz tatlının pastanın yapımında en çok kullanılan şeylerden biri. üstelik benim gibi koluna bacağına sık sık kramp giren kimselerin potasyum desteğine ihtiyacı var. yok bir muz 100 kaloriymiş de glisemik indeksi yüksekmiş de bilmemne. bir bardak süt ve bir muzla sabahtan öğlene kadar acıkmazken, bir elma yediğimde yarım saat sonra "içim kıyıldı yaa benim, yok mu püsküüt müsküüt" diye dolaşıyorum. tok tutuyor kesinlikle. ishale iyi geliyor ki ben diaformin kullanıyorum cırcır geziyorum bütün gün. adet sancısına iyi geliyor. hem tatlı krizine de güzel bi çözüm olmuş oluyor. allaam böyle bir nimet varken neden yemesin ki diyet yapanlar bunu? alerjin filan yoksa ye gitsin kardeşim! muz bu, meyve bildiğin. profiterolden, eklerden, makarondan daha zararlı olacak hali yok ya!

    mal diyetisyeni ve sabah kahvaltısında 4 dilim ekmek verip muzu yasakladığı diyetini çöpe attım. muz yerim ben arkadaş, her türlü gideri var yani.
  • küçükken annemin kardeşime her yedirmeye çalıştığında çocuğun kustuğu meyve..aptal çocuk vermişler bize diye düşünürdüm.
hesabın var mı? giriş yap