• école polytechnique de montréal'in nanorobotik laboratuvarından afallatıcı bir açıklama:

    haberi,
    http://spectrum.ieee.org/…teria-builds-tiny-pyramid
    http://www.popsci.com/…ia-assemble-minature-pyramid

    videosu,
    http://www.youtube.com/watch?v=fcsodqk5piy&

    ve türkçesi:

    özetle, bilgisayarla kontrol ettikleri bakterilere piramit yaptırmışlar.

    videodaki 5000 bakterilik grup, yönlendirmelere uyarak mikroskobik tuğlalarla ufak bir piramit inşa ediyor. bir araya gelip sıkıştırdıkları tuğlaları tek tek alıp üst üste diziyorlar. yalnız her bakterinin bilgisayarla kontrol edilebilmesi mümkün değil. bunların özelliği, manyetotaktik olmaları. amaç, bu bakterileri nanometrelik makinelerin yapımında veya ilaçların "adrese" teslim edilmesi gibi işlerde (örneğin kanserli hücrelere, herhalde) kullanabilmek. ayrıca bir farenin kan dolaşımına soktukları manyetotaktik bakterileri de istedikleri gibi kontrol edebilmişler. doğa beleş nanorobotlarla dolu galiba.

    (okurken william gibson'ın meşhur sözünü hatırladım: "gelecek çoktan geldi ama eşit dağıtılmadı")
  • henüz herkes tarafından anlaşılabilir bir türkçe karşılığı yerleşmemiş olsa da, şimdilik "moleküler üretim" diye çevrilen kavram... aşırı hassas ve aşırı ince ayar (atomik ve moleküler boyutlar) seviyesinde üretim yapmak anlamına geliyor kabaca.
    bugün ulaşabildiğimiz teknolojik üretim seviyesini, elinde boks eldivenleri olan birisinin lego oyuncak parçalarıyla ev yapmasına benzetirsek, cımbız ve toplu iğne başı boyutundaki legolar kullanarak ev yapmak, nanoteknoloji anlamına geliyor...
    son bir örnek daha:
    kömürün de elmasın da ana yapıtaşı karbon. bugün kömürü yakarak elektrik üretmeyi becerebiliyoruz yalnızca. ama kömüre nanoteknoloji ile müdahale edebilseydik, elmas üretebilirdik, en azından teorik olarak...
  • feci teknolojik bi olaydır güzeldir hoştur ve fakat birçok derginin gazetenin magazinsel bilim aktivitelerine bolca salata olur.öyle bir anlatılır ki saınırsınız iki üç aya kalmaz gidip yazıcıoğlundan nanoteknolojiyle üretilmiş toplama quantum bilgisayar* alabilecez, nanorobotlarımızla ip atlayabilecez. herşeyin olduğu gibi bilimin magazinine de alıştırdılar insanı.
  • kırk-elli ton kumun yanında nanorobotları aktive ettikten birkac saat sonra geri donuldugunde yerinde iki-uc katlı bır ev ya da dev bir dondurma kulahı bulmamızı olanaklı kılabilecek teknoloji...
  • onumuzdeki kisa bir zaman icerisinde tibbi cihazlardan, tekstil urunlerine, savunma sanayiinden her turlu malzeme teknolojisine kadar her alanda devrim yaratacak, standartlari degistirecek olan bir teknolojidir. matbaayi icadindan 200 yil sonra benimseyen, sanayi devriminin yanina bile yaklasamayan, elektronik devrimi kaciran ulkemizin artik son firsati, ne kadar maddi kaynagimiz varsa aktarip bu teknolojiye bir an once hakim olmaktir. ama maalesef avrupa ulkeleri arasinda malta ile birlikte nanoteknoloji uzerine bir plani olmayan tek ulkeymi$iz. ati alan uskudari gecerken turkiye saatiyle sabahin korunde bu sozlukte hic biryere varmayacak turk, kurt , ermeni atismalari yapilmaktadir ki, asil uzen budur.
  • "adını, yunanca nano "cüce" anlamındaki bir metrenin milyarda biri olan nanometre için kullanılan kısaltmadan alan nanoteknolojiyle ilgili temelde bilinmesi gereken, küçük olduğu. çok, ama çok küçük. bu öylesine küçük bir uzunluk birimi ki; sözü edilen oran, dünya ile bir bilyenin büyüklük farkına denk. yani, görüp dokunabildiğimiz nesneler dünyasındaki herhangi bir şeyle karşılaştırmaya çalışmak saçma oluyor. örneğin, bu cümledeki virgül yaklaşık 500.000 nanometreye yayılıyor. diğer bir deyişle bir kişinin tıraş bıçağını yüze götüreceği sürede sakalının uzama miktarı bir nanometre!

    nanoteknoloji dünyasına hoş geldiniz!!!"

    kaynak - alıntı : bilim ve teknik
  • nanoteknoloji sayesinde hayel edilen işlerden biri nöronların taklidi küçük robotların (artık robot mudur, çip midir, bilgisayar mıdır bilmem, ben sosyalbilimciyim) beyne yerleştirilmesiyle, sizin beyninizden bir tane daha imal etmek olarak tanımlanıyor. böylece büyük adam tabir edilen kişilerin fiziksel ölümleri bir anlam ifade etmeyecek zira aynı beyin fikir üretmeye devam edebilecek. yani dünya üzerindeki en eşitlikçi kavram olan ölüm de artık eşit olmayacak. lakin şahsi olarak beni heyecanlandırdığını da söylemeliyim. ben öldükten sonra da çayın altını kapatmayı unutacak biri olacaksa ne mutlu bana.
  • bu teknolojik olaya her seyin kucugu guzel seklinde estetik bir anlam da yukleyebiliriz
  • nanometrik* olculerde yapilan cali$malara ve arac/gerece sahip mekanik, biyolojik ve kimyasak eylemlerin bir arada toplandip stp altinda tanimlandigi kelime.

    (bkz: deus ex)
  • yakında bimde migrosta satılacak yüzey kaplamaları coşku içinde ota boka sıkmak dışında bizde ne işe yaradığı pek bilinmeyecek korkarım. "nano nanoo bengleri var yüzüngdeee yüzüngdee yüzüngdeee diye türkü çığırarak koltuğa parkeye ver edecek, ramazan'da hatipoğlu'na "yanlışlıkla hidrofobik nano kaplama yuttum orucum bozulur mu" diye soracağız. hayat aynı seyrinde akacak.
hesabın var mı? giriş yap