nuri bilge ceylan

• yalçın küçük en kısa zamanda bir kaç kalın sözlükle sabetaycı olduğunu ispatlayacaktır.
  (bkz: yalçın küçüktür ama mide bulandırır)
• 5 yıl öncesini hatırlamama neden olandır..aynı tarih..25 mayıs..
  25 mayıs 2003
  25 mayıs 2008
  
  2008 eurovision şeysinde 7. oldukları için mor ve ötesi' ne teşekkür ediyorum.
  2003 eurovision şeysinde 1. olan sertab erener, nuri bilge ceylan'ın ‘uzak’ filmi ile aldığı cannes büyük jüri ödülü ve mehmet emin toprak ile muzaffer özdemir'in aldığı en iyi erkek oyuncu ödülünü gölgede bırakmış idi.
  
  sevgili sertab erener, "türkiye sizinle gurur duyuyor" diye havaalanlarında karşılanmış, taksim'lerde alkışlanmış idi.
  kendisini bizzat arayanlar arasında chp genel başkanı deniz baykal, başbakan tayyip erdoğan, dışişleri bakanı abdullah gül var idi..
  sevgili nuri bilge'yi ise tek kutlayan, zamanın dışişleri bakanı abdullah gül idi..ahmet necdet sezer'in kutlama mesajını duymamış olmak beni ne üzmüş idi..
  
  nuri bilge, ödülü alır iken, " ödülü 21 yıl önce burada altın palmiye ödülü alan, fransa'da yaşamını yitiren yılmaz güney'e ithaf ediyorum." demişti..
  
  gelelim 25 mayıs 2008'e..
  mor ve ötesi 7.
  nuri bilge'yi cumhurbaşkanı gül, başbakan tayyip erdoğan, deniz baykal, meclis başkanı, kültür bakanı vs. kutluyor..
  sözlükte entry sayısı artıyor..
  
  ''bu ödülü, tutkuyla sevdiğim, yalnız ve güzel ülkeme armağan ediyorum'' ..
  
  recep ivedik 'i yalnız bırakmayanlara, ivedik hayatları çoğaltanlara selam olsun..!
• goruluyor ki aldigi ödül neticesinde insanlar garip duygularla bölünmüsler.. siniflanmislar kendi aralarinda..
  
  i) filmlerini sevip, ödül almasından gani gani mutlu olan, diger insanlarin da kendisini takdir etmesini olagan karsilayan, kalender insanlar.. bu arkadaslar digerlerini dert etmezler.. filmlerine bir kez bile bakmayan insanlarin, hayasizca "ödülü hakediyordu" demelerini aldirmazlar..
  
  ii) filmlerini izlemeyen, ama nuri bilge ceylan'in aldigi ödülle "ben tüm filmlerini izledim.. mesela şeyi izledim, "babam ve oglumu" misal bi o var" diye konusan insanlara gicik olan, nuri bilge ceylan severler.. bu piskolojiyi ben, "konya macinda neredeydiniz ey sampiyonluk sevişgenleri!!" diyerek baska bir platformda yasamistim..
  
  iii) filmlerini sevmeyeyip, aldigi ödüle sevinenler.. ki içlerinde ben de varip.. sevmiyorum arkadas nuri bilge ceylan filmlerini.. benim için asiri sanatsal geliyor.. cok duragan geliyor.. bir sahne cekiyor, allah allah yaldiriyor.. görsel şölen.. gelemiyorum.. yillar önce uzak'i izleyip dersimi almiş, bundan sonra hic bir filmimi izlememe konusunda kendime söz vermistim.. gelemiyorum 100 dakikalik filmde konusulan dakikalarin 10 dakikayi gecmemesine.. hareketlerini "yapiim mi yapmayayim mi" dercesine düsünülmesine.. ulan arabayla giderken, dikine olarak 2 dakika bir kadin cekilmez ki yahu.. ben reel hayatta bakmam o kadar... dedigim gibi benim için çoooooooooook fazla duragan.. hoş bu duraganlik kendisine ödülü getirdi ya neyse..
  
  iv) filmlerini sevmeyip, aldigi ödüle de sevinmeyenler.. ki bunlari anlamak mümkün degil.. saf bir hasetin vucut bulmus hali gibiler bence..
  
  v) olayla alakasiz olanlar, yesim salkim ile hilal cebeci'nin kavgasini daha atraktif bulanlar.. ki içlerinde bazen ben de varim..
• kazandığı ödül 70bpm ritminde yaşayanların zaferidir^*.
• 2007 yılında yabancı bir dergide iklimler filmiyle ilgili yapılan röportajdan alintilar:
  
  "“in real life we always lie,” he says of the long, brooding silences in the film. “so dialogue doesn’t carry so much information. and i like to observe the movement and gestures. most films tell the story with the dialogue. that’s something i dislike.”
  .....................
  ultimately, says ceylan, the film reflects his deeply pessimistic view of his own sex as much as an insight into his own psyche. “i think man is the weakest creature in the world, especially the educated man. they are always afraid of something.”
  
  ..........................."
• ödülden sonraki konuşması aşağıda alıntılanmış olan en iyi yönetmen bi kişi ;
  
  "thank you very much. i’m really surprised and it’s a great, great honor for me. of course, i would like to thank thierry frémaux and gilles jacob for the selection first and to the jury. i would like to dedicate the prize to my lonely and beautiful country ^* , which i love passionately."
  
  şaşırdığını söylüyor çünkü sean penn in olduğu bi jüriden kendisine bi ödül çıkacağını beklemediğini sölemişti törenden önceki röportajında.
• sayesinde türkler artık uzaklara dalıp bakan, az konuşan, durgun, sakin insanlar olarak tanınacaktır. mühendismiş bir de.
• yalnız ve güzel ülke demiş ya, o senin yalnızlığın o senin güzelliğin nuri abiciğim. allah için toprak olarak ülke güzel ama şu yalnız derken kastettiğini düşündüğüm 70 milyonda ben öyle aman aman bir güzellik göremiyorum. mektup gibi oldu. satırlarıma son verirken uzak ve kasaba'yı zar zor izlemiş mayıs sıkıntısına katlanıp izleyememiş, üç maymunu ne yapsam diye düşünen bir adam olarak sinema anlayışımız paralel değil denilebilir. fotografik olarak müthiş kareler yakalıyorsun ama "bu sinema bence", fotoğraf sanatı değil. benim açımdan iyi fotoğrafçı sıkıntılı filmlerin orta halli yönetmeni diye tanım yapabilirim.
• herkesin aksine ödül konuşmasından pek etkilenmediğim türk yönetmen.
  güzel ülkesine tutkuyla bağlı oluşu çok hoş ancak yalnızı vurgulamaya ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum ben.
  zaten sayın ceylan ödül töreninden önce pek umutlu olmadığını da söylemişti jüriden dolayı, bir eziklik mi var bana mı öyle geliyor bilmiyorum..
  ama olmuyor işte eksik geliyor bir şeyler bana..
  ilgilenenler için edit: bu bir eleştiri değildir, gayet yanlı olarak benim hoşuma gitmeyen bir şeydir, yani ben sevmedim yalnız kelimesini.. kötü olduğunu da söylemiyorum-söylemem de zaten, tarz meselesidir bu..
• kendisi ulkesine kufretmeden de dunya capinda bir odul alinabilecegini orhan pamuk abimize ispatlamis bir yonetmendir. odul toreninde yaptigi konusma ise ders olarak okutulmalidir.
  
  "benim yalniz ve güzel ülkeme ithaf ediyorum"
  
  ne kadar anlamli degil mi?