• dünyanın bugüne kadar gelen en eski yazı örneklerini temsil eden, antik sümerler den kalma resim yazı ve çiviyazı tabletlerinde söz edilen yarı insan, yarı balık, amfibi varlık.

    sümer in oannes i, ilhamını siriustan aldıgı söylenen, okyanustan gelmiş ve yine okyanusla var olmuş deniz hayaletidir.
    bütün vücudu balıgınki gibidir ve balık kafası altında başka bir kafası daha vardır. insanınkine benzer ayakları, alttan balık kuyruguna eklenmiştir. sesi de ifadesi de konuşkan ve insanidir; onu simgeleyen tüm seyler bugüne dahi korunmuştur.
    oannes, okyanustan belirdiği ilk yılda, günü insanların arasında geçirmeye alıştı, ama, o süre boyunca onlardan hiç yiyecek almadı ve onlara yazın, bilim ve sanatın her türlü alanında ışık tuttu; şehirler kurmayı, tapınaklar yapmayı, yasaları düzenlemeyi öğretti; geometrik bilginin temellerini açıkladı; tohumu ayırdetmeyi, meyvelerin nasıl toplanacagını gosterdi. kısacası, onları, hareketlerini kolaylaştıracak ve hayatlarını uygarlaştıracak her şey için eğitti. o zamandan beri onun talimatlarına hiçbir ilerleme eklenmedi. güneş battıgında ise yine suların içine daldı, geceyi derinlerde geçirdi, çünkü amfibiydi.

    oannes, esrarengiz aklın simgesidir; çünkü okyanustan gelir, ve geldiği derin sular gizli ögretileri simgeler.**
  • sümer mitolojisinde insanlara medeni şekilde yaşamayı, kültürü, tekniği öğreten yarı balık yarı insan canlı.

    kendisinden bahsedildiği her yerde mutlaka enki’nin adı geçer. tufan öncesi (bkz: nuh tufanı) enki, insan yaşayışını medeni hale getirmek için oannes gibi yedi bilge gönderir.

    bu konu ve isimler ibrahimi dinlerde hz. idris’e karşılık gelir. çünkü hz. idris de enki gibi insanlara kültürü, tekniği öğretendir ve mutlaka adı tufan ile birlikte geçer. ya öncesinde geçer ya sonrasında geçer ama mutlaka geçer.
  • en megalomallar listesine çoktan girmiş yazar.
  • oannes adıyla başladığı yolculuğunda; gılgamış'tan tevrat'a, incil'den kuran'a neredeyse bütün mezopotamya mitolojisini farklı adlar (oannes, ionas, jonas, jonah, johannes, john, yuhanna, yonah, yunus) ve farklı kılıklar (görsel, görsel, görsel, görsel) altında ama üç aşağı beş yukarı hep aynı öyküyle katetmesine bakılırsa bu amfibik protagonist, sadece balıkların karnında gezmeyi değil, halkların bilinçdışında gezmeyi de pek bi seviyor.
  • görüş mesafesindeyken sırıtır bi haldedir ve yanımıza gelene kadar çoktan kahkahalara boğulmuştur.. köradama göre nedeni deli olması. hoş onu çok sevmesinin nedeni de deli olmasıymış.. hatta çoğunlukla bir önceki gün onu çıldırtmasının nedeni de deli olmasıymış.. özetlersek: deli!
    tek bir "s"in asla yetmediği deli.. bilmediğim bir nedenden dolayı sevdiğim deli.. kan mı çekiyordur nedir?
  • kahkahalarında bir acımsılık olan.
  • fazla ilgiden bir hoş olmuş yavşak.
  • gotune patalacak bi sınavı bile bekleyemeyecek kadar sıkılmış yurt insanı.
    (oannes, 18.01.2004 00:42)
  • gozlerini acamayan ama cenesini de kapatamayan yazar.*
    (oannes, 18.01.2004 00:49 ~ 30.03.2004 10:20), olmak.
  • gun gelecek kendini de silicek olan suser.
    her seyin bir başlangıcı vardır; bugun o baslangıclardan biri.
    her baslangıcın devamı gelir.
    o gun de gelecek.
    (oannes, 07.03.2004 20:49)
hesabın var mı? giriş yap