• fantastiklikte dünyayi kurtaran adami gölgede birakacak düzeydedir, ancak fantastikligi görsellik yerine diyaloglara ve arka plana verdiginden hakettigi ilgiyi görmemistir. filmin fantastikliğini anlamak için sırayla olayların gelişimini izleyelim:

    *japonlar oturup napacaz bu ninjalari diye kara kara düsünürlerken birden biri kalkip bu isi çözse çözse türk polisi murat çözer der.

    *tam o esnada türk polisi murat da bos bir arsada kendi kendine egitim yapmaktadir, bir anda elinde osmanli palasiyla bir ninja ortaya çikar. ve film boyunca görecegimiz tek çekik gözlü japonla(geri kalan hepsi biyikli sakalli, normal gözlü tiplerdir) türk polisi murat osmanli palalariyla uzun süre dövüsürler. tabii türk polisi murat galip gelir.

    *filmin kötü adami da ortaya çikar,ayni türk polisi muratin kendini egittigi yerde etrafindaki bir sürü karate giysileri giymis adami egitmektedir. bunlarin bir kismi kel fodul tiplerken, bir kismi ise baya gençtir. bu egitim sahneleri sadece diyalaglar degistirilerek film boyunca 5 6 kere tekrarlanir, bu sahneler kötü adamin egittigi adamlarin yumruklarini havaya kaldirip, patlatilan sis bombalari arasinda "hayt huyt" seklinde bagirip ziplamalariyla sona erer.

    *bu kötü adamin türk polisi murata bir kini vardir, bu da ileriki sahnelerde ortaya çikar, megerse türk polisi murat korede bunun hayatini kurtarmis, bu da bir ninjaya yapilabilecek en büyük kötülükmüs ve bunun intikam atesiyle yanip tutusuyormus kötü adamimiz.

    *türk polisi murattan intikam alamak için bu kötü adam türk polisi muratin yakin arkadaslarini öldürtmeye baslar. burda filmimiz korku filmi havasina bürünür, evil dead'den birebir arak sahneler kullanip(kameranin ormanda gezinmesi, duvardan çikan eller) izleyicinin adrenalini yükseltir, gerer bitirir. bu türk polisi murati japonyaya gidip kötü adamla hesaplasmaya zorlar.

    *tam bunlarin arasinda birden hala anlamini çözemedigim bir sahne gelir. türk polisi murati polis arkadaslariyla beraber bos bir fabrikanin yaninda görürüz. türk polisi murat yanindakine burasi mi deyip evet yanitini alinca içeri girer ve içerdikileri bir güzel döver. ama içerdikiler kimdir, murat burda ne yapar ne arar, niye kavga eder bunlarin hepsi belirsizdir. sanirim bu sahne baska filme ait olup, o yillarda ayni anda 4 5 film çekmekte olan cüneyt arkinin çektigi diger filmlerin birinden, bu filme yanlislikla giren bir sahnedir.

    *kahramanimiz japanyoya gider ama burda damatlik elbiseleriyle dolasan yasi 60i geçmis beyaz saçli ya da saçlari dökülmüs japon polisleri kahramanimiza çesitli killiklar yapip ciddiye almazlar. bu noktada film amerikan filmlerindeki federallerle(fbi) polisler arasindaki çekisme tarzinda bir havaya bürünür. türk polisi murat iki kere bunlarin hayatini kurtarir, ama bunlar yine akillanmaz hatta üstüne üstlük türk polisi muratin ayagini kaydirmak için çesitli oyunlara girisirler ve ölmeyi düpedüz hakederler.

    *bunlarin ardindan kahramanimiz ormanda dolasirken kötü ninjalardan kaçan bir kadinin hayatini kurtarir. kadina neden onlara katildin diye sorar, kadinsa "o(kötü adam) bize, sizleri sömürüyorlar, siz ezilensiniz, bize katilin özgür olun dedi" der. türk polisi murat görev askiyla daha bir fantastik cevap verir ve söyle der: hep ayni, her seferinde sizi böyle kandirirlar ve kötü, kirli emellerine alet ederler." film burda ciddi biçimde siyasi ve sosyolojik bir hale bürünür ve dönemin(12 eylül öncesinin) köklü ve oldukça derin bir elestirisini yapar.

    *japonyada türk polisi murata yardimci olan bir ninja ustasi da vardir. ancak bu adamin naptigini, nasil bir dövüsçü oldugunu hiç görmeyiz çünkü sürekli konusarak, türk polisi murati egitir. kahramanimiza türklerin baris vurusunu(bu da muhtemlen kıbrıs harekatına yapılmış muhteşem bir göndermedir) anlatir, buna göre bir ninjayi yenebilecek tek sey türklere özgü baris vurusudur.

    *kahramanimiz motorsikletiyle kötü adamlarin takildigi mekana gelir ve tornistadan onlara katilmak istedigini söyler. onu karsilayanlarin lideri ve kötü adamin çömezi burnunu karistirarak o kadar iyi misin der ve ayibogan diye biriyle güresmesini ister. bu noktada ninjalarin güreste de kademe kaydettiklerini anlariz. neyse kahramanimiz ayibogani yener ama bu kötü adamin çömezinin hosuna gitmez ve onu ordan kovar. türk polisi murat da herhalde daha filmde 60 dakika oldu, simdi burayi dagitirsam film erken biter düsüncesiyle, bu asagilamayi içine sindirip ordan ayrilir.

    filmin sonlarini spoiler vermemek için yazamiyorum, ama mutlaka yaşanması gerekn bir tecrübedir. son olarak da filmin orjinalinin 3 saat oldugunu ama 90 dakika yapmak için filmde sürekli hizlandirilmis sahneler oldugunu da belirtmek isterim.
  • filmde cüneyt arkın'ın ninja hocasının,cüneyt arkın'a verdigi akıl..............

    "onlar ninjalar,yanii kötüler...kötü oldukları icin onlara dostluk vurusuyla vur.dostluk vurusunu kullan.kötü oldukları icin buna dayanamaycaklardır"

    (bkz: gülmekten altına sıcmak)
  • senaristi de yönetmeni de cüneyt arkin olan, adami koltuga çakan, göz kirpmadan izlenen, süperli filmdir. sonsuz hayranlik uyandiran bazi noktalarina örnek vermek istersem (ki, istiyorum...) o örnekler sunlar olabilir:

    - ninja arkadaslarin her saldirida, sirasiyla "hiii. yaa. oyk oyk. ayyy. ahyaaa." demesi.
    - “geberticiyim, geberticiyim” diyip duran, bas ninja kisinin, egitim sirasinda, en az 20 tane ögrencisini öldürmesi.
    - türk polisi murat* "gerekirse, görevim için ölürüm!" dediginde, müdürünün "bu görev askina bayiliyorum, gel seni bi öpeyim" diyip, cüneyt arkin'i sap sup öpmesi.
    - cüneyt arkin'in "duygusal bir yasliyim... ve her türk gibi romantigim!" sözleri.
    - bir korku unsuru olarak, kameramanin ve kablolarin duvardaki gölgesi.
    - "motorize vurucu grup" isimli bir polis ekibi olmasi ama pek fazla kalmamalari.
    - cüneyt arkin'in boynuna atlayip, isirik marifetiyle onu öldürmeye çalisan oyuncak kurbaganin güzelligi.
    - ve hepsinden önemlisi, cüneyt arkin'in vücut hatlarini ortaya çikaran kirmizi mayosu.

    (bkz: sahsen ben seyretmeye doyamadim)
  • eger "ben her filmi cozdum hocam, david lynch filmleri bile bana tekduze masal gibi geliyor, entelektuel birikimimi sinayacagim bir yapit ariyorum" diyorsaniz mutlaka izlemeniz gereken film. bu essiz eserin yapisina, konusuna, hadi ondan gectim anafikrine tam anlamiyla vakif olan kutlu kisilere "yuksek ninja kurulu" tarafindan iki adet ninja odul olarak verilmektedir. ben sahsen 20 defa izlememe ragmen bu filmin ne hakkinda olduguna dair en ufak bir fikrim olmadigi gibi, sahneler arasinda baglanti kurmak konusunda acizligin ust sinirlarina ulastim. yoksa bende isterdim odul olarak 2 tane ninja kazanayim, salondaki vitrine koyayim ama nasip degilmis.

    efendim oyle bir filmdir ki bu, konunun tam olarak nerede gectigi bile muammadir, japonya, amerika, almanya, hatta afganistan olasiliklar dahilinde. film hakkinda tek kesin bilgi "komiser murat" adli bir sahsin varligi. bunun disinda oyle bir anlatim tarzi var ki, neyin gercek neyin hayal oldugunu kestirmek guc.

    mesela ninja oldugunu iddia eden ama tamami karateci olan bir guruh var, "birimiz olursek hepimiz oluruz" dedikten birkac dakika sonra sirf egitim icin iki duzine adamini telef eden bir "basninja" var, "dunyanin en korkunc katilleri" unvanini tasiyan ama tek yaptiklari "basninja" birsey diyince sebelekler gibi hoplayip sicrayarak sevinmek olan tamami "yurdum delikanlisi" genc var, filme neden karistigini kimsenin cozemedigi "capulcu guresciler" grubu var, birbirinden tamamen bagimsiz ve alakasiz arka arkaya sahneler var, varoglu var yani.

    kisacasi erken donem lost highway i diyebiliriz bu film icin. hatta benim film hakkindaki teorim su;

    emekli komiser sizofren murat yasadigi tekduze hayatin olusturdugu bunalimi ve ekmege bir kez daha zam gelmesini kaldiramayarak agir bir kisilik bolunmesi yasar. olaylar bununla da kalmaz zaman tam o anda bukulur, alternatif bir paralel evren olusur. yetmezmis gibi zaman ve mekan algisinin bozulmasi kendisini 72 ayri kisilige ve objeye boler. yani aslinda film boyle bir konuyu anlattigi icin anlasilamamistir, tam 112 yil sonra layikiyla anlasilacaktir.

    bir rivayete gore her gun bu filmin son 1 dakikasini seyredenler 1 ayda baklava desenli karin kaslarina sahip oluyorlarmis, izlemeyenleri ise cayir cayir yanan korkuluklar kovaliyormus.

    ek: var dedim de aklima geldi, bu filmde ayrica "yaratik ninja" da var, ki filmde ninja'larin yaratik olduguna dair hicbir vurgu yok, hepsi normal insan. neden bir anda yaratik oluyorlar bilemedim. cidden bu filmin kurgusunu yapan kisiyle tanismak istiyorum. bu kadar alakasiz ve birbirinden kopuk sahneleri nasil birlestirdigini ogrenip koseyi donecegim.
  • türkler savaşçı bir millet anafikrine dayanan bir film.

    --- spoiler ---
    final sanesinde defaatle canlanan ninjacıbaşıya karşı türk polisi murat'ın 'aha öldü heralde' dediği anda eleman son bir kez daha canlanır. bu sahnede cüneyt arkın -beklemediğinden olacak- tırsıp kendini geriye atar, hakikaten görülmeye değerdir. akabinde cücü iyice sinirlenip sopayla kafa göz dalar ve rakibin öldüğünden emin olunca o sopayı illallah dercesine öyle bir atışı ve kadrajdan çıkışı vardır ki aklından geçen 'lan olm napıyorum ben' şeklindeki düşüncelerini okumak zor değildir.
    --- spoiler ---
  • insanın saatlerce etkisinden çıkamıycağı bir başka cüneyt arkın filmi. en akılda kalan sahnesi;

    --- spoiler ---
    filmde cüneyt arkın, polis şefini karşısına alır, düşmanlarını yani ninjaları tanımlar;

    - önce düşmanlarımızı tanımamız gerek, ninjaların soyları binlerce yıl eskiye giden şerefli samuray savaşçılara dayanır. sonra onların hepsi ölür biter. (nasıl ya) bu kez garip esararlı yerlerde katil ninjalar yetişir.
    *ekrana sakalı bıyıklı bir ninja kıyafatli bi abi gelir*

    - şeytani savaş teknikleri vardır. basit bir kağıt elerinde öldürücü bir silaha dönüşebilir.
    *burda o ninja elindeki iskambil kağıdını 20 metre uzaktaki bir adama atarak boynuna saplar, kan akar adam ölür

    - insan iradesini zorlayıp, günlerce nefessiz kalırlar. (dakika saat değil, günlerce)
    * burda su birikintisinin içinden bir ninja çıkar.

    - kimyayı geliştirip büyüye çevirirler, karanlıkta görmek için yıllarca ışıksız ortamlarda yaşarlar. gözleri kapalı dövüşebilmek için her türlü sesi binlerce kez dinlerler. bir tür uyku haliyle geçici ölüm yaşar, ve dirilirler.
    * burda bi ninja elinde kılıçla diriliyor.

    - fizikteki hız ve hareketi geliştirerek en ince kağıdı kılıç gibi kullanırlar. (fiziğe kimyaya çok hakimler gerçekten)

    - nesilden nesile çalışarak ellerini en öldürücü silah haline getirirler.
    *burda yurdumun ücra bir köşesindeki karete salonunda kavga eden gençleri gösteriyor. ninja ile ne alakaysa.

    - elleri bir tür kılıç haline gelir. vücut vuruşu dedikleri bir teknikle insan kemiklerini kırarlar. karetede en ince tekniği öğrenene kadar çalışırlar.
    *bitirici sahne burası. burda o karate salonunda, baya salon böyle yerler parke falan, karetici yurdum insanı hareketler yaparken arka plandaki bir kolonun arkasından yüzü gözü her tarafı örtülü bir ninja çıkıyor. (baba ninja olmuş ama hala karete salonlarında teknik kovalıyor.)

    - insan vücudunun hassas yerlerini iyi bilirler. işte düsmanlarımız bunlar.

    bir başka yaran sahne;
    *kamera polis şefine döner, adamın yüzünden "nerden bulaştık bu adama" okunabiliyor. ve baba konuşuyor.
    - e peki neapmamızı istiyorsun. (işte yurdum polisi.. adama ninja diyorsun, kılıç gibi kesiyor, kağıtla doğruyor diyorsun; adam "e peki neapmamızı istiyorsun" diyor. adam son derece haklı, ne yapsın be cüneyt)

    cüneyt'in cevap;
    - aklımızı kullanıp birbirimize inanalım.
    --- spoiler ---
  • aslında bu tarz filmlerin bir ekolü var:
    (bkz: çetin inanç kunt tulgar cüneyt arkın üçlüsü)

    sanat, absürdizm, sürrealizm, dadaizm, badakizm beyhude bunların yanında.
  • söz konusu filmde geçen vurucu replik japon emniyetinin bir sorunu çözemeyince şöyle bir beyanda bulunmasıdır :

    - bu işi olsa olsa türk polisi murat halleder.
  • bu filmin bir sahnesinde şerefsiz ninjalar cüneyt abimizin sevdiceğini korkutmak amacıyla bir güvercinin kafasını kopartıp kadıncağızın üzerine atarlar. kafası kopuk, yerde çırpınan kuşa kameranın 5 6 saniye kadar odaklanması her ne kadar bu filmi snuff sınırına yaklaştırsa da aslında bu sahnenin alfred hitchcock ustaya saygı duruşunda bulunmak için çekildiğini* hepimiz çok iyi biliyoruz.

    bu enfes filmin divxini elinde bulundurup da paylaşım klasörüne koymayan adam bizden değildir.
  • sadece en iyi cuneyt arkin filmi degil en iyi turk filmlerinden biridir bu film. 20 kere seyrettigim baska film var midir bilmem.
    filmin final sahnesinde cuneyt babanin ninjaya tas firlatip yakmasi ve ninja niyetine ip baglanmis bir korkulugu dovmesi bunun yaparken de yanmamak icin uzak durmasi benim en sevdigim sahnedir.
hesabın var mı? giriş yap