• 1218 yılında moğollar ile harzemşahlar arasında olmuştur.harzemşahlar otrar'da moğol kervanını yok etmiştir.
  • harzemşahlar'ın tarih sahnesinden silinmesine sebep olan facia.

    harzemşah hükümdarı alaaddin muhammed ile moğol imparatoru cengiz han kendi aralarında ticaret anlaşması yapar. bu ticaret anlaşmasından sonra moğollar devasa ticaret kervanı yollar. ancak ita valisi inalcık, moğolların ticaret kervanına saldırır ve bir çok kişiyi öldürerek kervanı yağmalar. olaya hiddetlenen cengizhan, alaaddin muhammede haber göndererek, inalcık'ın kendisine teslim edilmesini ister. alaaddin kabul etmez ve moğolları hafife alır ve bir de elçilerin sakallarını ve yüzlerini yakarak baş elçinin kafasını keser.
    cengizhan devasa ordusu ve savaş makineleriyle harzemşahlar'ın üzerine, otrar vadisi'ne yollar. cengizhan bizzat ordunun başına geçer ve oğullarını da kumandan olarak bir kaç kola ayırır. 5 aylık kuşatma sonrasında cengizhan şehri ele geçirir ve inalcık'ın yüzüne gümüş dökerek öldürür. daha sonra semerkant'a gider ve orayı da ele geçirir. öyle büyük bir savaş yaşanmış ki, cesetlerden dağlar olduğu söylenmektedir. yenilen alaaddin muhammed hazar denizi civarına kaçar ve bir adaya sığınır. daha sonra o adada da açlıktan ölür.
  • tarihte ismi sonradan verilen olaylardan sadece birisi. belki olayın olduğu anda "ne güzel yaptık", "aahaha", "hiihihihi" filan demişler belki güzel olay filan da diyip kutlamalar yapmışlardır. tıpkı 11 eylül 2001'in yaşandığı gün bağdat'ta meydanlarda dans eden ıraklılar'ın yaptığı gibi.
  • aslında inalcık kervandakileri öldürmese gayet doğru bir karardır. bunun sebebi kervandakiler arasında gerçekten moğol casuslarının olmasıdır. tarihçiler büyük ölçüde bu iddiayı kabul ederler. inalcıka göre moğollar bilgi toplamakta ve halka cengiz han'ın ordularının ne kadar güçlü olduğu anlatarak halk üzerinde korku yaymaktadır. peki neden bu kadar sert bir karşılık verilmiştir. moğollar uzak doğuda yeni bir güç olarak yayılırken harzemşah devletide yavaştan batıda yayılma siyaseti gütmeye baslamıştı ve doğudaki moğol tehditi o zamana kadar görülmüş bir şey değildi. moğol hükümdarı harzemşah hükümdarına facia öncesi tehdit içeren bir mektup yollamıştı. bundan ötürü zaten cengizin bu kervan olayı olmasa da ilerde harzem ülkesini işgal yada vergiye bağlama planları olduğunu varsaya bilirsiniz. peki harzemşahlar bunu yaparken neye güvendiler. tahmin edilebileceği gibi şehirlerini çeviren surlara fakat unuttukları şey cengiz bütün bir şehri katlederken bile güzel kadınlar ve mühendis zanaatkarları katliamdan kurtarıp kendi himayesi altına almaktaydı. bu mühendislere daha önce görülmemiş savaş makinaları yaptırmaktaydı. bu makinalar ve moğolların sanılanın aksine çok daha kalabalık çıkan askeri güçleri devreye girince moğollar çok kısa sürede harezem ülkesini yok etmiş akla hayale gelmeyecek katliamlar yapmışlardır. bu katliamlar olurken komsu müslüman devletlerde haçlılarla savaştıkları için harezem ülkesine kimse yardımına gelmemiş ülke feci şekilde yok olmuştur.
  • günümüzdeki espiyonaj, ekonomik operasyonlar eskiden de mevcuttu. tarih böyle bir şey işte. moğollar sebepsiz bahanesiz girmemişler elbette. çinden yağmalayıp ucuza sattıkları mallar yüzünden harezmşahlar üzerinde ekonomik sıkıntılar açmaya çalışmış olmaları da muhtemel. buna karşı çıkıp harezmşahlar bu tüccarları ülkesine sokmamak ve kendi milletinin ekonomisini korumaya çalışmış olmaları muhtemel. fakat baskılar artıp durduramayınca tacir filolarını engellemek için tacirler üzerine operasyon düzenlemiş olmaları muhtemel. dolayısıyla moğolların bunları bilmeme ihtimalleri yok belki de 11 eylül ikiz kule saldırıları gibi istedikleri bahaneyi elde edip harezmşahlar ülkesinin altına üstüne getirmişlerdir.

    şunu demek istiyorum, bize harezmşahların moğol tüccarlarını katlettiği anlatılır ama neden böyle bir iş yaptıklarından pek bahsedilmez. salak değillerdir herhalde durduk yere tüccar keselim deyip moğolları karşılarına alacak halleri yoktur. malesef tarih genelde kazananlar lehine yazılır.
  • harezmşahlar için sonun başlangıcı olan, moğolların türkistan coğrafyasındaki istilasını başlatan hadisedir.

    13. yüzyıl başlarındaki asya topraklarına bakıldığında cihangirlik peşinde koşan iki güçlü hükümdarın varlığını görürüz. bunlardan biri harezmşahların lideri alaeddin muhammed, diğeri ise moğolların lideri cengiz han'dır. harezmşahlar, büyük selçukluların güçten düşmesi ve yıkılmasıyla, selçukluların hüküm sürdüğü topraklarda ortaya çıkan otorite boşluğunu dolduran; iran, horasan, maveraünnehir coğrafyasında hüküm süren bir hanedandı. moğollar ise asya'da, cengiz'in tahta geçmesiyle tek çatı altında toplanmaya başlayıp, yayılmacılığa girişen bir kavimdi.

    bu iki asya hükümdarı arasındaki münasebetler çin meselesi üzerine başlamıştı. çin'in zenginliği geçmişten beri her hükümdarın gözlerini kamaştıran türden bir zenginlikti. bu iki hükümdar da o zenginliğe ulaşmayı, ona sahip olmayı istiyordu. bu uğurda ilk adımı atan cengiz han oldu. tahta geçtikten kısa bir süre sonra çin'e hücum etti. orduları hızlıca çin topraklarını istila etti. 1215 yılında da pekin'i zapt etti. çin'in moğollarca ele geçirilişi ve bilhassa pekin'in düşüşü büyük yankı uyandırdı. cengiz han böylelikle her yere namını duyurmayı başardı.

    pekin'in düştüğü haberini ilk alanlardan biri de harezmşah lideriydi. bunu teyit etmek için ve moğollara dair bilgi edinmek, onları daha iyi tanımak için derhal bölgeye elçilerini ve casuslarını gönderdi. cengiz han, harezmşah elçilerini büyük bir ilgi ve iltifatla karşıladı. çünkü cengiz, günden güne büyüyen ülkesini ve bilhassa ordusunu giydirip, beslemesi için ticari faaliyetlere muhtaçtı. nitekim cengiz ve harezmşah elçi heyeti arasında, iki ülke arasındaki ticari faaliyetlerin başlaması ve iyileştirilmesi yönünde görüşmeler yapıldı. bu görüşmeler de olumlu sonuçlandı. bir zaman sonra harezmşahların bu hamlesine karşılık cengiz han da harezm ülkesine elçilerini ve bir ticaret kervanı gönderdi. böylelikle iki ülke arasındaki ticari ilişkiler başlamış oldu. fakat bu zoraki kurulan bir ilişkiydi. cengiz han'ın mektubunda harezmşah liderine ''oğlum'' diye hitap etmesi fazlasıyla sinirleri bozmuştu... :)

    kurulan ticari ilişkiler doğrultusunda 1218'de cengiz han'ın emriyle bir tüccar heyeti kuruldu ve bu heyet, ticaret yapmaları için harezm ülkesine gönderildi. heyet, otrar'a ulaştığında şehrin valisi inalcık tarafından casusluk ithamıyla durduruldu. heyettekiler katledildi ve tüm mallara el konuldu. (valinin harezmşah liderinin akrabası olduğu söylenmektedir)

    cengiz han, bu hadiseyi duyduktan sonra soğukkanlılığını koruyarak, harezmşah hükümdarına elçilerini gönderdi. ondan, otrar valisinin kendisine teslim edilmesini istedi. fakat harezmşah hükümdarı bu isteği reddetmenin yanı sıra elçilerin birini öldürdü, diğer ikisinin de sakallarını yoldurup, geri gönderdi. bu karşılık da cengiz'i zıvanadan çıkarttı.

    velhasıl 1219'da moğol ordusu harekete geçti. harezmşah hükümdarı savunma hattı oluşturmak için çok uğraştıysa da faydalı olmadı. moğol ordusu harezmşah ülkesine girdi, otrar'ı kuşatıp aldı, bu esnada şehrin valisi ele geçirilip öldürüldü. bunun ardından da moğollar ilerleyişini sürdürüp, harezm ülkesini istilaya girişti. bölgedeki tüm yerleşim yerleri korkunç katliamlar eşliğinde teker teker düşüyordu... bu esnada alaeddin muhammed ise kaçmakla uğraşırken hazar denizi'ndeki bir adada hayatını kaybetti. bundan sonrasıyla da oğlu celaleddin harzemşah uğraşmak zorunda kaldı...

    (bkz: pervan savaşı)
    (bkz: indus savaşı)
    (bkz: yassıçemen savaşı)

    kaynaklar:
    + v. barthold - moğol istilâsına kadar türkistan - çev: hakkı dursun yıldız - türk tarih kurumu yayınları.
    + abdülkerim özaydın - ''harezmşahlar devleti'' - türkler ansiklopedisi - cilt: 4.
    + ibrahim kafesoğlu - harezmşahlar devleti tarihi - türk tarih kurumu yayınları.
  • otrar'a gelen moğol tüccarların çoğunluğunun casus oluşu kanımca büyük ihtimal doğrudur. tarihçilerde gördüğüm kadarıyla böyle düşünür. fakat yine de öldürülmeleri pek tabi yanlıştır.
  • otrar faciası bir bahane olmuştur.

    ama moğollardaki bu yıkım hevesi otrar faciası olmasaydı da ortaya çıkacaktı.

    otrar vakası, moğlların harzemşahlara ticaret anlaşması için gönderdiği kervana vali inalcık tarafından saldırıılması ve bazılarının öldürülmesi ile başlayan olaylar dizisidir. inalcık'a göre kervan'da moğol casusları vardı. harzemşahlar'dan vali inalcık'ı isteyen cengiz han'ın gönderdiği elçilerden birinin kafasının kesilip diğerlerinın yüzleri yakılarak geri gönderilmiştir.

    bu olaydan sonra cengiz han 200 bin kişilik bir orduyla harzemşahlar üzerine yürüyüp bütün ülkeyi darmadağın etmiştir.

    bu casus olayı uyduruktur. neden? eğer bir kişiye moğol diyorsanız ve bu moğol daha sonra kendi ülkesine dönecekse zaten casustur. aynı şey bir türk için de bir venedikli için de doğrudur. yani bir türk avrupa'ya gidecek ve ülkesine döndüğünde topladığı bilgileri kendi ülkesine vermeyecek mi? osmanlı ülkesini ziyaret eden bir venedikli mümkün olduğunca çok bilgi toplayıp geri döndüğünde bu bilgileri vermeyecek mi? dalga mı geçiyorsunuz. eskiden istihbarat teşkilatları yoktu. bilgi vatandaşlardan alınıyordu.

    inalcık denen pezevengin yaptığı şey o kadar absürt ki bu kafayla hiçbir ülkeyle ticaret yapamazsınız, hiç kimse de bulunduğu ülkeden dışarı çıkamaz!

    burada moğolları yol açtığı yıkım ve bağdat kütüphanesinin yakılması olayları anlatılacak ki bu olaylar doğrudur.

    fakaaaaat yıkım ve kitap yakmaya gelince islam devleti moğollardan geri kalmaz. kuran dışında bütün kitapları yakan, iskenderiye kütüphanesinin son kalıntılarını da yok eden müslümanların moğolları yıkıcılıkla suçlamaya hakkı yoktur.

    senin götün moğoldan kara!
  • bu olayı sokak raconu ile tanımlamak gerekirse:

    “kimseye artislik yapmayacaksın, hele ki tanımadığın bilmediğin birisine asla yapmayacaksın”…
hesabın var mı? giriş yap