• bergama'da keşfedilmiş kağıt çeşidi.
  • işlenip üzerine yazı yazılabilecek hale getirilmiş oğlak derisidir.

    yaygın bir antik söylenceye göre mısır firavunu, bergama kütüphanesi'nin o yıllarda dünyanın en büyük kütüphanesi olan iskenderiye kütüphanesini geçmemesi için anadolu'ya papirüs (kağıt) satımını yasaklamıştır. kağıtsız kalan bergama'nın kralı ikinci eumenes yeni bir kağıt icad edecek olana büyük ödüller vadetmiştir. o zamanki kütüphane müdürü krates, oğlak derilerini işleyerek yazılabilecek hale getirmiş ve krala sunmuştur. parşömen m.ö. ikinci yüzyıldan başlayarak bergama'dan bütün dünyaya yayılmıştır. dördüncü yüzyıla kadar papirüs ve parşömen birlikte kullanılmıştır.

    günümüzde aristotales'in, platon'un ve diğer antik kültürlerin edebi ve felsefi değere sahip yapıtlarının günümüze kadar ulaşabilmesi parşömen sayesinde olmuştur.
  • bizansta el yazmalarının üzerine yazıldığı bir malzeme. keçi, koyun, öküz gibi hayvanların derisinden yapılan sarımtırak bir malzemedir. erguvani renkte olanlarıda vardır. erguvan renk imparatorluk rengidir.
  • kelime kökeni, geliştirildiği bölge olan bergama'dan (pergamon) kaynaklanır.
  • hayvan postunun; tercihen koyun/oğlak postunun kurutulup, ütülenip, inceltilmesiyle oluşturulan kâğıt. iki yüzeyine de yazı yazma olanağı sunması nedeniyle asırlar boyunca tercih sebebi olmuştur. günümüzde ülkemizdeki en eski parşömen ustası olan ismail araç'tan koltuğu devralan sanatçı demet sağlam tokbay bergama'daki atölyesinde ya da dabakhanesinde dünyanın dört bir yanına sunmak üzere parşömen üretimine devam etmektedir. söylenilene göre ingiliz makamları halen kimi yasa maddelerini tarihler boyunca sağlam kalmasına adına iki nüsha olarak bu deriye yazarlarmış.
  • parşömen, günümüzde kullandığımız kağıda en yakın özellikteki antik örnek olarak gösterilebilir. m.ö. 3. yy’da mısır’daki iskenderiye kütüphanesi, dünyanın en büyük kütüphanesi olarak bilinmektedir. ancak pergamon (bergama) kütüphanesi sayı ve içerik olarak iskenderiye’yi geçmek üzeredir. bunu öğrenen mısır kralı ise pergamon’a papirüs ihracatını sonlandırır. pergamon kralı eumenes ii’in emri ile alternatif arayışına giren pergamon krallığı, oğlak derisinden yapılmış olan pergaminae chartae, bergama kağıdı anlamına gelen parşömeni icat etmiştir. gerektiği gibi işlendiğinde her iki yüzüne de yazılabilmesi, neredeyse yırtılamaması, yanmaması, olağanüstü dayanıklılığı, hat ve tezhip sanatına uygun olması, üstündeki yazıların okunmasının gözü yormaması, hayvanların yaşadığı her yerde üretilebiliyor olması gibi birçok avantajı olduğu söylenebilir.

    papirüs esnek bir malzeme olduğu için dönemin yazılı kaynakları rulo olarak muhafaza ediliyordu. ancak parşömen daha sert bir malzeme olduğundan; bu malzemenin kullanıldığı yazılı kaynaklar günümüzde kullanmakta olduğumuz kitaplara en yakın formu almış ve adına codex denmiştir. bu anlamda codex’in ilk olarak bergama’da ortaya çıkmış olabileceği düşünülse de, m.ö. 40’lı yıllarda bergama kütüphanesi’ndeki kitapların bir kısmının roma ve mısır’a götürülmesi ve sonrasında kütüphanenin yanarak yok olması, bu konudaki kanıtları ortadan kaldırmıştır. bu nedenle kayıtlara geçen ilk codex, m.s. 300 yılına tarihlenen bir incil, codex sinaiticus sayılmaktadır.
  • büyük iskender'in ölümünden sonra mısır'a egemen olan ptolemaios hanedanı'ın papürüsün mısır dışına ihracatını yasaklaması üzerine, bergama'daki kitaplığına yeni yazmalar kazandırmak isteyen eumenes ii döneminde yaşayan krates, keçi derisini kıllarını temizleyerek kirece yatırdı, sonra tahta bir çerçeveye gererek kuruttu. daha sonra sünger taşıyla perdahlayarak yazı yazmaya elverişli hale getirdi. krates'in yardımcısı imdikos yöntemi daha da geliştirdi; doğmamış oğlak derisi kullanarak istenilen renge boyadı. bergama'nın adından parşömen (pergamene, bergama derisi) adı verilen bu malzeme başlangıçta kitap yazımında, daha sonra yapımının güçlüğü ve pahalıya mal oluşu nedeniyle yalnızca antlaşmaların ve fermanların yazımında kullanıldı.
  • tarihte, bergama'da bulunan pergamon kütüphanesi ile mısır'da bulunan iskenderiye kütüphanesi, en fazla esere sahip olan kütüphane olma konusunda rekabet ediyorlarmış. iskenderiye kütüphanesi, pergamon kütüphanesi'nin mısır'dan papirüs almasını yasaklamış. o dönemde kitaplar papirüs kullanılarak üretildiği için, pergamonlularda, parşömen kağıdını geliştirmek zorunda kalmışlar. böylece parşömen kağıdı ile üretilen kitaplar ortaya çıkmış. parşömen ile pergamon (bergama) sözcükleri birbiri ile ilişkilidir.
  • dünya üzerindeki tüm dilleri ve tüm kelimeleri bilmiyorum ama iddia ediyorum bu kelime en güzellerinden biri.
  • fotokopi kağıdından farklı olarak yüzeyi daha pürüzsüzdür ve dolmakalemle yazarken mürekkebi peçete gibi emip çizgileri dağıtmaz. artık piyasada bulmak eskisine göre biraz daha zordur.
    (bkz: a4 parşömen kağıdı)
hesabın var mı? giriş yap