• türkçesi hakkında "herkez" yazan dingoların yorum yaptığı adam.
  • survivor all-star'ı kendisi için izlediğim karakartal.

    arada geçen bir diyalog içinde hakan hatipoğlu'nun sorduğu türkiye'de beşiktaş'tan sonra en sevdiğin takım hangisi sorusuna beşiktaş paf takımı cevabını vererek gözümde daha da yükseldi.

    dün turabi çamkıran'ın dansına dansla karşılık vererek kahkaha attırdı, bugün de millet yarışıyorken elinde uzun bir sopa ile ağaçtan meyve düşürmeye çalışırken ki görüntüsüyle de resmen yarmıştır.

    bazı sporcular vardır sportif katkısı haricinde de efsane olur. nouma'da bunlardan biridir. hoş sadece 24 lig maçında attığı 18 gol ve yaptığı 5 asistle zaten müthiş bir performans izletmişti bize, derbilerdeki krallığı da cabası.

    benim gibi düşünen beşiktaşlı arkadaşlar var mı bilmiyorum ama nouma benim için genel toplamda demba ba'dan (baboşu da seviyoruz tabi) çok çok çok daha değerli ve tercih edilendir.

    pascal bizi diskoya götür !
  • survivor ünlüler gönüllüler de nihat doğanı dövmezse yeterli türkçe bilmemesinden olacaktır.
    gerçi nihat da bilmiyor yeterli türkçe.
  • demin nihat doğan'a ters ters bakışıyla gülme krizine sokmuştur. bakışından sonra da istavroz çıkarması, bana içinden kötü bir şeyler geçirince "la havle" diyen insanları hatırlattı. artık içinden ne geçirdiyse ahahahahahah.
  • besiktas klubunun tarihinde "eline doneri ver deplasmana catismaya gotur" stilindeki ilk futbolcu oldugu icin ozellikle fanatik taraftarlar ve bjk carsi tarafından el uzerinde tutulan irkcilik karsiti, irkciliktan muzdarip zenci futbolcu.

    lensta oynarken olaylı bir macta kendisine "pis zenci" diye hakaret eden futbolcuyu tarumar etmek amacı ile mac sonrasi rakip takimin soyunma odasina gidip "kim dedi ulan o lafi" seklinde meydan okuyacak ve akabinde cevap veren/lafi sahiplenen cikmadigi icin siradan soyunma odasindaki butun futbolculara tekme tokat girebilecek kadar gozupek (bkz: daredevil) (bkz: braveheart) bir insandir pascal nouma.
    (bkz: respect in every aspect)
  • edepsiz hareket de yapardi, kavga da ederdi. şimdiki fasonlardan farki yaptiktan sonra kaypak bir tarz, suratta ben masumum ifadesi ile numara yapmaya çalışıp alçalmaması idi. elini atarsa şorta golden sonra tüm kameralar onda iken atardi, adama geçirecekse santradaki kavgaya 30 metre depar atip gömdükten sonra sahadan çıkardı. çaktırmadan seyirciyi galyana getirip sonra da "ben de anlamadim valla ne olduğunu" ikiyüzlülüğüne girmezdi. vandal değilim, bayılmıyorum bunlara da ama bir volkandan bir sabriden vs. farki gözden kaçmasın.
  • sov adami. sempatik, deli, eglenceli bir fransiz.

    tumer metin'in fenerbahce'ye transferinden sonra bir kez daha geldi kendisi aklima.

    tombala cektigi icin klupten kovulmustu acik acik. cok surmedi, geri geldi istanbul'a. gozlerden yas getirdi; kah aglatti, kah guldurdu.

    inonu'de cimleri yedigi icin kizanlar oldu kendisine. tribune oynuyor, sov yapiyor dediler arkasindan. pascal'in tabiatinda var zaten arkadas sov yapmak; tribune oynamak.

    adam besiktas taraftari icin, formasi icin sahaya cikmis bir insan. hatalari olmadi mi? oldu pek tabii. gordugu kirmizi kartlar yuzunden sac bas yoldugumu bilirim bizzat.

    ama o yurek yok mu o yurek... futbolun da besiktas'in da amator ruhunun essiz bir yansimasiydi pascal nouma. hirsli, heyecanli, takimi icin tezahurat yapan taraftari kadar besiktasli.

    o bir fransiz. ama su gunlerde goruyoruz ki pek cok turk futbolcudan daha siyah, daha beyaz.
  • az önce bebek’te üzerimde lefter t-shirtü ile gezerken karşılaştığım, beni görünce sarılıp “baba nasılsın” diye selamlayan efsane karakter. adam cidden bu ülkeyi de futbolunu da seviyor:) helal olsun.
  • fransada dogdu,
    nihatada koydu,
    helal olsun sana,
    pascal nouma pascal nouma

    dizelerini yakında duymamizi sağlayacak fenomen
  • yine kırmızı kart görmüş.
hesabın var mı? giriş yap