• kendisi (sanıyorum) bir röportajında (bkz: kemal sunal) ile dostluğunu şöyle anlatır;

    "kemal benim çok çok eski arkadaşım. neredeyse 50 yıl. 50 yıl olmasa bile, nereden baksan bir 45 yıl var geride. o yıllarda başladı dostluğumuz kemal'le...

    çok güzel şeyler paylaştık; her şeyden önemlisi de parasızlığı paylaştık. en parasız günlerimizde, ben aksaray'da oturuyordum, kemal ise zeyrek'te. taksim'den çoğu zaman birlikte yürürdük. karlı günlerde, köprünün açılmasını beklemeden, 'pencereden kar geliyor, aman annem gurbet bana zor geliyor' türküsünü söyleyerek beni eve bırakırdı kemal.

    bir gece elimden anahtarı alıp, dış kapıyı açmaya çalıştı ki; kapıya sokar sokmaz kırıldı, elinde kaldı anahtar. anahtar kırılınca bana dönüp aynen şöyle dedi 'kerpetenin var mı?' dedim ki 'kemal, ben genç bir bayanım, tamirci değilim, kerpeten ne arar bende!' son çare uyandırdık evdekileri, gelip kapıyı açmak zorunda kaldılar...

    parasız yıllarımızda birlikte çok turne yaptık. iki oyun arası soframızı kurardık bir iskemle üzerine; taze ekmek ve ton balığı yerdik birlikte...

    o günlere, o parasızlığa, o günkü aklımızla dönmeyi çok isterdim. kemal keşke şimdi de aramızda olsaydı ve biz yine o yıllara dönebilseydik."

    debe editi olsun bu.
  • çok önemli bir değerdir. yeşilçamın ayşen gruda ve adile naşit'le birlikte en komik kadın oyuncularındandır. sevmediğim hababam sınıfı dokuz doğuruyor'u çekilir kılan sanatçıdır. o dönemlerdeki ses tonu bile gülmek için yeterlidir. allah uzun ömür versin.
  • bir televizyon programında anlatmıştı. onun dilinden yazmak isterim;

    -benim hayallerim bambaşkaydı aslında. ahşap bir evde oturmak isterdim. dolmuş şöförü bir kocam olacaktı. ben ona rengarenk bozuk para keseleri örecektim. akşamları bozuklukları ayırıp istifleyecektik. çinili kocaman kömür sobasında kestane yapacaktık.-

    hayranım mütevaziliğine, oyunculuğuna, insanlığına. en çok da ince düşünülmüş, detaylı kurulmuş hayallerine hayranım.

    sadece benzeri yetişmemiş mükemmel bir oyuncu değil, benzeri az bulunur iyi bir insandır da kanaatimce.
  • süper çaçaron hatun replikleri olan kişi:
    -bana bak ben terbiyeli bi kadınım, gelir azına s*çarım
  • bodrum'da yazlik kom$umuz, ama yaz ki$ kadim misafirimiz. koral abi* ile en guzel ve en mutlu sahnesini oynayan mutlu a$ik. gazimiza gelip arada bir girgiriye'nin "sabayat" rolunu ve artiz mektebi'nin "nilay domdom" karakterini oynamakla bizi mest eden, her zaman (e$$ek kadar olmamiza ragmen) biraderle bana "kuzucuklarim" diye hitap eden sevgi dolu insan, guzel insan... bir cocugu olsa onu yere goge fezaya koyamayacagindan emin oldugum birtanemiz nilay domdom'umuz...

    sayin nilay domdom, sizce sanat nedir?
  • 48. antalya altın portakal film festivali'nde ödülü alırken yaptığı konuşmada "benim hiç altın portakal alacak filmim olmadı ama bu ödül sinemadaki 46 yılımın özeti oldu benim için" diyerek hem mütevaziliğini hem de kişiliğini konuşturmuştur.
  • ne tatlı kadın ya, fragmanda öyle güzel "nefes alıyorsak umut var demektir" diyor ki, insanın inanası geliyor. 45 dilde kendine yer edinmiş bu deyiş hiç bu kadar gerçek zikredilmemiştir sanırım. artık yoktur pek ama, keşke bundan sonraki boş zamanlarında âmâlar için okuma yapıp kaydetse de, adamlara hiç duymadıkları yerleri gösterse. hatta biz de ulaşabilsek ne keyifli olur. kadının o güzel sesini, müthiş tonlamasını dinlemek bir zevk.
  • kemal sunal gibi, şener şen gibi, şevket altuğ gibi, adile naşit gibi, zeki alasya - metin akpınar gibi, ayşen gruda gibi türk insanına damgasını vurmuş, ölümsüzler ligine girmiş oyunculardan biridir. 100 sene sonra bile adı anılacaktır. bizim torunumuzun torunu bile perran kutman kimmiş bilecek. bir sanatçı için bundan büyük mutluluk da olamaz sanırım.
  • bir roportajdan:
    "ilk hatırladığım oyuncağım ve belki de arkadaşım demek daha doğru olur, ceviz masanın bacaklarıydı. arkadaşım olmadığı için ceviz masanın bacaklarıyla konuşmak mecburiyetindeyim. hep büyüklerin arasındaydım. çok ilgi görüyordum ama bir taraftandan da yalnızdım. bu yalnızlığımı da masanın bacaklarıyla konuşarak gidermeye çalışıyordum."
  • yani seyi goruyorsun, dizilerde sirf vitrin olsun diye araya sokusturulan guzel kizlari. boyle heyecan uyandiran yapimlarda, onca yetenekli/iyi oyuncunun yaninda boyle iki mimikten ibaret goruntuler.
    bir de iste perran kutman gibiler var. ben bu kadini inanilmaz tatliliginin yaninda cok da guzel buluyorum. bir insan bu kadar, nasil diyorlar, pozitif olabilir ki? iyi ki gene donmus ekrana. sus bitkilerinin yaninda onu (ve onun gibileri) gorebilmek ne guzel.
hesabın var mı? giriş yap