• gerçekten de bu insan, rene descartes, şöminesinin başında oturup masasının yanındaki pencereden dışarıya bakarken bu dünyayı tek başına anlayabileceğini düşündü. buna inandı. o ana kadar öğrendiği her şeyi çöpe atabilecek kadar cesaretliydi. ne kendine öğretilenlerin, ne de dış dünyada gördüklerinin gerçek olduğuna kuşku duymadan inanabildi. belki her şeyi çözemedi, belki kalkıştığı işi bitiremedi ama nerdeyse 2000 yıldır uyuyan felsefe, uyanması için sağlam bir tokat yedi ve ikinci altın çağına girdi. benim için budur descartes'in önemi.
  • düşünce sisteminin bir tarafına tanrı'yı sokuşturunca, tüm sorunlarını çözmüş olan filozof.* metodik şüphe adını verdiği yöntemle, sahip olduğu tüm bilgileri , "ya evrenin bir köşesinde habis bir iblis* varsa, ve algıladığım her şey, onun bana yaşattığı ilüzyonlarsa?" diyerek yerle bir etmiş, epistemolojisini bu metodla yanlışlayamadığı yegâne bilgi olan özvarlığı üzerine inşaa etmiştir. matrix filmi de, habis iblisin yerine bilinçli makinaları koyarak ekmek yemiştir bu düşünceden.
  • en büyük talihsizliği, epistemolojisinin temelinin türk entelleri tarafından piç edilmesi olmuştur bu arkadaşın. "düşünüyorum, o halde varım"ı ısrarla ve inatla, "düşünmeyen adamı adam yerine koymam ben nebahat" şekilsizliğinde algılayan başka bir güruh var mıdır yeryüzünün başka köşelerinde, sanmıyorum.
  • başka insanların aksine daha sistematik rüyalar görüyormuş ve bunları sonradan çok iyi anımsıyormuş. gördüğü bir rüya nedeniyle gerçek bilginin ancak insan aklının kendisinden gelebileceğine inanmış.
  • 4 mantık kuralı vardır:

    1) doğruluğu apaçık bilinmeyen şeyi doğru olarak almamak.
    2) incelenecek güçlükleri parçalara ayırmak.
    3) basitten karmaşığa gitmek ve ard arda gelmeyen örgülerde bile bir düzen olduğunu varsaymak.
    4) sürekli olarak dışarıda bir şey kalmadığından emin olmak için gözden geçirmeler yapmak.
  • " şüphe etmediğim tek şey şüphe ettiğimdir. " sözü ile felsefedeki tüm akımlara bir nevi karşı çıkmış filozoftur.
  • "ruhumuzu o kadar yükseğe çıkarmalıyız ki başkalarının bize yapabileceği tecavüzler asla bize kadar erişemesin"

    (1 kasım 1946 da pierre chanutye yazdığı mektuptan)
  • latince adının renatius cartesius olduğu söylendiği gibi, renatus cartesius olduğu da söyleniyor çeşitli kaynaklarda.
    (bkz: cartésien)
  • (bkz: varım diyor)
hesabın var mı? giriş yap