• muhafazakarların tapındığı, entelektüel boşluklarını tatmin için sığındığı objelerden biri olmak için gereken şartları fazlasıyla sağlayan kişi:

    -karizmatik ses tonu (check)
    -kağıt üzerinde parlak görünen bir akademik kariyer (check)
    -uzunca konuşmaları yuvarlak laflarla, kulağa hoş gelen ama içi boş aforizmalarla doldurup sonuca varmamak (check)
    -atatürk devrimlerine ve türklük kavramına fırsat buldukça giydirip muhafazakarlara mavi boncuk dağıtmak (check)

    he dayı he, yazı devrimi kültürel soykırımdı, gevurun harflerine bulaşmayıp eski yazıyla devam etsek şimdi titan uydusunda uğur ışılak konserleriyle toki açılışı yapıp sektör 5 ebru kursunda ecdadımızı yadediyorduk
  • harf inkılabı'nın kültür soykırımı olduğunu iddia eden,

    cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine övgüler yağdıran,

    imam hatip okullarındaki müfredatın genişletilip tüm okullara uygulanmasını öneren, üniversite adının medrese, fakülte isminin de mektep olarak değiştirilmesini isteyen,

    kurucu liderimiz mustafa kemal atatürk'ü yok sayarak, "recep tayyip erdoğan sultan abdülhamid han'dan bu yana gördüğümüz en milli devlet adamıdır" cümlesini kurabilecek kadar sığ bir siyasal islamcı idi.

    ölümüyle bir gericiden daha kurtulmuş oldu memleket, ki çok şükür bitti.
  • "bile bile lades, ladesi bilir misiniz? çerkes oyunudur lades. bile bile oldu bu. babamın bana kızmasına hak verseydim ve girmeseydim felsefeye, doğru bir iş görmüş olurdum. söylemesi çok zor ve ağır bir şey söyleyeceğim şimdi. kişiler gibi milletlerin de yatkınlıkları vardır. özet olarak söyleyeyim. bizim felsefeye yatkınlığımız yok. üç aşağı beş yukarı, sıfıra sıfır elde var sıfır. milliyetçiliğim dile dayalıdır benim. dil milliyetçisiyim. ve hemen hemen bütün eserlerimi, -bir kitabım hariç onu da malezya'da yazmıştım- türkçe yazdım. bunları gömseydim daha iyi olurdu. hiçbir etkisi, hiçbir sonucu olmamıştır. olacağı da yok. dediğim gibi babam beni çok uyardı."

    "10'a yakın dil bildiğinize dair rivayetler var?

    türkçe biliyorum. benim tek iddiam bu. ben türkçe biliyorum ve şöyle bir iddiam var, herhalde bu memlekette bu dili en iyi bilen bir veya iki kişiden bir tanesiyim. öbürlerini boş ver. çünkü dil bilmek kadar zor bir şey yok. hayatta üç tane en zor başarılacak iş görmüşümdür. dil öğrenmek, evlenmek, kuantum mekaniğini anlamak. bunların künhüne varamadım, bunların sırrını çözemedim. bir muamma bunlar.

    dil olağanüstü nankör bir yaratıktır

    fakat buna rağmen latincenin üzerine yunanca, felemenkçe, malayca dahil çeşitlendirmişsiniz?

    bunlardan bir çoğunu unuttum. dil olağanüstü nankör bir yaratıktır. sürekli bakım göstermediğinizde derhal sizi terk eder. malayca dediğiniz için söylüyorum, malaycayı bayağı iyi biliyordum. sonra uygulamayınca tamamı ile gidiliyor, unutuluyor.

    farsça?

    farsçam da çok zayıfladı. benim 1970'lerde bildiğim farsça ile şu anda bildiğim arasında büyük bir uçurum var. ben ana dilini unutan adamlar gördüm. ana dilini unutmuş adam! marsilya'da bir almanla tanışmıştım. ıı. dünya savaşı sonunda esir düşüyor, fransızlar bunu alıyorlar diyorlar ki ‘bize paralı asker olursan hayatın kurtulur.’ kabul ediyor. 1945'ten 1967'ye değin almanca konuşmamış. bir ara almanca konuşalım diye teşebbüste bulundum, 'almanca bilmiyorum artık, üç beş kelime ancak var' dedi. insan ana dilini nasıl unutur? 'kullanmaya kullanmaya' dedi. özellikle okumazsanız, okunacak malzemeniz yoksa bu dil gidiyor."

    son röportajından
  • islamcıların filozof diye sarıldıklari biriydi. keşke bir filozof olsaydı da bu yorumları gerçeğe dönüşseydi. biyoloji ile ilgili yazıp çizdikleri komiktir. öldükten sonra burhan kuzu için bile badem gözlüydü diyenler çıkmıştı. bu ikiyüzlülük geleneğini bırakın artık. öldükten sonra da herkese hak ettiği değeri verin. tipik siyasal islam ideolojisini paketleyip sunan biriydi. darwin haklıymış ama zihni allah vermiş falan. doğru çok filozoftu.
  • evrim teorisini ve tarihçesini anlattığı, 10 yıl önceki efsanevi "iskele sancak" programı tekrar youtube'a yüklenmiş. ohannes diyorum, izlemeyen konuşmasın evrimden bilimden ;)

    1
    2
    3
  • iyi bir felsefeciydi. programlarını her ne kadar birtakım fikir ayrılıkları olsa da vakit buldukça izlerdim. ama kendisinin bir düşünüre yakışmayacak derecede kabul edilemez söylemleri olmuştur ve ne yazık ki bunları düzeltemeden gitmiştir. taraflı siyasi görüşler bildirmesi de gereksizdi. ölen birini arkasından tenkit etmek gibi bir niyet içerisinde değilim. insan hakları, hayvan hakları ve demokrasiye dair beyan ettiği felsefe profu statüsüyle çelişen sözleri şöyledir:

    "insan hakları, hayvan hakları, demokrasi vd… bunlar lüzumsuz şeyler."

    ve türklüğü direkt islam diniyle bağdaştıran ve müslüman olma ön şartına bağlayan talihsiz bir söylemi daha olmuştur: "türk olmak için, müslüman olmak lazım." demiştir. bakınız

    koronavirüs tedbirleri sırasında şunları söylemiştir:

    “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olmasaydı, biz şu anda çok büyük bir felakete uğramış olurduk.. koronavirüs olayları karşısında verilen mücâdele, istiklâl harbi mucizesinin tekrarıdır. " bakınız

    felsefeci olmasına rağmen, düşünme etkinliğini yeterince derinleştirmeyi başaramadığını düşünüyorum.

    ruhu şad olsun...
  • vefat etmiş..vaktiyle babasının seni cebi delik bu millet okuttu, onlara borcunu öde diyerek verdiği öğüdü tutmuş, ömrünü bu millete vakfetmiş bir güzel adem idi..nurlarda ağırlansın.
  • “iran şahı rıza pehlevi 1934’te mustafa kemal’i ankara’da ziyarete gelir. şahın babası bir çobandı; sonra asker, sonra general oluyor, darbe yapıp başa geçiyor ve kaçar hanedanını devirip kendini şah ilan ediyor. mustafa kemal, şaha; ‘başa geçtiğinizde yazınızı değiştirmiyorsunuz’ diyor. o eşek çobanının oğlu rıza pehlevi’deki bilince bakın; ‘biz bu yazıyı değiştirirsek, firdevsi’yi, hafız’ı, sadi’yi, mevlana’yı, ömer hayyam’ı nasıl okuyacağız?” diyor.’

    eğer gerçekten bu yazı kitaplarında varsa
    götünden anı uyduran bu şahıs da gittiğine göre güzel günler bizi bekliyor. hiç bir yerde görmediğim bu “anıyı” 1947 doğan bu adam yazmış.
  • biraz önce tvnet'te la havle programında "marx, teorisini islam'dan almıştır" buyuran felsefeci. marx, islam'ın içinden maneviyatı ayıklamış falan filan.

    bu ana kadar ettiği o kadar fiyakalı laf, kapitalizm eleştirisi filan gitti bitti bir anda.

    memleketteki düşünsel irtifa niye bu kadar düşük anlayamıyorum bazen... felsefe profesörünün marx okuyup anladığı bu kadar mı?

    siyasi görüşü ne olursa olsun, böyle nam salmış bir felsefecinin bu kadar dayanaktan uzak spekülasyon yapması üzüyor insanı.

    esinlenme desen, çakışma desen filan anlarım. "aldı" demek ne demek yahu?

    aldıysa maddi ispatı nedir? aldıysa marksist teorinin hangi temel savlarıyla islam'ın hangi temel argümanları tamamen çakışır?

    marksizm sadece islam'la mı çakışmaktadır? diğer din ve inançlarla çakışan yönleri yok mudur?

    sosyalizm ve marksizm aynı mıdır?

    diye gider bu...

    bu arada akp'nin ateşli savunucusu salih tuna, kapitalizm düşmanıymış!

    hey allahım!
  • tayyip'in diktatörlüğünü överek ''cumhurbaşkanlığı sistemi olmasaydı felakete uğrardık'' diyen kişi. burhan kuzu bile bu kadar saçmalamıyordu. demek ki herkesin putu var işte.

    link
hesabın var mı? giriş yap