• 1980 sonlarinda cikagelmis, 36 sarkilik the clash albumu. 3 lp'den olusur, ve clash'in punk etigine uygun olarak, tek lp fiyatina satilir. bir onceki album london calling'in her janra dokunan sound'una alismis olanlari bile zorlayabilecek derecede karmakarisik, yorucu, tutarli olmayan bir album, sandinista. 36 sarki, dile kolay.. pek cok kisi the beatles'in, white album'une benzetir muzikal fikirlerin coklugu acisindan..
    albumde ucundan dokunduklari veya derinlemesine temas ettikleri janrlari saymaya kalkmak bile zahmetli.. bildigimiz klasik london calling tarzi alamet-i farikalari olan punk sarkilarinin yanisira, yine reggae, bol miktarda dub, eser miktarda disco, gospel, hatta vals.. dub temasli sarkilar ozellikle dikkate deger..
    pek cok insan, 3 lp icinden, cok iyi bir lp cikabilirmis, diyerek albumu elestirirler, ama biz clash'i tam da bu yuzden seviyoruz, kolaya kacmadiklari, hem kendilerini hem dinleyicileri zorladiklari icin..
  • göbeene bastırınca "miv!" diye bir ses çıkaran kıllı.
    çılgın şey.
  • vaktiyle "asla 6 poundluk album yapmayacagiz" dedikleri icin ve de boyle bir triplex album yaptiklari icin cbs yetkilileri ilk bir miktar satisin telif hakkindan vazgecmelerini istemis gruptan.. elbette kabul etmisler.. plagin ilk ciktiginda 5.99 poundluk satis fiyatinin hikayesi de bu..
  • (bkz: sandinista orgutu)
    (bkz: daniel ortega)
    (bkz: under fire)
    (bkz: the clash) (album, 1980)
  • 6. nesil yazarlardan birisi... ilk entrylerinden anlaşıldığı üzere nefis bir yazar.
  • entryleriyle sözlük sakinlerini güldürürken düşündürebilen harika yazar..kendisinden önce 5 koca nesil geçmiştir bu sözlükte,lakin 6.nesil demeye bin şahit gerektiren eserler bırakmıştır şu ana kadar..sonuna kadar desteklenmeli,usanmadan takip edilmeli,örnek alınmalıdır...zaten insanlığının ne kadar mükemmel olduğundan bahsedersek abartmış sayılmayız,candır bu adam...bir tanedir..kadıköy winning eleven tayfasının daimi ev sahibidir aynı zamanda...utanmasam sevmeyen ölsün de dicem...*
  • ben bir müzik manyağıyım. çok fazla şey dinledim ve dinlemeye devam da ediyorum. sevdiğim şeylerin çetelesini tutmak bile aylar sürebilir, bu yüzden böyle şeylere girmeyeceğim. hem "sandinista!" en sevdiğim albümlerden biri değil, hatta en sevdiğim the clash albümlerinden biri bile değil (ki grubun sadece 6 albümü vardır). muhtemelen en sevdiğim 4. clash albümü olabilir anca bu; the clash, london calling ve give 'em enough rope'tan sonra, combat rock ve cut the crap'ten önce yer alarak. neyse lan ayrıntıya girmeyeceğim diyordum şişirdim yine kafanızı. diyeceğim şu: the clash bir punk grubu mudur? en azından duruş olarak sapına kadar öyledir, evet, ancak henüz 2. albümden* başlayarak punk'la yetinmeme ve diğer türlerden unsurlara da müziğinde yer verme düsturuna sahip olmuştur. bu türler karmaşası melez şarkıların en yoğun olarak görüldüğü albüm ise elbette "sandinista!"dır. bu, belki de tüm müzik tarihi boyunca, en fazla ve en uç noktada, birbiriyle ilgisiz müzikal türün iç içe geçirildiği, harmanlandığı albümdür ve sadece bu açıdan bakıldığında bile özel bir ilgiyi hak eder (bundan uzun yıllar sonra bu albümün rock müzik camiasındaki etkisine benzer bir etkiyi beastie boys rap aleminde paul's boutique adlı süper ekstra cool albümüyle yaratmıştır).
    zamanında üç plak olarak piyasaya sürülen ve tek plak fiyatına satılan "sandinista!"ya günümüzde çift cd'lik versiyonuyla ulaşmak mümkün. nasıl olduysa şu ana dek eksik kalmış, o yüzden tracklist'ini de vermek istiyorum. e hadi biraz da saçmalayalım: yaşasın punk, disko, caz, pop, reggae, dub, funk, hip hop, r&b. yaşasın rock & roll.

    cd1
    1. the magnificent seven
    2. hitsville u.k.
    3. junco partner
    4. ivan meets g.i.joe
    5. the leader
    6. something about england
    7. rebel waltz
    8. look here
    9. the crooked beat
    10. somebody got murdered
    11. one more time
    12. one more dub
    13. lightning strikes (not once but twice)
    14. up in heaven (not only here)
    15. corner soul
    16. let's go crazy
    17. if music could talk
    18. the sound of sinners

    cd2
    1. police on my back
    2. midnight log
    3. the equaliser
    4. the call up
    5. washington bullets
    6. broadway
    7. lose this skin
    8. charlie don't surf
    9. mensforth hill
    10. junkie slip
    11. kingston advice
    12. the street parade
    13. version city
    14. living in fame
    15. silicone on sapphire
    16. version pardner
    17. career opportunities
    18. shepherds delight
  • özellikle rock'n coke ve doublemoon üzerine yazdıklarını bir defa daha okuyunca kelimeleri molotof kokteyli niyetine kullandığına kanaat getirdiğim fıstık gibi bir kültür endüstrisi zararlısı, adorno reerkarnasyonu, kel kantocu. bir de üstüne kadiköy allstarsgillerden yoldaş.
    bıraktığımız boşlukları tamamlamasını talep edip, biz de selamlayalım kendisini (özledik yahu):
    "for pseudo-progressive, conservative (multiculturalist) forces, the convenience of this moment is clearly the fun and creativity, even radical cool, of fusion forms. (...) hegemony despite its homogenising cultural reach, now accomodates (circumscribed and carefully marketed) cultural differences. difference within the system is the condition and stimulus of the market- and this necessarily comes with an illusion of equality, of many differences, and in the bastardised versions of chaos politics which results, the image is of 'crossed' cultural forms merely competing for a share.
    (...) the point here is (...) the inexorable logic of value misappropriation, prejudical division of labour, inequitable distribution of resources and a homogenisation of social relations throughout the world. (...) all this so well foreseen by marx, not madonna."
    john hutnyk, critique of exotica: music, politics and the culture industry
  • o sakallar gidecek.

    (bkz: o saçlar gidecek)
  • istedigi kadar 6. nesil olsun, birinci nesilleri cebinden cikaracak kalitede bir insan.. kendisine duydugum saygi ve sevgiyi ben bile tahmin edemiyorum kaldi ki o etsin.hatta krali gelsin o da edemez. *. tabi onun disinda entrylerinden anlasildigi uzre microsoft' a kin kusan, linux' u gunluk hayatta da kullanmaktan vazgecmeyen, bilgileri, ogrendikleri ars- i âlâ ' ya degen, tanidim taniyali insan olmadigindan suphelendigim, dunya uzerine belirli gorevlerle insanlik icin gonderilmis olma olasiligi cok yuksek olan mesih.
hesabın var mı? giriş yap