şapkadan babam çıktı

• muhtemel bir yavru tavşan cümlesi
• ne berkun oya 'yı, ne ali atay 'ı, ne gürkan uygun'u , ne kerem atabeyoğlu 'nu bilmeden izledik gitti ya bu diziyi o yıl.
  
  sonra munis gürkan uygun "memati" diye bir hanzo rolüyle ünlendi, ali mi atay 850 kilo verip "mecnun" oldu, kerem atabeyoğlu sultan makamında ve nice dizide çıktı da ve fakat the incredibles'taki babanın sesiyle hepten sinelerde yer etti...
  
  bittabii her türlü zekice absürdlüğün ardındaki anormal adam berkun oya da şimdi son'la gelince.
  
  ulan ne adam çıkmış o şapkadan? vay babam vay.
• jenerikteki şiir de şöyle idi;
  
  kalabalıkta kaybolan çocuklarız biz
  aynalarda parçalanmış görüntüler gibi
  kimsenin duymadığı bir şarkı söyleniyor şehirde
  aceleci bir kuş geçiyor aramızdan
  bizse yıldızlara bakıp hayat diliyoruz
  ve tesadüfler gülüyor halimize
  vesaire… vesaire… vesaire…
• koşun!
  
  http://www.trtarsiv.com/…pkadan-babam-cikti-1-bolum
• (bkz: ali atay)
• dizinin sonu derken arkadaslarin da sonunu yazmis olan senariste gore;
  maksut' un celal' i, gulam' in maksut' u daha sonrasinda ise celal' in olumune dayanamayan gulam' in kendini vurdugu.. alico, kerem ve kerem' in patronunun oracikta korkudan oldugu.. sapkadan cikan babanin masada kaldigi, aile fertlerinin uzuntuden heba olarak oldugu, nisa hanim ve emel' in gulam' in silah mermileriyle o pskopat adamin oldurdugu.. hemen ardindan "gulamla celal de olmus patron" sozunu duydugunda "ulaaaaann" diyerek yaptiginin bir halta yaramamasi sonucunda onun da kendini oldurdugu, muhtemelen dizi de figuranlik yapan kisilerin de; yolda araba carparak ya da ne bileyim ari sokmasindan, kafasina ucak dusmesi yuzunden kanserden filan, illa ki olmus olabilecegini dusunduren "bir daha" "bir daha" diye bas bas bagirtan dizi.
  diziden cikardigimiz sonuc ise; hepimiz olucez.
  
  uzun yillar sonra gelen eski sevgili edip^*; "bu entry'yi okuyanlarin da kafalarinin patlayarak olecegini anladigim dizi"
• ilk bolumu itibariyle oyunculuk gucunu konusturan aktor ve aktristlerin rol aldigini sevincle izledigim ,basarili olacagini tahmin ettigim saglam bir oykuye sahip trt dizisi.
• başrollerini müşfik kenter, bennu yıldırımlar, fikret kuşkan, neslihan yeldan gibi ünlü oyuncuların paylaştığı hüzünlü ve izlenmesi rahat bir tv dizisi. ali sirmen de var ayrıca eski sihirbaz düşkün alkoliğin^* yarım asırlık arkadaşı rolünde.
  bennu yıldırımlar'ın her zamanki doğallığı ve (canlandırdığı karaktere rağmen) saflığından yayılan parıltısı ile görüldüğü dizide neslihan yeldan'ı dansöz rolünde görünce tepki, protesto, isyan ve iç burukluğuyla karışık bir "gene mi böyle rol be neslihan..." demekten kendimi alamadım.
• kimse başrolde değildi ve kimse kusursuz değildi, kriket blair formatından uzak durulmuştu, ne güzel diziydi
• yedi tepe istanbul gibi keyif veren bir trt dizisiydi. anlaşmazlık mı olmuştu, reytingi mi düşük görülmüştü ne; 13. bölümde müşfik kenter'in oynadığı baba ameliyat masasındayken bitirilivermişti. sonrasında devamı gelir mi, özel tv'ler transfer eder mi diye çok bekledik ama gelmedi. aksi gibi tekrarına da denk gelmedim hiç.