aynı isimde "see (dizi)" başlığı da var
  • kisaca: state economic enterprise.
    turkce: kamu iktisadi tesebbusu.
  • ing. (genelde cansız öznelerle kullanılan bir anlamı) tecrübe etmek, parçası olmak, bir şeyin gerçekleştiği yer, nesne veya zaman olmak. örnek olarak:

    "this year saw a great deal of interest from younger somalis who are keen to maintain links with their mother tongue."
    "this album sees nirvana return to their rawer roots."
  • cumlenin basinda kullanilirsa, "bak iste mesela" gibi bir anlama geliyor. kate winslet'tan ornek verelim:
    - you were on the time magazin's cover this week
    - hah! see, i didn't do that much of an important thing, why am i even on the cover of the time magazine?

    see, roportaji yapan mal tam burada "it's the attitude abla" dese, ne kadar $ik dururdu.
  • almanlarin cogu see'nin sadece gol anlamina geldigini zannederler. farkli bir artikel ile (bkz: die) kullanildiginda deniz anlamina geldigini bilmezler. bu bilgiyle iddiaya girerek barda kendinize bira ismarlatabilir ya da yeni tanistiginiz hatundan bir opucuk kazanabilirsiniz.
  • (bkz: bkz)
  • (almanca'da) tuhaf bir kelimedir, "der see"* göl, "die see"* deniz demektir.
  • ingilizce, anlamak.
  • clive barker's undying'de scyre yap etrafa bak eşek olma hayalet gör ot gör bok gör manasında cryptic bir ses tonuyla genelde sandalyeden zıplatacak şekilde (kodumun oyununda ne yerinden zıplatacak şekilde değil ki?)duyulan laf.
  • asil nicki see___ olan medicgsdeki ii protoss oyuncularindan biri.(bkz: starcraft)
  • almanca karsiligi "sehen" olan kelime.
hesabın var mı? giriş yap