• 26 ocak 1999 da kaybettiğim canım kuzenim.
    http://www.tayyareci.com/…994-yyy/sehitlerc0340.jpg
  • birilerinin çıkarı için veya birilerinin ihmali sonucu kolayca ölün, ölümünüz patırtısız olsun ve kolayca unutulsun diye var edilmiş bir kavram, savaşa koy uyar, patlamaya koy uyar, çöken madene koy uyar. din uyduracak olsam ben de kullanırdım. 5 yaşındaki çocuk havalimanındaki patlamada ölüyor, şehit diyorlar. 5 yaşındaki kız çocuğun ne işi olur cennetle, şarap ırmağıyla, tam da ortadoğulu eğilimlerine göre kendinden sadece birkaç yaş büyük tasvir edilmiş hurinin yeni tomurcuklanmış memesiyle.
    25 iq'lu insanların kandıklarının şekillendirdiği bir ülkede yaşamaktan yıldım artık.
  • ölen birinin ardından kullanıldığında, diğerinin "sadece ölü" olduğunu, ötekinin değersizliğini, ifade eden sözcük. aynı zamanda ölümü kutsamaya yarayan harfler bütünüdür. oysa ölüm hiç de kutsanası değil. hele gencecik insanların bu dünyadan vakitsiz ayrılmalarının yarattığı acı tarifsiz. birbirini öldürmek için onları karşılıklı kurşun sıkmaya zorlayan iradelerin, kendilerine haklılık payı yüklemek için kullandıkları sözcüktür bu. yaşamlarına kastedilen gencecik insanların aslında hiçbir değeri olmadığını söylemenin bir başka yolu. yaşamdayken suratına bile bakmadıkları, ellerine silah verilip tığ teber şah merdan dağlara salınan o çocuklara bir anda biçilen payedir aynı zamanda. hele de son dönemde yaşananlar göz önüne alındığında, birbirlerine tetik çekmek zorunda bırakılan insanların ölümleri üzerinden kendilerine verilen payedir "şehitlik". bir sanal mertebedir. söz konusu sanallık barışın reddi, insanlığın katli, şiddetin meşruiyeti, yaşamın değersizliği, bireyin hiçliğidir. ölümlere değer yüklemek kan dökenlerin yapacağı iştir. aslında hayatta kalması icap eden genç - yaşlı insanların gözden çıkarılmışlığına çare ise kuşkusuz barıştır. kan dökülmesine dur demek, hayatı bedeninden akıp giden gençlere yeniden, onlar ölmeden değer vermekle mümkün olabilir oysa. bu nedenle söylenmesi gereken şudur: "barış hemen şimdi"
  • geçmiş zaman; bir şehit annesi cenazede bulunan ve "senin oğlun şehit oldu" diyen bir paşaya döner ve öfkeyle "ne şehidi?" der. "ne şehidi? benim oğlum öldü."

    ölen oğul, pis bir politikanın bozuk para gibi feda ettiğidir.
  • yeni bir ülke kurulur. ülke düşmanlar edinir. ülke düşmanlarıyla savaşmalıdır. kimse toprak uğruna canını ortaya koymak istemez. teşvik gereklidir. can karşılığında ödül vaadedilmelidir. cennet sunulur. ölmek artık kayıp değil kazançtır. işin ucunda huri ve şerbet vardır. kutsallık insanlığı yenmiştir. ölüm yaşamdan önemlidir. savaş meşrulaştırılmış, öldürülmek özendirilmiştir. artık ölü değil, şehit vardır. din en büyük günahını işlemiştir. isyan yerine semaya çevrilmiş bir çift gururlu göz vardır. iyi bok vardır.
    ayıptır.
  • tabiatta "şehitlik" diye bir mefhum yoktur, ölüm vardır. ölen biri için ölümden sonrası yoktur; "şehitlik" kalanların dini ve siyasi mastürbasyonudur.

    her nerede ölen biri için "şehit" deniyorsa, o ölüm hesabı sorulması gereken bir ölümdür.
  • aslında din yolunda ölen kişi anlamında bir islami terimdir. fakat gerçek dünyada sadece din için savaşılmadığından, nebileyim, ülke için, devlet için, aşiret için, dava için, ideoloji için de savaşılıp ölündüğünden, ve bu ölenlere de yandaşlarınca kutsallık atfedici bir sıfat verilmesi icabettiğinden; islami terim olan şehit' te anlam genişlemesi olmuş ve herkesin kendi kutsal ölüsünü ifade eden bir sözcük haline gelmiştir. örnek: devrim şehidi.
  • ".....allah yolunda öldürülenlere "ölüler"" demeyin. bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız....."
    - bakara suresi 154. ayet -

    dikkat etmek gerekir ki kur'an*'da şehit, "din uğrunda ölenler" diye değil "din uğrunda öldürülenler" diye tanımlanmıştır. sonradan bu kavram çok genişletilmiştir o ayrı...

    [soru üzerine gelen edit: "din uğruna ölen ama öldürülmeyen kim olabilir?" sorusuna gelebilecek ilk cevap intihar komandosudur.]

    ayrıca kelime anlamı olarak "şahit"le hemen hemen aynı anlama gelir. "onlara ölü demeyiniz" derken kastedilen budur. onlar hala olan biteni görür.

    bu yüzden şahadet, hem şahitlik hem de şehitlik anlamına gelir. tesadüf ya da ses benzerliği değildir. bizatihi aynı şeydir.
  • akp döneminde ayaklar altına alınan, içi boşaltılan, yalnızca algı yönetiminde kullanılan bir kavram.
  • o kadar önemli bi makam olsaydı gariban halka bırakılmazdı.
hesabın var mı? giriş yap