*

  • “sezar'ın hakkı sezar’a” sözünü hepimiz biliriz. ama pek azımız kaynağının bizzat kutsal metinler olduğunun farkındayızdır.
    matta incili 22’de isa’ya atfedilen bu söz aslında kurnazca ileri sürülmüş bir argüman ve aynı zamanda ilginç bir politik safsata örneğidir. kaynağından okuyalım:
    << sezar’ın hakkı sezar’a
    15 bunun üzerine ferisiler çıkıp gittiler. isa’yı, kendi söyleyeceği sözlerle tuzağa düşürmek amacıyla düzen kurdular.
    16 hirodes yanlılarıyla birlikte gönderdikleri kendi öğrencileri isa’ya gelip, “öğretmenimiz” dediler, “senin dürüst biri olduğunu, tanrı yolunu dürüstçe öğrettiğini, kimseyi kayırmadığını biliyoruz. çünkü insanlar arasında ayrım yapmazsın.
    17 peki, söyle bize, sence sezar’a vergi vermek kutsal yasa’ya uygun mu, değil mi?”
    18 isa onların kötü niyetlerini bildiğinden, “ey ikiyüzlüler!” dedi. “beni neden deniyorsunuz?
    19 vergi öderken kullandığınız parayı gösterin bana!” o’na bir dinar getirdiler. 20 isa, “bu resim, bu yazı kimin?” diye sordu.
    21 “sezar’ın” dediler.
    o zaman isa, “öyleyse sezar’ın hakkını sezar’a, tanrı’nın hakkını tanrı’ya verin” dedi.
    22 bu sözleri duyunca şaştılar, isa’yı bırakıp gittiler..>>
    aslında isa’nın bu tavrı suçladığı rakipleri kadar ikiyüzlüdür. onun derdi roma'nın otoritesi ile değildir. o kudüs'ün sosyoekonomik yaşamın elinde tutan ferisiler’e karşıdır. bu yüzden onların yozlaşmışlığına karşı mücadele ederken roma'nın yerel yöneticilerinin dalına basmaktan kaçınır. onların otoritesine boyun eğer. yahudi halkının özgürlüğünü lokal mücadelesi uğruna feda etmekten çekinmez.
    bu kaypak tavır sonradan hristiyan tarihinde tekrarlanagelen bir paterne dönüşmüştür. en benzerlik taşıyanı ise protestanlığın martin luther'e ait olandır:
    protestanlık için papalığa meydan okuyunca kendisi kadar papalığa kuyruk acısı besleyen alman kralları ile ittifaka zorunlu hisseder. yazılarında ve konuşmalarında onları tanrının dünyadaki kılıcı ilan eder. böylece politik olarak destek sağlarken kralların zulmüne dinsel bir meşruiyet kazandırmaktan çekinmez.
    "iyi ve büyük bir prensin kılıcı, doğal haktır" der ve iktidara baş kaldırmanın tanrı'ya karşı gelmek olduğunu savunur ve halka şöyle seslenir:
    " şekil ve sonucu ne olursa olsun, kanunlara itaat etmekle yükümlüsünüz, adaletsizliğe ve kötülüğe cesaretle dayanacaksınız. tanrı, sizleri sınamak için, ıslah etmek ve oluşturmak için babalar gönderdiği gibi, tiranlar da gönderir. bunlar sizleri soymak ve öldürmek hakkına sahiptirler. fakat onlar, asla ruhumuzun hayat ve servetlerini alamayacaklardır. isyan ve kafa tutmak, sizleri bu servetlerden yoksun edecek bu hayatı felce uğratacaktır. öyleyse tanrı'ya, size gönderdiği efendilere –ister öfkeli, ister iyi zamanlarında olsun- saygı göstermek suretiyle itaat ediniz.
hesabın var mı? giriş yap