• ertem göreç'in yönettiği, başrollerini sezer inanoğlu, perihan savaş ve orçun sonat'ın paylaştığı 1974 yılı bir erler film mahsülü "oscar"lık filmdir.

    lale ile evlenen pilot murat, uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybeder. lale ise bu acılar içindeyken sezer’i dünyaya getirmiştir. sezer’in bakımını üstlenen teyzesi ve eniştesi kıbrıs’ta eoka militanları tarafından öldürülünce çocuğu olmayan bir çift ona sahip çıkar. lale kocasından sonra oğlunu da kaybetmenin acısıyla akıl hastanesine düşecek, ancak sezer asker babası gibi rumların baskı ve terörüne karşı küçük yaşında büyük kahramanlıklar gösterecektir.

    ilk kahramanlığını eoka militanlarını yakalatarak gösteren sezer, kendisine rumları öldürmesi için verilen silahı kullanmayarak onbaşı rütbesini hakeder. kendisine silahı uzatan asteğmen sezer'e gidip annesini bulabilmesi için bir asker (çavuş abi) ve bir jip tahsis eder. çavuş abisi ve sezercik çölün ortasında giderlerken rumlar çavuş abisini vururlar. çavuş abi ölmeden önce bir mektubu sezercik'e komutanına götürmesi için verir ve ölür. sezercik takribi 200-250 km.lik yolu koşarak sürünerek aşar ve mektubu komutana götürür. mektubu açan komutan bu başarısından ötürü teğmen rütbesi ile taltif eder ve rütbelerini takıp sokağa çıkar. amaçsızca gezerken kadının birine tecavüz etmeye kalkan bir rumu öldürür, kadın çocuğunu ona emanet eder. sezercik fırtınalar estirmektedir. bu başarısından ötürü artık üsteğmendir. üsteğmenliğinin tadına varamadan kıbrıs barış harekatı düzenlenir, törenler yapılır. yumurtaya can veren allah tören esnası sezercik'i arayan annesi ile sezercik kavuşturur, film biter; filmi izleyenler de biterler.

    zamanında kıymeti anlaşılmayan bu filmin yedi ayrı dalda oscar adayı olması can-ı gönülden temennimizdir.
  • daha once cekilmemis olmasi gereken filmler basliginda irdeledigim bir turk sinemasi saheseridir. yekpare enseli pis velet sezercik bu filmde bir kahramadir. askerlerle kanka olmustur. hatta onbasi rutbesi felan verilir bu sinir velete. cavus a aynen soyle hitap eder.

    - nooldu cavus abi?

    yaa iste boyle sezercik tam ailesini aramaya cikacakken yuzbasi soyle der ona:

    - bekle sezercik uniformani hazirlasinlar. (ulan var mi boyle bir duzenek 1 metrelik velete onbasi uniformasi hazirliyonuz iki dakikada?)

    dikkat ötesi rum yazan tabelasi ve okuz gibi kameraya donup iste bir turk cocugu bile aman dileyene silah cekmez diyen biyikli yuzbasisiyla gonlumuzde ayri bir yeri vardir.

    kisacasi kult bir filmdir sezercik kucuk mucahit.
  • filmin en kült sahnesi sezerciğin kucağında kurtardığı bebekle beraber tankla karşı karşıya gelme sahnesidir.
    sezercik (ki kendisi küçük mücahittir) tankla karşı karşıya gelir ve suratında bir korku ifadesi belirir.ve tanktan türk askeri çıkar.
    -sen kimsin??
    -mücahitlerden teğmen sezer
    -haaa bende seni düşman askeri zannetmiştim
    -düşmanların yerini biliyorum abi gösteriyim mi?
    -ne duruyorsun atla tanka.

    bu sahnede sezercik daha asker olmanın bilincini idrak edememiş teşkilatta ''kamutanım'' yerine abi , dayı , yiğen gibi sıfatlar kullanmakta. tanktaki asker ise türk silahlı kuvvetlerineait tankı doğan görünümlü şahin zannetmektedir.
  • senaristin az daha kassa sezerciği genelkurmay başkanı yapacağı film. ancak her yayınlandığında karşısına oturtup izletir
  • sezercik denilen mahlukatin ne kadar bogazlanip,cevirip cevirip duvara vurmak suretiyle beyninin dagitilmasi gereken bir sahsiyet oldugunun bir belgesidir. filmin sonunda onbasi üniformasiyla beraber gecit töreni yapan askerlere selam durmaktadir, tabii ki aslinda bu bir 19 mayis gösterisidir.

    ayrica bu filmde dublaj konusunda dünyayi yerinden oynatan calismalar vardir. misal,eoka cetesi bir türk evinin önüne gelir:
    cete lideri: (rum aksaniyla)disari cikmaniz icin üce kaday sayacayim, cikmazsaniz ates edeceyim. ena, dea, tria
    ta ta tata
  • asagidaki leziz diyaloglara sahip kahramanlik filmi, ilk sezercik kadar iken izlemis dehsete dusmustum simdi eşek kadar oldum ama bilgisayarimda yuklu bu filmi ayda bir mutlaka izleyerek her tür dert ve stresten ariniyorum; zito venizelos diyorum:

    diyalog 1:
    (eoka ana karargah komutanligi - lefkosa)

    - anastas
    - ne var vre dimitri
    - turkler bayrakli koyunu bozaltmisler
    - bayrakli nin kizlari da yamandir vre
    - sütun gibi bazaklar görazagiz orada
    - hani oldurmeden onze
    - ahahaha
    - ahahaha

    diyalog 2:
    (sezercik evine gitmek icin rum mahallesinden gecmek zorunda)

    - kostas burada bak vre kim geloor
    - bre yavru bizimkiler ellerinden mi kazirdilar seni
    - agabey... noluy bıyakın geceyım koyume gıdeyim
    - zebindekleri vermeden geszmek var mi oyle
    - bu da bizim kismetimize imis vre
    - eeaah eytara beah
    - temem temem tezlim olazayiz

    iste tam bu noktada fonda izmir marşı çalmaya baslar, bir de bakariz ki sezercik 20 kadar rum cocugu 3 saniye icinde yere serip bayrakli koyune çoktan ulazmistir vre yorgo

    (bkz: sagapo giati eisai oraia)
  • sezercik bayramda annesinin elini öpmektedir.

    anne: el öpenlerin çok olsun yavrum. büyüyüp de damat olursun inşallah, bir gelin getirirsin eve.
    sezercik: o iş kolay anne, rum kızlar hep laf atıyor bana mahallede. ama ben hiç yüz vermiyorum.
    baba: tabii, yüz verme evladım. sana anlı şanlı bir türk kızı yaraşır.

    işte böyle günler yaşanmıştı kıbrıs'ta, şimdi beğenmediğimiz, türkleri sevmiyorlar dediğimiz kıbrıs'ta. şimdi geldiğimiz hale bakınız: (bkz: turk kizlari tedavulden kalksin rus kizlar gelsin)

    (bkz: çok ayıp)
  • bu film hakkındaki bir kaç notumu buraya düşmek istiyorum:

    * bu filmdeki aile, idealize edilmiş bir türk ailesidir. asker baba ve ev hanımı annenin iki kızı. biri askere, diğeri doktora verilmiştir. kızların biri öğretmendir. ama asker damat anneliğin kutsallığını öne sürerek öğretmenin çocuk doğurunca işi bırakmasını ister, öğretmen de seve seve kabul eder. böylece o da annesi ve ablası gibi evinin hanımı olabilir. bu arada öğretmen, tabii ki de çok otoriter biridir. öğrencilerini dövmüştür ama acıtmak için vurmamıştır. öğrencilerin de dediğini gibi öğretmenin vurduğu yerde gül biter zaten.

    * perihan savaş'ı akıl hastanesinde ziyaret eden öğrenciler 10 yaş civarındadır. bu sırada sezer'in de (gerçek hayat ile aynı gidiyorsa) 7 yaşında olduğunu ve annenin sezer'i altı aylıkken kaybettiğini düşünüp hastaneye düştüğünü düşünürsek, o öğrencileri onlar yaklaşık 3 yaşındayken eğittiğini hesaplayabiliriz. bu da saçmadır.

    * filmde "çocuklarımız rum çocuklarını dövecek, biz de babalarının ağızlarını burunlarını kıracağız" diyen esnafa, "inşallah" ve "allah söyletti" diye başka esnaflar vardır.

    * filmde geçen köy isimleri hayali olsa gerek çünkü google'layınca çıkmadılar.

    * sezercik'in manevi babasının kasketine üç tane sinek konmuş, uçmadan yürüyorlar (flashback'lere dikkat).

    * çavuş ömer, cipte şarkı söylerken arkadan saz sesi geliyor. üç bölüğü kurtaracak haberi bir köyden sancaktara götürmek gibi önemli bir işi, üstü açık bir cipte, hiçbir güvenlik önlemi olmadan ve yanında bir çocukla yapıyor. sonunda da vurularak ölüyor tabii. neyse ki sezer var. bu haberi ulaştırması ile onbaşılıktan teğmenliğe yükseliyor.

    * sezercik, bir rum askerinin önce vurup sonra yaralı kadına tecavüz etme gibi manyak bir isteğini, askeri vurarak engelliyor. yalnız rum askeri, yaralı ve eli bıçaklı olarak sezer'e doğru giderken, sezercik silahını yere atmış ve gözü kapalı olarak bekliyor. lan oğlum kaçsana! ama sezercik bunu hesaplamıştır. asker, kan kaybından ölüyor. sonra kadın da sezer'e teşekkür ediyor. o da ölüyor. ikisinin üstünde de koltukta da yerde de kan yok bu arada.

    * filmin başında öğretmenin eşininin nenesinin öğretmene verdiği kolyeyi, öğretmen "bir daha bunu çıkarmayacağım" diye takıyor. film boyunca bir daha bu kolyeyi görmüyoruz.

    * sezercik ve perihan savaş, film boyunca bir tek son sahnede bir aradalar. bu filmden sonra da bitirimler sınıfında beraber oynuyorlar.
hesabın var mı? giriş yap