• 28 ekim 2009 galatasaray bucaspor maçı'nda tekrardan takdirimi kazanmış futbolcu. bucalı bir oyuncu kendisinden formasını istedi ve nonda reddetmeden verdi formasını. formayı alan oyuncu direk arkasını döndü gidicekti ki nonda formasını istedi. oyuncu şaşırdı ve verdi formasını nonda'ya.
    aslında gayet normal birşey değil mi? hayır efendim değil. mehmet topal, uğur uçar, aydın yılmaz gibi kendini süper yıldız sanan gençler sadece formalarını verip kimseden forma almadılar ki takımda kimse almadı o ayrı. bir tek nonda aldı rakipten forma. birazcık örnek alın şu adamı efendilikte!
  • en az monaco'da, roma'da, blackburn'de, galatasaray'da forma giyen bir adama "futbolcu değil", iç savaş çıkan ülkesinde fakirlere elinden geldiğince maddi&manevi yardım yapan, yüzlerce galatasaray forması gönderdiği, futbol öğrensinler, spor yapsınlar diye ücretsiz okul açtığı gençlerin elinden tutan bir adama "kongolu kaçak" diyebilen biri kadar vicdanı vardır bu adamın. gözünde ödem varken oynayacak kadar da yüreklidir.
    bence allah'tan sabır değil, akıl dileyin siz.
  • bugün yürüyorum, heybetli bir arkadaş yanıma geldi. dedi ki "şöyle bir fotoğrafımı çeker misin?" açıyı, nelerin görünmesini istediğini, art arda birkaç kare çekmemi falan, bütün detayları söyledi. umarım beğenmiştir, ne dediyse yaptım.
    "okul bitiyor, memlekete döneceğim, kampüste bir güzel fotoğrafım yok" dedi. sordum memleket nere diye. kongo'luymuş. "nonda vardı, galatasaray'da oynamıştı, bildin mi" dedim. "bilmez miyim, tanırım, kişisel olarak da" dedi. "aaa kişisel olarak mı" dedim, çıkardı iki kare fotoğraf gösterdi (aynı gün çekilmiş). ve bombayı patlattı:
    "herkesin arkadaşıdır o."

    drogba iyi hoş ama özlüyoruz be yoldaş.
  • yamulmuyorsam, galatasaray tv'de bir röportajını izlemiştim.
    iki kızını da almış yanına.
    işte istanbul nasıl, kızlar hangi okula gidiyorlar filan tadında bir röportajdı.

    kızları çok utangıçtı, spiker sorunca ezilip büzülüyorlar, babaları hadi kızım cevap versene ablana deyince, pıtır pıtır konuşuyorlardı.
    şimdi onlar da okullarından ayrılacaklar filan.
    hayat ne tuhaf ya da ben yaşlanıyorum, hüzünleniyorum böyle iyi adamlar sessiz sakin hayatımızdan çıkıp giderken.

    kendisi ve kızları fransızca konuşuyorlardı.
    öyleyse merci nonda deyip uğurlayalım.
  • kalitesi 1 kasım 2006 arsenal cska moskova maçında gol çizgisinin 50 cm ötesinden gol kaçıran thomas rosicky'den daha iyidir diyebiliriz.

    hatta matematik bilimine başvurursak:

    5 m / 50 cm = 10

    yani, sinan engin'e selam ederek, nonda 10 rosicky eder bile diyebiliriz.

    tabi bunları diyebilmemiz için futbolcu kalitesini futbolcunun kaç metreden gol kaçırdığına endekslemek gibi dallamalıkta sonsuzluğa yakınsayan bir düşünce sistemine sahip olmamız gerekir, orası ayrı.
  • formasını istediği bucasporlu futbolcunun malzemeciden sağlam bi fırça yemesine sebep olmuştur.

    - ver formayı veli toparlanıyoruz.
    - abi nonda aldı formayı.
    - nası yani?
    - abi değiştik işte ben onunkini aldım, tam döndüm gidiyodum, o da benimkini istedi vermek zorunda kaldım.
    - nonda monda anlamam ben argadaşım takım bozuldu takıım. izmir'e döner dönmez gider barçınspor'dan yenisini alırsın. zimmetli bunlar bize
    - !?!
  • gidişiyle sercan yıldırım'ın veya franco gönderilebilirse yabancı bir forvet oyuncusunun transferini kesinleştirmiş futbolcudur.

    çok sevdik seni nonda...

    penaltıdan sonra seni yuhlayanların da üstüne yürüdüm gider ayak senin için.
    bundan sonraki yaşamında başarılar ve de mutluluklar diliyorum sana.

    shabani nondaaaaaaaaaaaa
    shabani nondaaaaaaaaaaaa
    üçüncü köprüüüüüü
    yapılır onlaaaa...!!!
  • bir fenerbahçe maçında elverişli pozisyonda topu dağlara taşlara yollaması neticesinde arkamdaki dayı tarafından amuuğaa gudugum zifti şeklindeki iltifatına maruz kalmış topçu.
  • mevcut ligde gol kralıyken daha genç bir forveti takıma katmak için, yabancı sınırlaması kuralı sebebiyle yolladığımız kongolu futbolcu. belki yeni nesiller seni tanımayacak bilmeyecek fakat ali samiyen cehennemindeki binlerce insan, ekran başındaki milyonlarca galatasaraylı o şampiyonluk kafanı unutmayacak. galatasaraydan sonra futbolu bırakmış olması da insana ayrı bir hüzün veriyor zaten. keşke üçüncü boğaz köprüsünün ismine bunu gerçekten hak eden senin ismin verilseydi koca yürekli adam.
  • 27 nisan 2008 galatasaray fenerbahçe maçı nda fener kalesine doğru en önde top, arkasında kendisi* , en arkada kaleci volkan demirel dizilişini bize seyrettirmiştir. dolayısı ile muzip bir tebessüm eşliğinde ve saygıyla anılmayı hak edendir.

    http://www.galatasaray.org/…ray-1-fenerbahce-0/4297
hesabın var mı? giriş yap