• unlu tanzimat donemi yazari zulufkar abdulzade'nin kaleme aldigi 3 perdelik tiyatro oyunu.. ilk olarak ortaoyunu olarak yazilmi$ daha sonra dorduncu mehmet pa$a'nin istegiyle tiyatro'ya cevrilmi$tir..

    oyun, sava$ta arkada$ olan iki can dostun bitmek bilmez cabalarini anlatir.. o donem icerdigi ce$itli cinsel temalardan dolayi yasaklanmi$ ve abdulzade'nin idamina sebep olmu$tur..
  • ömer kavur tarafından da filme alındıydı hatta.. özellikle '90 sonrasında "keşfedilen" sokak çocuklarının yaşamları konulu '79 tarihli filmde, yusuf ve kenan adlı iki kardeşin istanbul'a göçüp ayakta kalma çabası ve biri kopup giderken, diğerinin direnişi anlatılır.. kavur beyin saatlere takmazdan evvelki belgesel ve dışavurumcu sinemasının da mahdut bir örneğidir yani..

    başrolleri üleşenleri saymak istesek de, filmde tümüyle amatör çocuklar oynadığı içün sayamayacağız.. lakin senaryoda onat kutlar'ın parmağını saysak iyi olur tabii kanaatimce..
  • cem davranin ilk filmidir.
  • istanbul'un ve türkiye'nin kirli, kirletilmiş ve çocukların üzerine bulaştırılmış yüzünü irkilterek gösteren bir filmdir. oyuncular, atmosfer ve konuşmaların tonları çarpıcıdır.
  • yusuf ve kenan kan davası yüzünden babalarını kaybederler..köylerinde başka yakınları yoktur.bir tek uzak
    bir akrabaları, amca falan gibi bir yakınları istanbul'dadır.onu bulmak için istanbul'a gelirler..fakat amcaları
    olacak adam ortadan kaybolmuştur..ne akrabalarının çalıştığı apartmanın çaycısı hötöröf adam, ne de bu
    insanların işvereni olan adam onlarla ilgilenemez..onlar da bunu anlar ve orayı terkedip istanbul'u dolaşmaya
    başlarlar fakat ceplerindeki para biter..bundan sonra ise şehirde tutunabilmek için gerekli deneyimleri ve
    yetileri kazanacak, çalışmak, çalmak, yiyecek, yatak gibi kavramlar için kendi doğrularını bulacaklardır...
    filmdeki tokat gibi anlatımlar, o yıllardaki insan profillerinin tespitleri, gelir dağılımları arasındaki uçurumların
    topluma nasıl yansıdığı ve büyük şehirde ne kadar çok insanın birarada barınmaya çalıştığının göstergesidir
    bu film.
  • milano film fuarında büyük ödül almış bir film.
  • ic burkan bir film.
  • üzerinden 25 yıl geçmiş olmasına rağmen halen çok eskimemiş olan bir filmdir. dönemin siyasal koşulları ve ömer kavur ve onat kutlar'ın siyasal tavrı nedeniyle zaman zaman gereğinden fazla politik olmuştur. özellikle zenginlere bakışı, bugünden bakıldığında fazlasıyla karikatürize kalmaktadır. bunun dışında sokak çocuklarından suça meyilli olanların sağ görüşlü örgütlere yakın olması, daha dürüst olanların ise sol görüşlü olması dönemin koşulları içinde normal karşılanmalıdır. inceden inceye, sağ görüşün polis içinde de destekçileri olduğu bile vurgulanmaktadır.

    ancak zenginlerle ilgili tek bir sahne bir yana bu sahneler seyirciyi rahatsız etmemektedir ve filme politik bir film demek yanlış olur. sokak çocukları soruna değinen gayet içten bir filmdir. üstelik türk sinemasının halen tam olarak çözemediği, doğal diyalog meselesinin de kısmen üstesinden gelmektedir.
  • çok güzel, içinize dokunan bir filmdir. cem davran'ın ne kadar mükemmel bir oyuncu olduğu ve olacağı, daha mayasından, bu filmde anlaşılıyor.
  • ne alakaysa bana 400 darbe filmini anımsatmıştır (bkz: les quatre cents coups). sezercikli, yumurcaklı, ayşecikli klasik çocuk filmlerinden çok farklıdır. sokaktaki gerçek türk çocuğunu, kan davasından yetim kalmış türk çocuğunu, tinerci, kapkaççı, hırsız olmuş türk çocuğunu, orospu çocuğu olmuş türk çocuğunu anlatır. büyükler için, çocuklu bir filmdir.

    bir de kaygısızların elemanı yalçın avşar, ne şeker ne fırlama şeymiş küçükken. 15 yaşındaki cem davran'la birlikte görünce şaşırıyor insan.
hesabın var mı? giriş yap