bakla falı

• gül satabilen her çingenenin açabileceği/bakabileceği bir fal çeşidi.
• en dogru cikan fal diye duydum.ananem ne zaman baktırsam çıktı der durur.fakat anlatığı şeyler hernekadar inandırıcı olsada fala inanmam.,
• 18. yüzyıl avrupa’sında da görülebilen bir adet imiş bakla falı. nitekim, leibniz okurken denk geldiğim bir paragrafı alıntılayayım:
  
  - - -
  
  (...) genellikle tanrı’nın eylemlerini olağan eylemler ve olağanüstü eylemler olmak üzere ikiye ayırırlar. ama tanrı’nın düzen dışında hiçbir şey yapmadığını düşünmek doğru olur. böylece olağanüstü diye alınan şeyler yaratıklar arasında kurulmuş bazı özel düzenlerle ilgilidir. çünkü, evrensel düzene gelince, bu düzende her şey uyarlıdır.
  
  gerçek olan yalnızca dünyada tam tamına düzensiz bir şeyin var olamayacağı değil, aynı zamanda böyle bir şeyin tasarlanamayacağıdır. çünkü birinin “bakla falı” açar gibi gülünç bir işe kalkıp kâğıdın orasına burasına gelişigüzel bir biçimde noktalar koyduğunu düşünelim.
  
  bence, kavramı belli bir kurala göre durağan ve birbiçim olan, böylece bir elin belirlediği biçimde bütün noktalarında geçilebilen bir çizgi düşünülebilir. (...)
  
  [göttfried wilhelm leibniz, metafizik üzerine konuşma, s. 39.]
• bugün zorla baktırdığım ve şimdiki zamana kadar söylediklerinin tuttuğu faldır. gelecek zamanla ilgili söylenenlerin tutacağına inanmıyorum zaten ama bakla falı gerçeğe en yakın şeylerin söylendiği fal olarak bilinir.
• kumalak olarak da bilinen, kökeni orta asya'ya dayanan fal çeşidi. apple store'da bulduğum uygulamasını denedikten sonra müptelası oldum.
  
  bakla falı
• çocukluğumda annemin baktırdığı fal çeşidi. tutturuyorsa da tutturmuyorsa da çok havalı, annem üzerinden bizim de önemsediğimiz bir faldı. muhtemelen bakan çingeneydi, ama seyyar değil de yerli, evinden bakan biri olabilir. annem falcıdan söz ederken baklacı kadın derdi. saygınlığının önemli bir bölümünü bu sıfat sağlıyor.
• izmir'de genelde bu falı bakmak için yabancıları cevirirler. yerlisi ya da uzun süre yaşayanına çingeneler yanaşmaz. sağlam bir istatistik oluşturmuş olmalılar iş çıkmayacağı konusunda.
  
  bugün alsancak iskelede beklerken ablanin biri önce sigara istedi sonra "gel fal bakayim sigara verdin diye" dedi. sonuç belli; beş kuruş istemeyeceğim diye baslayan fal yirmi tl'ye doğru artarak biter.
  
  "sınavdan çıktım para yok yanımda zaten fala inanmam.hem yabanci gibi mi duruyorum? siz yeni gelenleri ya da çiftleri seçerdiniz niye ben?" diye hesap sordum.
  
  (yanıma telefon almadan çıktığım icin beş dakika önce birine saat sormustum onu adres sordum sanmış olabilir.)
  
  ben cevap beklerken elimi tuttu koyuverdi baklaları. neyse dedim iki muhabbet olur. çok güçlü bir kadınsın, yalanı sevmezsingibi herkesin duymak istediklerini söylüyor. ben de kime deseniz tutar tabii ki, kim sever yalanı gibi troll cevaplar veriyorum. derken kadın durdu sen misin benimle dalga gecen dercesine "şimdi söylediklerim tutacak fala inanmadığına şaşıracaksın" dedi.
  
  işin tuhafi geçmişle ilgili öyle spesifik seyler söyledi ki atıp tutturabilme ihtimali yok. gelecekle alakalı da standart yurt dışı, sevdiginle evleneceksin gibi genel gecer şeyler söyledi. geçmiş kısmını çözemedim. alnımda yazmadığına göre sağlam karakter analizi yapmayı öğrenmişler. bence çingeneler psikolog olmalı ya da vazgeçtim sosyolojiyi bitirip onları inceleyeyim. hep onlar mı bakacak?