2 entry daha
  • 18. yüzyıl avrupa’sında da görülebilen bir adet imiş bakla falı. nitekim, leibniz okurken denk geldiğim bir paragrafı alıntılayayım:

    - - -

    (...) genellikle tanrı’nın eylemlerini olağan eylemler ve olağanüstü eylemler olmak üzere ikiye ayırırlar. ama tanrı’nın düzen dışında hiçbir şey yapmadığını düşünmek doğru olur. böylece olağanüstü diye alınan şeyler yaratıklar arasında kurulmuş bazı özel düzenlerle ilgilidir. çünkü, evrensel düzene gelince, bu düzende her şey uyarlıdır.

    gerçek olan yalnızca dünyada tam tamına düzensiz bir şeyin var olamayacağı değil, aynı zamanda böyle bir şeyin tasarlanamayacağıdır. çünkü birinin “bakla falı” açar gibi gülünç bir işe kalkıp kâğıdın orasına burasına gelişigüzel bir biçimde noktalar koyduğunu düşünelim.

    bence, kavramı belli bir kurala göre durağan ve birbiçim olan, böylece bir elin belirlediği biçimde bütün noktalarında geçilebilen bir çizgi düşünülebilir. (...)

    [göttfried wilhelm leibniz, metafizik üzerine konuşma, s. 39.]
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap