• milli gazetede çıkan bi habermiş kendisi.ben konyanın yerel bi gazetesinde rasladım.

    başörtülü yarı çıplaklardan geçilmiyor
    milli gazete yazarından ağır yazı: etraf başörtülü yarı çıplaklardan geçilmiyor. zor geliyorsa takmayıverirsiniz şu örtüyü olur biter
    19 ekim 2007 / 16:57etraf başörtülü yarı çıplaklardan geçilmiyor.
    tesettürle başkaları değil ama başörtülüler fena halde dalga geçmekte.
    arkadaş zor geliyorsa çıkar kafandaki örtüyü.
    sana zorla taktıran mı var?
    bir salaşlık, bir derbederlik.
    sanki kafasındaki iki kılı kapatınca hatun kişi, bütün vazifelerini tamamlamış gibi vücudunu orta yere saçıveriyor.
    acaba müslüman kadının sadece saçı kıymetli, en mahrem vücut azaları çok mu değersiz diye düşünmekte insanlar. göbekler, göğüsler, kalçalar orta yerde.
    kadıncağız adeta amazon gibi sokağa fırlamış.
    önceki gün ziyaretime gelen üç bayan yazarla oturup konuştuk. örtülerini bayağı modernleştirmişlerdi. belli ki bana akıl vermeye gelmişlerdi. “biz de zamanında bu tesettürü amma abartmışız” deyince bayağı şaşırdım. arkadaşlarım iyi eğitimli ve sevilen kalem sahipleri idi ama değil pardösü, ceket bile giymeyerek incecik elbiselerle ne büyük devrim yaptıklarını anlatmaya uğramışlardı.
    en baştakilerdeki bozulma bütün toplumu etkilemekte. vip kadınlardan başlayan bir dezenformasyon.
    “özür dileriz cumhurbaşkanlığı sitesinde hanımefendinin bir düğünde çekilmiş resmi çıkmış, düzelteceğiz”.
    “e evladımın düğününde bile, şöyle etrafa endamlı bir kadın nasıl olurmuş göstermeyeyim mi? hem bizi zevksizlikle, demodelikle suçlayan laiklere biraz zarafet dersi vermeyelim mi?” iyi niyetinizi yüzünüzden okuyorum da.
    düğünlere katılan binlerce erkeğin meraklı bakışlarını bir kalemde yok saymanız da size ilahi bir artı getiriyor mu acaba?
    ya da dinin şöyle bir kuralı mı var? düğünlere katılan erkekler namahrem sayılmaz. zaruret miktarıdır. gecelik gibi elbiselerle göbeği göğsü etrafa dağıtıp salon sahibeliği yapmanız da bir mahzurat yok mudur?
    büyük başlarımız böyle yapınca; halk çocukları da nereden bulsunlar cici salonları, şık avizeleri, pahalı kostümleri; onlar da sokaklarda soyunmaya başladılar.
    tamam, bizim kızlar yeni örtünüyor biraz hoşgörü de, altmış yaşındaki büyük hanımlarda da mendil kadar başa yapışan örtüler ve göbek göğüs hatları olabildiğince belli eden dar kostümler.
    acaba müslüman modacılar ellerindeki makasın hakkını nasıl verecekler? pardösü değil de atletizm mayosu biçiyorlar sanki. bütün vücut azaları ortada.
    tanıdığım pek çok başı açık laik bayan; bizim başı örtülü pek çok kadınımızdan daha kapalı giyinmekteler. yaz sıcağında diz altı eteği üzerine ceketini ya da hırkasını giymeden dışarı çıkmayan, neneden atadan görgülü, terbiyeli çok insan tanıyorum.
    lakin bizim cephede bir amazonluk, bir yarı çıplaklık almış başını gidiyor. arkadaşlar zor geliyorsa takmayıverirsiniz şu örtüyü olur biter.
    ama rabbimizin müslüman kadınlara hediye ettiği tesettür tacını, toza kire bulayıp ayağa düşürmeyin lütfen.
    allah sonumuzu hayreyle ye ama durum hiç iç açıcı değil. aşağılık kompleksleri ile acınacak durumdayız.
    hem bu konuda sadece kadını suçlamam da yersiz.
    en büyük suçlu insanın erkek cinsi yine.
    geçen gün baktım anlı şanlı delikanlı, kolundaki eşi yarı çıplak. dapdar bir pantolon, neredeyse bağırsaklarının başlangıç ve bitiş yeri ortada. üzerinde uzun bir ceket yok. derisine yapışmış bir mini bluz. ve bu trajik tabloya arsızca bir de baş bağlamış. bu görüntüyü veren kadından çok erkeğe baktım. acaba oğlan kör mü diye. aval aval ağzını açmış etrafı seyreden delikanlı, yanındaki kadının yarı çıplaklığını göremeyecek kadar aptaldı.
    tesettürün bozulmasında en büyük suçlu erkekler.
    onlar açık bayanlara, televizyonun edepsiz çıplaklarına hayranlıkla bakarken, hanımları da; o aptal beylerini ellerinde tutabilmek için açılma yarışına girdiler. bizim pek çok kadınımız niçin kapanmıyor sanıyorsunuz, ya da böyle yarı çıplak dolaşıyor derseniz; kocaları yüzlerine bakmaz diye.
    rabbimiz setr olma hususunda cümlemizin kalbine güzel ilhamlar versin.
    mine alpay gün-milli gazete

    http://www.memleket.com.tr/…ews_detail.php?id=17547
  • inançla tesettüre girmiş olanlarla, geçer akçe durumlarından tesettürlenmiş olanların 1 km uzaktan bile belli olmasının mide bulandırıcılığını anlatan bir yazı. tesettür kararını hayatına geçirmiş ve bu fedakarlığı inancı için yapan insanların oluşan görüntülerden daha fazla tiksinti duyması o kadar doğal ki bu tepkinin zamanla artmasını bekliyorum. çünkü son 10 yılda sayıları arttı bu fast-hidayet ermişlerinin ve sokaklar gizli bir erotizm ile örtülü bir dekoltenin yarıştığı şık hanımlarla doldu. bu şık hanımlar büyük ve pahalı arabalara terfi ettiler, daha büyük ve güzel evlere taşındılar, mücevherleri büyüdü, çocukları cemaatlerinin özel okullarına gitmeye başladı. saçlarını kapatmanın karşılığında daha lüks bir yaşam ve geçerli/güçlü bir gruba ait olma rahatlığı elde ettiler. inanarak ve dört dörtlük tesettür yaşayanlar ise mideleri daha fazla bulanarak bakakaldılar bu manzaralara. cumhurbaşkanının kızı evlendi ve büyük bir sahnede göğüslerinin ölçüsünü ve belinin inceliğini görmemize izin veren güzel gelinliği ile salınıverdi, saçlarını kapatmak güzelliğinden hiç bir şeyi alamamıştı. çünkü bunu saklamak zaten hiç istememişti. kafasındaki komik şey sadece onun ait olduğu grubu sembolize eden bir bayraktı. bu bayrağı taşımak kadınlara düştü bu oyunda. erkeğin ise cuma ve bayram namazlarına teşrifi yeterli görüldü, bir bayrak taşımasına ihtiyaç duyulmadı, hatta saçına jöle sürmesi veya boyaması sünnettir denildi. denize girerken bacaklarının görünmemesi gerekiyor bir de, bir erkeğin en erotik bölgesi belden yukarısı olsa da...
  • birincisi, elestiri okunu her daim baskasina dogrultanlar yuregi ve vicdani ciplak tezkiyecilerdir.

    not: kendi kalbini yoklamaktan aciz insanlar, lutfen ellerini baskalarininkine uzatmasinlar.

    ikincisi, baskasini gunahlarindan dolayi kamu onunde elestirme eylemine girisecek olan, ilk once "benim hic gunahim yok" diyebilme noktasina ulasmis olmali. (bkz: yok oyle bisi)

    not: levm edilecek tek benlik, muhasebe aynasinda gordugun ve omrun boyunca gorecek oldugun kendindir. insan hakikaten kendi sonu icin dertlense baska hic kimsenin fiiliyatini gorecek durumu kalmaz. birisini gunahindan dolayi elestirip "shame on you!" diyenler gercek ve yegane yargicin kim oldugunu unutup, bu ise soyunanlardir. kul, kullugunu bilmeli, allahin isine karismamali.

    ucuncusu, insanlar baskalarinin onunde veya icinde gunahlarindan dolayi elestirilmez.

    not: baska hic bir art niyet gutmeden, bir inanan olarak digerine yanlis yaptigi bir is konusunda hayirhahlik icin tavsiyede bulunacaksaniz, bunun usulu vardir. gunahlar sahsa mahsustur ve elestirisi bire-bir yapilir. anonsla ortaliga ilan edilmez veya toplumun bir kesimi rastgele suclanmaz. boyle yapanlarin gercek niyetlerinden suphe edilir.

    dorduncusu, gercek anadolu insani edep ve adap bilir. "herkes cennete girecekmis, sadece bir kisi cehennemlik ilan edilmis" deseler, onu kendi bilir. olcu olarak, "siz baskalarinin kusurlarini ortun ki, allah da sizin kusurlarinizi ortsun" alir. tevazu abidesidir, hep "eller yahsi, ben yaman. eller bugday ben saman" der. anadolu insaninin dili dokuz bogumdur, hayir konusmayacaksa susar.

    not: din, allah'in belli gruplarin baska gruplari ezmesi veya arzulari dahilinde kirbaclamasi icin onlarin mulkiyetine verilmis bir mal degildir. insanoglu onun icin baska bir suru yol ve arac bulmus durumda zaten. islamda ruhbanlik yoktur, bu vakitten sonra da icat etmeye kalkisilmamali.

    en azindan bize boyle ogretildi. herhalde birileri baska yerlerde yepisyeni seyler ogrenmis.

    hamis: evet, bunlari mini etek giyip oruc tutan kizlari elestirenlere de soylerim. netekim, #10729390. herkes haddini bilsin, iki ilmihal okuyan uc rekat namaz kilan kendini herkesten mualla sanip basimiza tanri kesiliyor.
hesabın var mı? giriş yap