• bünyesindeki gemileri türk armatörleri tarafından satın alınan , devletin nası soyup sogana çevirdiğinin en canlı kanıtı haline gelmiş artık kit olmayan kuruluş.
  • 80 lerde 70 küsur gemilik bir filoya ulasmis 2000lerin basinda ozellestirilmis daha dogrusu cok komik bir fiyata armatorler birligine peskes cekilmis devlete ait denizcilik firmasi. denizcilik okulu mezunlari icin okul sayilan , deniz orf ve adetlerini ogrendigimiz ve sonunda kaybettigimiz yuvamiz. ciftlik haline donusturup yok olmasini saglayanlar utansin..
  • sarı baca & çift çapanın ardından ...

    '' sen şimdi yoksun, bir daha olmayacakmısın '' dediğimde;

    içi acıyan, gözleri dolan ve uzağa dalıp gidenleri hissediyorum şu an.
    kalplerin aynı frekansta attığı db cargonun evlatlarıydık çünkü biz

    efsane olmak kolaymıydı öyle…

    gözümü/zü sende açmıştık..
    deniz örf, adetlerini,
    ağabeyliği, kardeşliği,
    saygıyı, sevgiyi,
    kader birliğini,
    ekmeği paylaşmayı,
    bereketi,
    nezaketi,
    hakkı, hukuku,
    devlet malını korumayı,
    sadakati,
    ve
    şükür etmesini sende öğrenmiştik
    - - - -
    taş bina'dan çok daha fazlasıydın...
    anamız,
    babamız,
    evimiz,
    okulumuz,
    dert ortağımız,
    ağlayanımız,
    gülenimiz,
    sırdaşımız
    ekmek teknemizdin sen…
    - - - -
    türkiyemin çok renkli mozaiğiydin …
    gaziantepin yaylası,
    ramanın dağı,
    adıyamanın nemrut'u,
    m.ali ülgen ve fahri engin'in rütbesi,
    hamidiye kahramanı rauf bey'din sen...
    - - - -
    konyanın mevlanası,
    kırklarelinin dupnisa mağrası,
    kayserinin pastırması,
    kaşın sahili,
    kilisin yorganı,
    kulanın volkanı,
    kemahın otlukbeli,
    kilitbahirin kalesiydin sen...
    - - - -
    t.cnin ilk donanma komutanı a.şükrü okan,
    amiral gemisi sadık atlıncan,
    cihan harbinin komutanı general ragıp gümüşpala,
    atatürkün soy adını verdiği general kazım orbay,
    istiklal madalyalı general zeki doğan,
    kuvay-ı milliye komutanı general a.fuat cebesoy,
    halef/selef 27 mayıs - kaptan teknekuranıydın sen...
    - - - -
    elazığ'ın barajı keban,
    şark'ın gözyaşı aras,
    egenin cansuyu gediz,
    mezepotomyanın sağ kolu fırat,
    mezepotomyanın sol kolu dicle,
    trakyamın sınır boyu meriç,
    çaydaçıra'nın yurdu elazığ,
    ömrümüzün baharı gençliktin sen...
    - - - -
    türk milliyetçisi, şair namık kemal,
    baş mimar sinan,
    plevne muharebe komutanı gazi osman paşa,
    sadrazzam b.reşit paşa,
    ilk anayasanın mimarı mithat paşasıydın sen...
    - - - -
    çaldıranın ovası,
    niğbolunun tuna boyu
    ağrının dağı,
    prevezenin zaferi,
    antakyanın künefesi,
    artvinin kafkası,
    mohaçın muharebesi,
    antalyanın düdeni,
    çinenin köftesi,
    sökenin deve güreşi,
    söğütün türbesiydin sen...
    - - - -
    değerli ağabeylerimiz
    necdet or
    yusuf ziya öniş
    burhanettin ışım
    abidin dorandın sen...
    - - - -
    burdurun insuyu mağrası
    bitlisin beş minaresi,
    bolunun abant gölü,
    bursanın iskender kebabı,
    balıkesirin höşmerim tatlısıydın sen...

    ıspartanın gülü,
    urfanın balıklı gölü,
    erzurumun yaylası,
    kahraman maraşın dondurması,
    kocaelinin pişmaniyesi,
    iskenderunun isdemiri,
    ereğlinin erdemiri,
    kara bahtlı menteşesi,
    zaferlerin zaferi 30 ağustos
    cumhuriyetin temeli 29 ekimdin sen ...
    - - - -

    sağlığım yerindeyken, en samimi ve içten duygularımla hayatımın denizde geçen en güzel yıllarına '' d.b deniz nakliyatı t.a.ş '' gidiyorum zaman tünelimde..
    her okuyan ( efsaneye hayatını adayan, gönül veren ) kendi yaşamından bir kesit bulacaktır diye ümit ediyorum tarihe yolculukta…

    bismillah vira öyleyse…

    çocukluk hayalimdi ama ( asker/sivil ) denizci olmak.
    ailede bahriyeli olunca, hiç kaçarı yoktu bu sevdanın
    doğup büyüdüğüm fındıklı semtinin parkından her eve dönüşümde, camekanlı gemi maketini seyrederdim.
    çocukluk işte! güzel bir oyuncaktı benim için.
    yıllar sonra öğrenecektim isminin mv general zeki doğan olduğunu.
    profesyonel denizciliğe bu şirkette başlayacağım, aklıma bile gelmezdi o yıllar.

    - - - -
    70li yılların sonu…
    maket gemiyi seyretmek bir yana, güzel sanatlar akademisinin park a bakan taş iskeleden motorla denize açılan saçlı sakallı adamlar takılmıştı gözüme.
    köfteci niyazinin ( komşumuz ) tezgahından atıştırıp, öyle binerlerdi motora
    niyazi amcaya sorduğumda, ilk ondan öğrendim bu adamların denizci olduğunu.
    - - - -
    yıllar geçiyor, her şey değişiyordu.
    değişmeyen tek şey ! eğlencelik ve seyirlik o gemi maketiydi, camekanda duran.
    bir de motora binip giden denizciler …
    - - - -
    geçen zamanla birlikte, adını telaffuz etmeye başlamıştım artık şirketin '' deniz nakliyat ''
    başındaki d.b'nin anlamını bilmiyordum ama
    olsun, ne gereği vardı ki zaten
    büyüdüğüm mahallenin, temel taşıydı. hep oradaydı çünkü
    - - - -
    efsane ile tanışma…
    denizcilik okulumun ilk '' gemi makinaları '' öğretmeni,
    şirketin kıdemli baş mühendis ve makina enspektörü
    metin öztüfekçi ve nedret demir ağabeydi.
    bilgi, tecrübe, ders anlatım, teorik ve pratik uygulamalarıyla denizi sevdirmeleri bir yana,
    kalite ve istanbul beyefendisi duruşlarıyla, daha o yıllarda gönlümüze taht kurmuştu bu ikili.
    mezuniyet sonrası, db deniz nakliyatta işbaşı yapmama vesile olan yine onlardı.
    sadece benmi ? efsanede görev alan dönem arkadaşlarım içinde aynı durum söz konusuydu.
    hayata veda eden sevgili metin öztüfekçi ve nedret demir ağabeylerimi saygı rahmet ve minnetle anmadan geçmek istemiyorum…
    ruhlarınız şad, mekanlarınız cennet olsun. ışıklar içinde uyuyun
    bana bıraktığınız en güzel miras bu oldu.
    - - - -
    mezuniyet sonrası,
    aile dostumuz kpt.metin ışın ( rahmetli ) ağabeyimle, maketini uzun yıllar seyrettiğim efsanenin kapısından içeri giriyoruz...
    ne yalan söyleyeyim, dizlerim titriyor…
    personel enspektörü kpt. akın özkayanın odasında çaylarımızı içerken gemi planlaması yapılmıştı sohbet esnasında..
    ilk ordinomu alarak dışarı çıktığımda, gözüm parktaki taş iskeleye kaydı hemen !..
    bavulum günler öncesinden hazırdı
    gemiye ne götüreceğimi metin ağabeyden öğrenmiştim zaten.

    ve o an !..
    servis motorlarının kalktığı kabataştayız annemle birlikte
    iki tane motor yanaşıyor iskeleye…
    ancak, hangisine bineceğimi bilmiyorum
    biri sesleniyor '' hangi gemi '' ?
    namık kemal diyorum. atla bakalım diyor
    ve poyraz isimli servis motoruyla hareket ediyoruz
    annem gözden kaybolana kadar bakıyorum rıhtıma......
    gözlerim doluyor ama, bırakmıyorum kendimi.
    karma karışık duygular içindeyim !
    omzuma bir el dokundu o kalabalıkta !
    beykozlu makina lostromosu idris usta ( adını sonradan öğrendiğim )
    '' belli, yeni denizcisin, alışırsın '' dedi ve uzun yıllar sürecek olan maceram başlamış oldu.

    - - - -
    bir kaç gemiye uğradıktan sonra, iskele borda merdiveninden çıkıp profesyonel denizciliğe ilk adım attığım

    özder tuncay ( master )
    sadi pençap ( c/o )
    tufan süslüer ( 2/o )
    atilla vodina ( 3/o )
    serdal kavak ( 4/o )
    metin yapıcı ( c/e )
    arif aydın ( 2/e )
    niyazi ….. ( e/o )
    bora alp ( r/o )
    nusret pırlant ( boss )
    idris güneş'li ( donkeyman ) m/v namık kemal gemisine iltihak oldum
    kumanya, yakıt ve malzeme ikmali sonrası, gece yarısına doğru demir aldık.
    ışıklar kaybolana kadar, seyrettim istanbulu...
    gözlerim doluyor !
    ilk kez, evden bu kadar uzak ve ayrı kalacaktım
    ışıklar kaybolduğunda, üstüme çöken rehavetle o gece nasıl uyuduğumu bilemedim.
    çalan telefonu açtığımda '' alesta '' sesiyle irkilerek uyandım, sabahın erkeninde.
    '' hoş geldin, hayırlı olsun '' tanışma faslıyla başladı gün.
    keyifli bir kahvaltı sonrası , yıllarca üstümden çıkmayacak işbaşı tulumunu giyerek indim gerçek dünyama ( makine dairesi )

    isveç / norrkoping'e gidiyorduk
    kağıt mayası yüklemesine müteakip almanya /hamburg limanına geçecektik
    ilk seferimde öğrenmiştim;
    ordinoyu, matapan'ı, papazın fenerini, piskaya'yı ( biscay ), kontinant'ı, bahçeyi ( akdeniz ) italyan kanallarını ( +18 ), tutti frutti'yi, mark'ı, frang'ı, alesta'yı, üstübü'yü, kaul'u, malafa çekmeyi, iskandil'i .....
    meşakkatli ve pahalı bir tecrübeydi gemi üstünde geçen, her bir gün...
    seyir, demir, yükleme derken bir buçuk ay sonunda izmit / derince'den giriş yaptık ülkeye
    vatan kokusu bir başkaydı hakikaten.
    anlatırlardı da, yaşamak gerekiyormuş meğerse.
    2.müh arif aydın izin vermişti, eve gitmem için.
    mahalleye girdiğimde farkettim, sokağın ve evimizin ne kadar küçük olduğunu !

    denizcinin dünyası ve hayalleri öyle büyük ki, dar gelir onlara karada her şey…
    sıkılırlar, gereksiz muhabbetten
    zul gelir, dert anlamayana meram anlatmak
    hızlı geçerler, anlamsız şeyleri
    zamanları yoktur, bir nefes alımlıktır izin dedikleri

    - - - -
    namık kemal de geçen ilk 3 aylık tecrübenin ardından, daha uzaklara gönüllü oldum.

    alaattin zümrüt ( master ) aleko
    tacettin terzioğlu ( master )
    dündar yüce (c/e)
    mehmet alagöz ( c/e )
    cüneyt çaptuğ (c/e)
    adnan kadızade (c/o)
    nedim ahat ( c/o )
    önder biçer ( 2/o )
    ali gülcü ( 3/o )
    osman demir ( 1/e )
    çetin kırtış ( 1/e )
    muhittin ...... (1/e)
    güven sarı (1/e)
    mehmet akbaş ( 2/e )
    osman yalman ( 2/e )
    halit aydoğdu ( 2/e )
    murat ata çevik ( 3/e )
    murat hılkın ( 3/e )
    oktay gönenç ( 3/e )
    ender bayram ( 3/e )
    akın aras ( r/o )
    serdar ..... ( r/o )
    sami şişman ( e/o )
    zeki polat (e/o)
    harun çakır ( e/o )
    sami şişman ( e/o )
    ibrahim sedef ( boss )
    adem kaya ( donkeyman )
    ömer başak ( cabin chf )
    ilyas morgül'lü ( motorman ) m/v isdemir

    meslek hayatımın kilometre taşı ve en uzun süreli çalıştığım gemi olacaktı ( 5 yıl ) bu güzel kız
    bu gemide öğrendim;
    aleko'yu, beybaba'yı, missisipi nehrini, gemiden gemiden düelloyu !. , amerikanın keşfini, ıhı kreyni, büyük/küçük kabotajı, ihrakiyeyi, typhoon düdüğü, kapakaltı'nı, ananas'ı, çift çapa nevresim takımlarını, role talimini, istanbul radyoyu, gemiden alo demesini....
    aleko dedimde, satırlara sığmaz onu anlatmak.
    o bir kaptandan çok fazlasıydı çünkü ( üniversite tez konusu !.. )
    - - - -
    izindeyken, denk gelir arkadaşları görürüm diye giderdim efsane'nin arka sokağına ( makam araçlarının olduğu ara )
    akbank'ın karşısındaki, emektar şükrü ağabeyin şarküterisinde ayak üstü votka/vişne yuvarlardık sohbet derinleşince
    o yetmezmiş gibi, fedai ( acenta ) ve ergun palaz (c/e ) ile fındıklı parkında devam ederdik piize
    boyacı, çingene çocuğu kenan ( çayırbaşılı ) erketeye yatardı, servis motoruna giden enspektörlere yakalanmayalım diye.
    başımızın üstüne az çekmedik mukavva kutuları, kenanın ıslığında...
    - - - -
    yine bir ordino günü...

    cumhuriyet tarihine isimleri altın harflerle kazınmış meşhur

    cemal burkovik ( cpt )
    akın özkaya ( cpt )
    ersan hansoy ( cpt )
    levent kayıkent ( cpt )
    sezgin zühtü oral ( cpt )
    hazım üler ( cpt )
    ersan gürgül ( c/o )
    ümit çoban (c/o)
    tamer çiçekdiken (c/o)
    nejat ongan (c/o)
    muammer kara ( c/o)
    ali dereko ( r/o)
    fahri dereko (r/o)
    şahin yıllı (r/o)
    salim özkan (c/e)
    tayyar kuşcu (c/e)
    aslan karadeniz ( c/e )
    zafer etcan ( c/e )
    vahit girit ( c/e )
    adnan koca (c/e)
    ali yılmaz (c/e)
    cemalettin şevli ( (c/e)
    niyazi keskin (c/e)
    murat uras ( 2/e )
    erol başkan ( 2/e )
    beşir dok ( 2/e )
    ekrem şahin ( 3/e )
    hasan özden ( e/o )
    gürsel kurt (e/o)
    necati sayın ( e/o )
    şenol bodur ( e/o )
    ahmet avan ( boss )
    miktat evci ( cook )
    ramazan özdemir ( steward )
    yağcı fifty ( %50 )
    sait aydın'lı ( a/b ) m/v 29ekim ve m/v 30ağustos

    bu gemilerde öğrendim;
    time charter ( şartel'i), demoraj'ı, kirayı/kiracıyı, kasırgayı ( hurricane ) pasifik'i, hint'i, ekvator geçiş belgesini, alo vatan'ı, suez kanalı, helvanın/lokumun kıymetini, papürüs'ü, ikram faslını, ambar temizlik/sintine basımını, socotra'yı, ekonomik seyri, döviz'i, mesai defterini, görev dışı'nı, fruit of the loom çamaşırı ve şablon yapmayı
    '' gemilerimizin birinde .....'' diye başlayan tamim ve mesajlara en çok bu gemilerde tanık olmuştum.

    saatleri geri ala ala, gün değiştirme çizgisini ( ıdl ) geçmek bir ritüel haline gelmişti.
    bir günü, tekrar yaşayarak telsizci akın aras ağabeyin yaş gününü ( pazar ) iki kez kutlamıştık.
    kuru fasulyeyi, üst üste iki gün yemiştik, bolulu nihat ustanın elinden.... hemde ne iştahla
    şartel sonu, pakistan/karachi'den yurda dönerken, uçakta yapılan yastık savaşını başlatan sezgin zühtü ağabeyin (kaptan ) enerjisini, içindeki küçük çocuğu, daha dün gibi hatırlıyorum...
    kuzey atlantik okyanusunda denizden kurtardığımız özel yat'ın üç kişilik mürettabıtının gözlerindeki dehşeti ve yaşama sevincini
    nefes almanın kıymetini...
    güney afrika/ richards bay limanında, yanaşma manevrasında, halatı elinden kaçıran siyahi liman işçisinin, beyaz amiri tarafından nasıl dövüldüğünü
    new orleans / missisipi nehrinde demirliyken, her iki demirin birden koptuğunu,
    9 ay'da üç dünya turunu,
    katrina kasırgasını,
    kamarot salih'in ( kayserili ) pasifik okyanusunda intiharını,
    santos limanındaki abc ve pink panther'i,
    panama kanal ( gatun lake ) devasa timsahları,
    ulsan tersanesini
    dahası
    zaferi ve cumhuriyeti hiç unutmadım….

    - - - -
    sorardı karadakiler
    '' gecenin zifiri karanlığında, gemiler nasıl gidiyor ''
    anlatırdım, anlayacakları dilden
    olmadı bir kez daha, olmadı tekrar..
    sonunda içimden pes eder '' aynı araba gibi, farları yakarak '' deyince susarlardı ve konu tatlıya bağlanırdı.
    gemi ekmeğini özlerdim izindeyken
    günlerce beklesede zevkle, iştahla yenirdi. o kadar lezzetliydi anlıcanız...
    piştikten sonra, kumanyalıkta saklanır. günlerce idare ederdi öğünleri.
    unu ve mayası kaliteli, ustası işinin ehliydi.
    sırf bu işin ekmekçi kadrosu vardı
    kulakların çınlasın ismail usta'm ( her neredeysen )
    - - - -
    sürekli dökmeci gemilerde çalıştığım için, adım dökmeci'ye çıkmıştı...
    bod'a girdiğimde ordinom hazırdı hep
    telefondan alırdım haberi ( zekai öz ) ordinomun hangi gemiye kesildiğini
    - - - -
    ya nasip deyip, çıktık yola ; istikamet izmir / aliağa

    hazım sinir (cpt)
    nuri yamansu ( cpt )
    ahmet çoker (cpt)
    bahtiyar dur (c/o)
    hüseyin kapucu (c/o)
    ergun kaya (c/e)
    mehmet ali alagöz (c/e)
    ergun palaz (1/e)
    kemal yüksel (2/e)
    halit morbenli (e/o)
    niyazi sayın (h/o)
    ufuk kutay'lı (r/o) mv kahraman maraş

    bu seferde öğrendim;
    uzak doğunun gizemli limanlarını, tapioka'yı, mamasan'ı, ciki ciki'yi, durban'ı / kurban'ı, malaga boğazı korsanlarını, güverteye deniz suyu hortumların döşenmesini ( korsan caydırıcı ! ), nem'ini, mistik kokusunu, jumbo karidesi, köpek öldüren birayı / viskiyi, filipino manki'yi, makineto'yu ...
    isdemir'den yüklediğimiz inşaat demirini iran'ın bandar khomeini limanına götürüyoruz.
    basra körfezinde esen sert rüzgar ve ağır denizler ( sancaklı ) nedeniyle yoldan düşen iran deniz kuvvetlerine ait gemiyi rüzgar altı yaparak, yedeklemişti kaptan ahmet çoker
    nede olsa, o da bir bahriyeliydi.
    anlatmaya başladı ;
    selimiye kışlasının zindanında yatıyoruz, sabahattin eyüpoğlu ile ( meydan larousse'nin çevirmeni, akademisyen, yazar )
    fransa'dan çeşit çeşit peynir gönderiyorlar kendisine.
    zindan a gelen farelere, peynir ziyafeti çekiyorduk. karıştırmayalım diye, renkli ipler bağlamıştık boğazlarına
    fransızcayı, o karanlık ve soğuk zindanda öğrendim usta kalemden ...
    hiç aklıma gelmezdi ; ben, fareler ve sabahattin eyüpoğlu
    ----
    ergun kaya çarkçıbaşım, adana'nın medarı iftiharıydı
    ruh haline göre, koyar davul zurna kasetini, halay çekerdik kamarasında...
    buzdolabı, süpermarketten farksızdı.
    kamarası, sucuklu yumurta / menemen yapacak kadar, tam teşkilatlıydı
    kokuyu alan hazım sinir ağabeyde ( kaptan ) yanımızda biterdi anında
    ergun palaz mı ?
    denizde çalıştığım baş mühendis'ler içinde idol'ümdü
    meslek, teknik, taktik, idarecilik ve serin kanlılık hususunda çok şey öğrendiğim şahsına münhasır bir değer benim için
    iran'ın 50 derecesinde, makineto çektiğimiz kazanın cehennemliğinde göz göze geldiğimizde demiştik '' bu dünyada cehennemi gördük '' diye
    ternate adasında, ağaçtaki yerlinin elinden düşen pala'nın kellemizi sıyırarak geçtiği korkunç an
    '' singapur dar geldi '' johore / malezya ya kaçak geçtiğimiz gece,
    sandakan limanında, gemiye gelen berber'e !.. kulağı kaptırdığımız an, daha dün gibi hafızamda

    - - - -
    hayatım/ız önceden yazılmış bir senaryo misaliydi...
    karakter/ler aynı, podyum farklıydı sadece.

    hakkı tuğcu ( cpt )
    taner yalaz ( cpt )
    durmuş konya ( c/e )
    fahri barutçu ( c/e )
    musa akın ( 2/e )
    ali narcı ( c/o )
    recep yaman ( 2/e )
    azem çakır'lı mv bursa gemisindeyim….
    bu seferde öğrendim;
    b sınıfını, container'i, usa hattını, hakkı ağabeyin kara kartalını, taner ağabeyin sarı kanaryasını, fahri barutçunun arapçasını, zenciyi, teneke mahallesini, gemide partiyi, papaz'ı, isa'yı, incil'i, second hand ( sekineti ) paf küf'ü,
    dur duraksız, dolmuş taxi misali seferlerdi
    bir ateş alımlık limanlar arasında, bilardo topu gibiydi b'ler
    gemileri, container'a çeviren projenin babasıydı hakkı tuğcu
    ( trabzonun fanatik çılgın beşiktaşlısıydı o )
    - - - -
    değiştirmeci olarak gittiğim,

    ismail bayar ( cpt )
    kız hasan ( c/e )
    ali narcı ( c/o )
    turgut ...... ( 1/e )
    serhat yeşilçicek ( 2/e )
    tayfun başçetin ( e/o )
    ufuk kutay'lı ( r/o ) mv kaş'a misafirim bu sefer
    kumkapı demir / haydarpaşa rıhtım'ın müdavimleriydi k sınıfı gemiler...
    bod-bod / kaş çağırıyor ...
    kanal 69 efendim
    ne çok takılmıştık şu 69'a...
    esprisi bile dünyalara bedeldi o yıllar
    yeşil renkli, saılor marka telsiz cihazı, nostaljideki yerini çoktan almıştı.
    bod girişinde, sağ tarafta duruyordu yılların emektar telsizi.
    kimlerin eli değmedi ki …
    son zamanlarında ekmekçi emin kullanıyordu telsizi
    anwers, öküz bar, bremen mızıkacıları, kırmızı ışıklı evler, mark, frank, hamburg, st.pauli bu seferde tanımıştım…
    unutmadan!
    birde amerikalı salih'imiz vardı haydarpaşa limanında.
    kuzine, kamara ve salonlar ( temizlik, yemek, servis ) ondan sorulurdu
    dinlendirirdi aşçıyı, kamarotu limanda kaldığı süre boyunca.
    bir yatacak yer, bir kap yemek, tek dal sigara
    emekli olsada, sarı bacanın aşkına, peşini bırakmıyordu gemilerin.
    -----
    o bir gezgin, o bir maceracı, o bir uzakdoğulu…

    ahmet küplüoğlu ( mk enspektörü )
    hasan gülcü ( cpt )
    mustafa girgin ( cpt )
    ercan akbulut ( c/o )
    ümit tanka ( 2/o )
    nazif atakul ( c/e )
    şakir ündeyici ( c/e )
    sadettin çetin ( c/e )
    ergun palaz ( 1/e )
    erol çelik ( 2/e )
    balatlı hilmi ( e/o )
    ismet şen ( e/b )
    tayfun sevimli'li ( motorman ) mv kocaeli 1 gemisindeyim …

    uzakdoğu, muson, ( monsoon ) singapur, tayland, ladyboy, manila, köpek eti, filipino manki, malaca kanalı, korsan, şeytan kayığı, cephane, bomba, füze, ananas, çikita muz, kakalak, sütten yoğurt bu gemiden geriye kalanlardı…
    efsanedeki en heyecanlı ve maceralı anı'm, bu gemiye ait (14 ağustos 1996 )

    iskenderun / ekinciler den yüklediğimiz inşaat demirini burma / yangoon limanına tahliye ettik
    ambar temizliğiyle geçen 3. günün ( demirde ) sonunda yeni sefer talimatı geldi..
    bir haftalık seyir sonrası malezya / pelabuhan klang limanına yanaştık
    klasik kontroller sonrası, üst düzey güvenlik önlemleri dikkat çekiyordu.
    extra'dan gelen sivil asker / polis sürekli gemi üzerindeydi.
    cephane yükleneceğini öğrendik !...
    içerik, adet, özellik, tahliye limanı devlet sırrı
    ambar ve güverteye alınan container'ların yüklemesi 1 hafta sürdü.
    konişmentoya '' goverment cargo '' yazılmıştı.
    kalkış sonrası, tahliye limanı belli oldu '' derince ''
    malakka boğazı, bengal körfezi, umman denizi , aden, kızıldeniz ve suez canal sonrası, şansımıza ! hava yemeden keyifle geçen seyir sonrasında nihayet akdenizdeyiz...
    gece yarısının sessizliğini, şiddetli bir patlama sesi bozdu !..
    panik ve heyecanla kamaradan fırladığımızda, ana makinanın stop ettiğini anladık
    tüm ekip, aşağı indiğimizde,
    daireyi yanık yağ buharı ve kokusu kaplamıştı.
    ana makinanın kısmen soğuması sonrasında, karter kapaklarını açtığımızda 10 nolu silindir ana yatak sardığını tespit ettik.
    işin teknik kısmını hızlı geçiyorum
    (yedeğin hazırlanması, kep/yatak demontaj, temizlik, alıştırma, montaj vs)
    bu operasyon sürerken,
    köprüüstü'nden, baf'a doğru sürüklendiğimiz ( akıntıyla ) söylendi.
    yaklaşık 30 saat süren özverili çalışma sonrasında test aşamasına gelmiştik...
    televizyon çekiyor ancak, net görüntü alamıyorduk
    o esnada, ekranda türk bayrağı, direğe tırmanan adam vs görüntüler var, fakat anlam veremiyoruz....
    gemiden
    merkez ofis ve türk deniz kuvvetlerine durum bilgisi geçiliyordu sürekli...
    aksaz deniz üssünden 2 adet fırkateynin kalktığı bildirildi...
    testlerimiz sonrasında, makinaya hava çaktık ve pek ağır yolla hareket ettik...
    aynı gün, iskenderun'dan kalkan mv balıkesir gemisi, refakat amaçlı sancak bordamızda yer aldı...
    baf açıklarından, derince ( şirket talimatı, pek ağır yol ) 5 gün aldı

    en büyük şansımız, akdeniz ve ege'yi hava yemeden geçmemiz oldu...
    nihayetinde derince limanına bağladık sağ selamet
    sahilde, onlarca rütbeli / sivil asker, gemiyi emniyete aldılar
    sat dalgıçları, gemi altını ekranla taradı
    gemiye ilk çıkan hava pilot albay oldu. ( 2.kpt ercanın meydan komutanı ağabeyi )
    ilgili cargo ……… vagonlara yüklenerek yola çıktı.
    kıbrıs televizyonundaki puslu görüntüler ise,
    magusa sınır kapısında, direkten türk bayrağını indirmeye çalışan rum gencinin türk subayı tarafından vurulma anıymış !..
    düşünsenize,
    türk bayrağını indirirken vurulan rum genci ve baf sahillerine vuran cephane yüklü bir türk gemisi !...
    bilmiyorum, sonumuz ne olurdu !...

    -----

    bir nefes alımı, 15 yıl ne çabuk geçti anlamadım.
    tarihler 2000 yılının haziran ayını gösteriyordu

    ve yolun sonuna gelmiştik !…
    '' deniz bitti efendi kaptan '' deyimini yıllarca duymuştuk çeşitli ağızlardan
    hakikaten deniz bitmişti. bitirilmişti !.. zevkle, bilerek, istenerek hemde…..

    hasan gülcü ( cpt )
    ihsan yılmaz ( cpt )
    aslan karadeniz ( c/e )
    muharrem bahçıvanoğlu ( c/e )
    nejat savaş ( c/e )
    taştan alaz ( 1/e )
    salih önol ( 1/e )
    kominist ali ( 1/e )
    maksut tuğcu ( c/o )
    güven kerimoğlu'lu ( r/o ) m/v menteşe'deyim
    namı diğer kara menteşe
    ölümü, intiharı, sakatlanmayı, yolda kalmayı, arızayı, yangını, kavgayı, isyanı, aç kalmayı, ahde vefayı, ağabeyliği, kardeşliği, cefa'yı, vefasızlığı, engin kaptanoğlu'nu, çürüğü, hurdayı, satışı !, beyaz sarayı, çin'i, hüznü, ağlamayı, vedayı öğrendiğim gemiydi kara kız…
    sonun başlangıcı, 2000 yılının haziran ayında start aldı.
    son 1 yılım, çin'in, cheng xhi tersanesinde geçmişti.

    db deniz nakliyat taş'ın son günlerindeki mali kriz !..
    ( sözde - uydurma kriz ) acenta, yakıt, kumanya ve tersane borçları nedeniyle gemiler uzakdoğu tersanelerine rehin kalıyordu.,
    kahramanmaraş ile tamire girdiğimiz tersaneye, 3 ay sonra isdemir gelmiş ve onun 2. müh. ile yer değiştirmiştik ( eşinin doğumu sebebiyle )
    isdemir ile 3.5 aylık tamir sonrası, yine aynı tersaneye gelen menteşe nin 2.müh ile yer değiştirdik bu sefer...
    atama talimatı bizzat aydın üçok ağabeyin ( tk müd ) talimatı doğrultusunda gerçekleşiyordu.
    gv ensp taner yalaz ve mk ensp muharrem bahçıvanoğlu ağabeyle birlikte, çin'in dondurucu soğuğunda devam ediyordu operasyonlar...
    5 aylık periyotta,
    tamir amacıyla tersaneye alınan menteşe , yapılan saç ölçümleri sonucunda, astarı yüzünden pahalıya mal olacağı anlaşılınca satışına karar verildi.
    gemiyi satalım mı?
    hurdaya mı verelim ?
    tamir mi ettirelim ? belirsizliğinde geçti son 1 ayımız
    bu arada, db cargo'nun özelleştiği haberi geldi. ( armatörler birliği söz sahibiydi artık )
    henüz şok'u atlatamamışken, ertesi gün engin kaptanoğlu geldi türkiyeden...
    telefon trafiği sonrasında,
    geminin abs class'dan çıkarılıp türk loyd'a geçirileceği söylendi
    amaç,
    hindistanda hurdaya verilebilmesi için, geçici sefer izni alınmasıydı.
    kevgire dönen borda ve top side tank saçları nedeniyle belli ki gerekli izin çıkmamıştı.
    ve sonunda karar verildi.
    menteşe satılacaktı
    güverte / makina tamir ve bakım için sökülen tüm ekipmanlar tekrar monte edildi.
    personelin 4/3 türkiyeye çekildi
    kalan bizler ( hasan gülcü, nejat savaş, ben, tarık kpt, 1 yağcı, 1 gemici ve 1 aşcı ) geminin satışına kadar burada kalacaktık.
    çin'li alıcı ve bir kaç gemiadamı eşliğinde, 1 hafta sürecek olan devirteslim işlemine başladık.
    geminin adı, hattı, yükü ve personeli çoktan hazırmış bile.. ( mv zhen hua 5 - bridge vessel )
    evrakların imzalanması sonrasında, kıç üstünde sade bir tören yaptık.
    hasan kpt ( hasan gülcü ) türk bayrağını indirip, katladı ve öperek koynuna aldı.
    gözyaşlarımızı tutamadık.
    meslek hayatımda derin iz bırakan o an, acı bir anı olarak hafızamdaki yerini aldı
    - - - -
    2000 haziranında yurda döndük.
    şirkete girdiğimizde, haziran ayının bunaltıcı sıcağı, yerini buz gibi havaya bırakmıştı.
    izinde olanlar arkadaşlar istifasını vermiş, ve çoktan ayrılmıştı
    adımıza hazırlanan evraklardaki senaryo belliydi !
    '' şartlarımızı kabul ediyorsan devam, yoksa güle güle ''

    hiç okumadan attık imzayı
    yani, tamam ( buraya kadardı her şey )
    başım/ız teneşire gelene dek unutayamacağım/ız anılarla efsaneye veda ettik

    bir devir böylece kapanmış oldu.
    söylenecek çok şey var !. ama, gideni geri getirirmi ? hayır

    giden, çok şey bıraktı ardında
    kalansa, anılarla yaşıyor ruhunda

    - - - - -
    efsanenin olmazsa olmazları vardı …

    değerli büyüklerimizi anmadan geçmekmi ?
    isimleri, tarihe altın harflerle geçen efsane kaptan ve baş. mühendis ağabeylerimizi ( affınıza sığınarak ) lakaplarıyla birlikte yad etmek istedim öncelikle...

    unutmadım ;
    kürt ziya
    selamın aleyküm latif
    çingen mesut
    kedi seyfi
    köpek latif
    makat maruf
    peygamber cemal
    parmaksız seha
    sarhoş taci
    deli muhsin
    adem baba
    çakal kemal
    canavar mehmet
    avanta hasan
    aleko
    çakal mesut
    kız hasan
    baron levent
    sabancı hamdi
    arap fahri
    korsan ihsan
    oturan boğa nuri
    puşt tayyar
    rus akın
    cafer 71
    hotvel niyazi
    yaşar derdiyok
    charli çoşkun
    ense mehmet
    taşkafa yaşar
    amk mehmet'i

    unutmadım ;
    merkez ofisin ( bod ) temel taşları
    sevimli ablası sevinç çevik
    hayrettin yelesenli
    erol büyükdora
    fuat karaosmanoğlu
    ferudun ede
    erol altınel
    yılmaz ceylan
    çoşkun yurtkoru
    mehmet cincik
    hüseyin ener
    ramadan emin
    fethi yağız
    ali pircivanoğlu
    cavit bilgin
    enis talay
    ahmet küplüoğlu
    ali yılmaz
    ünver bozkurt
    vedat savaş
    zekai öz
    ihsan birinci
    ertekin balcı
    şahika hanımı

    ----
    unutmadım ;
    bahriyenin en titiz kaptanı, ekolüm ersan hansoy
    dünya iyisi, güler yüzlü ağabeyim zafer etcan
    toprağım zafer seven
    efsane roro'cu nejdet perçin
    harbiyeli ercan
    ak saçlı dalgıç erhan öztürk
    albayım ersel kasap
    75. yılın adamı orhan çakır
    arnavut dostum orhan taga
    satranç ustası can özel yılmaz
    kadim dost zekeriya ünal
    can keramettin işçioğlu
    doktorum sefa arslan
    telsizci irfan kaygın
    vefakar abdurrahman demir
    bener erdal ercan
    potomyalı ismail erdoğan
    askorozlu nurettin sarı
    katil dursun kürtür
    piç ertan ( aşcı )
    müzmin bekar abdülkadir
    aspetli zekeriya kopuz
    sürmeneli sıtkı narmanlı
    hoholis ramazan kambur
    sendikacı salih mete
    merkezci özcan centre
    alaplılı levent
    malatyalı murat
    kamarot kara murat ( buba )
    japon ibrahim
    tilki selim
    tophaneli yusuf
    tillo mehmet

    unutmadım ;
    türkiye limanlarında, gemiye çıkan tamir ekibinin çok değerli teknisyen ağabeyleri
    elektrikci rauf özbayrak
    elektrikci gürsel kurt
    bobinajcı mustafa teke
    soğutmacı melih ışın
    soğutmacı besim ağabey
    soğutmacı abdullah müldür
    soğutmacı sadi sezginci
    elektrikçi cemil yılmaz
    elektrikci ali bayrak
    elektrikci mustafa erdem
    elektrikci hüsnü şerifoğlu
    elektrikci fikret ağabey
    elektrikci ismail çalıkıran ( kakalak )
    elektronikci yavuz özkorkmaz
    elektronikçi nedim çolak'ı
    ----
    unutmadım ;
    makine tamir ekibinin kalender ustaları,
    yaşar taşpınar, fikri, doğan, ismail, yaşar, ibrahim, islam, suphi, adem, mehmet'i
    ----
    unutmadım ;
    yıllarca bizi sırtında taşıyan emektar servis motorları
    karayel, poyraz ve reis'i …
    bir seferinde, gemiye giderken arıza yapan poyraz'dan bizi almaya gelen '' gel pisi pisi pisi '' diye gülerek çağırdığımız pisi'yi
    sosyete adını verdiğimiz enspektör botu atak'ı
    ----
    ve artık veda zamanı !
    sabır ve özveriyle okuduğunuz yazımı sonlandırmadan önce;
    hayata veda eden değerli büyüklerim, ağabey ve dönem arkadaşlarım…
    cemal burkovık ( kaptan )
    alaattin zümrüt ( kaptan )
    tuğrul ayel ( kaptan )
    erdoğan erdem ( kaptan )
    lisanettin derebayoğlu ( kaptan )
    ferhat tüysüz ( kaptan )
    güngör fırat ( kaptan )
    çoşkun yurtkoru ( kaptan )
    akın özkaya ( kaptan )
    özgür ünsal ( kaptan )
    hazım sinir ( kaptan )
    nuri yabansu ( kaptan )
    mehdi gönülalçak ( kaptan )
    turgut darı ( kaptan )
    ihsan yılmaz..... ( kaptan )
    halil ibrahim şen ( kaptan )
    hüseyin öztürk ( 2.kpt )
    hasan gülcü ( kaptan )
    taylan sayılgan ( 2. kpt )
    kemal şerifoğlu ( baş müh )
    metin öztüfekçi ( baş müh )
    tayyar kuşçu ( baş müh )
    nedret demir ( baş müh )
    a. kadir okay ( baş müh )
    şakir ündeyici ( baş müh )
    mehmet cincik ( baş müh )
    aydın üçok ( baş müh )
    dündar yüce ( baş müh )
    feridun ede ( baş müh )
    ali pircivanoğlu ( baş müh )
    mehmet alagöz ( baş müh )
    salim özkan ( baş müh )
    serdar gümrükçü ( baş müh )
    serdar boluluoğlu ( baş müh )
    ekrem şahin ( 2 müh )
    akın aras ( telsiz zbt )
    ismail çalıkıran ( elk zbt )
    hasan özden ( elk zbt )
    merih ışın ( buzlukçu )
    besim ağabey ( buzlukçu )
    ibrahim turhan ( kamarot )
    ahmet aktaş ( sağlıkçı )
    niyazi sayın ( sağlıkçı )
    yaşar taşpınar ( mk tamir ekibi )
    dönem arkadaşlarım ....
    h.kadri ürkmez ( gv )
    adnan erzin ( gv )
    ersan hatıpoglu ( gv )
    erkan kurnaz ( gv )
    aytaç çakır ( gv )
    cemal dukel ( gv )
    hakan akyuz ( mk )
    cem ulkuguner ( gv )
    birgen uzunca (gv )

    rahmet, saygı ve özlemle anıyorum
    ruhlarınız şad, mekanlarınız cennet...
    derin mavilerde, pruvanız neta olsun
    adını hatırlayamadığım, unuttuğum, haberini dostlarımdan aldığım efsane sevdalılarına;
    gönül dolusu sevgi,
    sağlıklı ömür ve
    selamet diliyorum..

    saygılarımla
    salih önol
    db turkish cargo lines
    35817 ( 86/03 )
hesabın var mı? giriş yap