• gürcüce de sabah güneşi demekmiş. gürcü yengem kuzenimin ismini verince öğrendim.
  • suadiyede kaliteli bir otel.
  • (bkz: dila hanım)
  • gürcü dilinde "sabah" anlamına gelir. sondaki a harfi uzatılmaz kısa okunur. ha bi de kızımın adının kısaltmasıdır dila yani sabah. aslında dilamze'dir, sabah güneşidir de biz kısadan dila deriz.
  • akdeniz yöresinde bir yerlerde, sabit olmamakla birlikte, yasayan; serefine kondik yapılası, kuzeniyle evlenilesi, deli dolu bir hatun.
  • bosnaklarin yaptigi, patatesli firin aperatif yemegi. tarifini de yazayim, kimse ac kalmasin; yaglanmis firin tepsisine kabugu soyulmus patatesleri ince ince kesip yerlestirin. patateslerin ustunu de biraz yaglayin, tuzlayin. patatesler yumusayincaya kadar firinlayin. sonra, 1 bardak sut + 2 yumurta + 1 kasik tepeleme unu karistirin. yumusamis patateslerin ustune gezdirin, tekrar firinlayin. isterseniz ustune kasar peynir de ekleyebilirsiniz. patatesli karisimin ustu kizarincaya kadar firinda tutun, sonra afiyetle bir tepsi dila yiyin.
  • sözlükte anlamı başkadır, bilemem.

    benim için dila, müjde demek..
    hayal edebileceğim en büyük mutlulukların bile ötesi demek.
    "bu beni mutlu etti" , "ben bunu sevdim" dediğim her şeyin toplamının bir milyon katı demek.
    bahar demek, yaz demek, gülümsemek demek..
    mis gibi kokan çiçek bahçesi demek, en büyük dualarımın karşılığı demek, uyanıkken bile en güzel rüyaları görmek demek..

    dila, kızımın adı artık.
    bundan sonra ne gelirse gelsin başıma, hayata karşı attığım kocaman bir golümün olması demek.
    "bak bunu ben yaptım, benim parçam bu" diyebileceğim, her hücremle katıksız sevdiğim, uğruna canımı vermekten çekinmeyeceğim, ama onunla yaşayabilmek için de canımın kıymetini çok daha iyi bileceğim birimin olması demek..

    dört harf, iki hece. cennetin eşanlamlısı artık bende.
    ömrü boyu isminin bende çağrıştırdığı kadar güzel şeyler çağrıştırsın çevresinde, adı gibi güzel olsun, yolunun kesiştiği her insanı, beni ettiği kadar mutlu etsin dila'm.
    sabahım, güneşim, gönlümü titretenim, adıyla yaşasın bebeğim.
  • dila renk olsa pembedir. hayal kurmayı sever, kırılgandır. mucevher gibi ozel ve degerlidir dila...

    dila gun olsa cumartesi olur. eglencelidir, kıpır kıpır'dır. haftanın tum yorgunlugunu alır dila, hareketli ve dısa donuktur...

    dila mevsim olsa guz olur. doga ananın tum renklerini gosterdigi mevsim, sarı yesil kahverengi kızıl. hepsinden vardır dila'da...

    dila ailesini daha dogmadan cok mutlu etmistir. cok beklenen bir bebektir dila. babası onun icin niniler yazmıs, annesi onun icin her gun tekerlemeler okumustur. her zaman sevilecek, kollanacak olandır...

    dila cilektir, cicektir, papatyadır, asktır, nesedir, kabak tatlısıdır. akıllıdır, ozgurdur, meraklıdır, sabırsızdır. bilge'dir dila, her seyi bilir. bakanı gorebileni kendine hayran bırakır. dila gönül demektir. iste bu sebeplerle dila benim kızımın adıdır,,

    adı gibi guzel kızım,
    diger yanım...
  • dila hep tumturaklı hatunların ismi olur diye bilirdik ta ki bir dila da bizim aileye katılana kadar.

    şimdi biliyoruz ki:
    dila demek gözleri hem akılla hem sevgiyle bakan kızkardeş demekmiş.
    dila demek çocuklarla saatlerce evcilik oynabilen cıvıl cıvıl bir abla demekmiş.
    dila demek sıkıntıya düşünce gidip başını okşayıp omuzu başında durmak isteyeceğin arkadaş demekmiş.
    dila demek etrafındaki sesli kalabalığın sesine uyum sağlayan demekmiş.
    dila demek ister kaldırıma oturup bira iç, ister tantanalı masalarda rakı iç hepsinin zevkine varan ve vardıran demekmiş.

    türkçe sözlüklerde dila demek gönül demekmiş, niyet, kalp demekmiş, ne kadar doğru!
  • dinlenilen her şarkıda varlığının verdiği mutluluğa ait küçük kırpıntılar hissedilir ve akla gelir ah kalbim.
hesabın var mı? giriş yap