*

  • içindeki her şeyi bağış amacıyla satın alabileceğiniz güzel bir yer...
  • kızılay çarşı mağazasının yanında bulunan ve hiç girmediğim, eğer olursa bir gün girmekten de çok korktuğum cafe.. bir engelli vakfının cafesi burası, ve ismi down nasıl bir iş bu diye sormaz mı insanlar sandınız size, soruyoruz efendiler! nasıl iş?
  • genellikle down sendromu sorunu yaşayan çocukların topluma kazandırılması, hayatlarını kazanabilmeleri ve derneğe bağış amacıyla kurulan bir cafedir. ismini de buradan almaktadır.
  • ankara'da tüp geçidin hemen altındaki cafe. siparişleri adisyona sen işliyosun. down sendromlu çocuklar siparişini getiriyorlar. ankara'da bulunan herkesin en azından destek amaçlı olarak bir kere gitmesi gereken yer.
  • huzursuzruh'un cumartesi gunleri 15:00-19:30 arasi unplugged vaziyette muzik yaptigi ve down sendromlu kardesleriyle sarkilar soyledigi, kizilay'in cigerinin kosesinde bulunan, bir zirve yapmaya musait oldugundan ozellikle ankaralilarin gormesi gereken, sosyal hizmetler ve cocuk esirgeme kurumu'na bagli, belli oranda resmi ama sevimli mekan.
  • benzer bir misyonu üstlenen başka bir kafe için;

    (bkz: mavi at kafe)
  • tüm çalışanları down sendromlu neredeyse. atatürk bulvarı'ndan sakarya caddesi'ne geçtiğimiz üst geçitin hemen dibinde.
  • üniversite yıllarında kızılayda gezerken karnımız acıkmıştı. bişeyler atıştırmak istiyorduk, öğrenciydik, doğal olarak çok da paramız yoktu. orta yollu bir yer arıyorduk. köprünün altında bi kafe gördük, mütevazı bir yere benziyor girelim dedik. daha ilk girdiğimiz andan itibaren bir gariplik sezmiştim. fiyatlar ilginç bi şekilde uygundu. siparişimizi verdik, getirdiler. ancak iletişim biraz ilginçti, yadırgadık, ama kalkmayı canımız istemedi çünkü çok da yorgunduk ve ayıp olurdu şimdi bişey yiyip içmeden kalkmak. yalnız bu süreçte arkadaşımla bu gariplik üzerine tek kelime etmedik. ben içimden allah ım bende mi bi gariplik var o her şey normalmiş gibi davranıyor diye düşünürken meğer arkadaşım da aynı şeyi düşünüyormuş. son olarak kasada duran kişi bize bakıp bakıp gülümseyince arkadaşımla göz göze geldik ve yarım kalan çaylarımıza ve olanca yorgunluğumuza aldırdamadan hesabı ödeyip koşarcasına uzaklaştık. o kadar çekinmişiz ki bi ara el ele tutuşmuş bile olabiliriz net hatırlamıyorum. allah ım nasıl bi yere geldik, sanki bi filmin içine düştük filan derken girerken hiç bakmayı akıl etmediğimiz kafenin adına bir baktık ki ne görelim: cafe down. sonra taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başladı. sonra dedik ki yadırganacak olan durum değil biziz. ne olduğunu bilmediğimiz yere gidiyor, bi de üstüne panik yapıyoruz filan. işte öyle.
  • mecidiyeköy profilonun hemen yanında hizmet vermekte olup bır kez dahı olsa zıyaret edıp desteğini sakınmaması gereken bir yerdir
  • şişli'deki şubesi ile ilgili bir yazı okumuştum geçenlerde. aklıma gelmişken yayınlamak istiyorum:

    http://www.posta.com.tr/…_down.htm?articleid=119042
hesabın var mı? giriş yap