• 30 eylül 1207'de belh'de doğan büyük filozof.

    "come, come again, whoever you are, come!
    heathen, fire worshipper or idolatrous, come!
    come even if you broke your penitence a hundred times,
    ours is the portal of hope, come as you are."

    http://www.mevlana.net/
  • mevlana celaleddin rumi. tasavvuf yolunda aydınlanmış, tüm dinlerin özünün aynı olduğunu, hepsi gibi, tanrıyı içimizde aramamızı ve evrenle bir olduğumuzu söyleyen sufist. batıda rumi olarak tanınan ve oldukça sayılan, sevilen bir aydındır.
  • gunumuzde mevlana'nin reenkarnasyonu oldugunu iddia eden insanlar var. hatta bi ara cenk koray mevlana'dan inciler diye aksam gazetesinde gercek mevlana'nin degilde bu reenkarne mevlana'nin laflarini yazardi...
  • istanbulda kebapci zinciri
  • 13. yüzyilin basinda simdi afganistan sayilan topraklarda dogmus, sonra hem mogol baskisi, hem babasinin zamane yönetimiyle pek uyumlu olmayan fikirleri yüzünden ailecek iltica etmisler, biraz gezdikten, gördükten, arada mekke'ye gidip haci olduktan sonra konya'ya yerlesmislerdir. konya o dönemde kozmopolitanlik, multikültürellik olayini asmis bir sehirdir ve celaleddin'in felsefesi bundan çok etkilenir. mevlana kendisine sonradan yakistirilmis bir ünvandir (gandhi'ye mahatma-yüce ruh denmesi gibi); yol gösterici, efendi gibi anlamlari vardir.
    kendisini hayatta en fazla etkilemis insan tebrizli şemseddin'dir. şems günes manasina geldigi için (mevlana farsça yazmistir bu arada, türkçesi kittir) ona hep "günesim" diye seslenmis, hatta bir dizesinde "ona öldü diyorlar/ama günes nasil ölebilir ki?" diye sormustur. mevlana ve şems arasindaki iliski sadece bir ruhun digerine duydugu çok kuvvetli bir his bütünü, uhrevi bir ask midir, yoksa bu yatay düzlemlere de tasinmis midir? bilmiyorum. bilen var mi onu da bilmiyorum. su var ki şems'in ölümünden sonra kendini ask yoluna, sevgi yoluna, hak yoluna vermis, love is all, omnia vincit amor gibi söylemleri benimsemistir.
    şems ona ruhun akla olan üstünlügünü göstermis, gerçegi kitaplarda, akilda, fikirde degil sevgide, kendi içuzaylarimizda aramamiz gerektigi düsüncesini asilamistir.
    organize dine bütünüyle karsidir mevlana, orucu iskence diye tanimlamaktan çekinmemis, bütün camiler yok olmali gibi ortodoks islamla asla bagdasmayacak seyler söylemistir.
    dine kattigi estetik boyutla, dansi, müzigi, siiri dinsel ritüellere katmasiyla islam rönesansini yasatmistir. sema dansi onun siirlerini bir diregin etrafinda dönerek söylemesinden gelismis ve felsefi anlamlar yüklenmistir. hegel olsun, goethe olsun, rembrandt olsun, hepsi mevlana'yi saygiyla anmis, ondan ilham almis insanlardir. pek ünlü iran şairi jami "o bir peygamber degil, ama yazdigi kutsal bir kitap" demistir mesnevi'si hakkinda.
    ölümü de kötü, ümitsizlik verici bir sey degil, tanriyla birlesme olarak algilamistir, o yüzden konya'da her 17 aralik gecesi şeb-i arus, "dügün gecesi" olarak kutlanir.
  • oglanlar mi gecmiyor gozlerim mi secmiyor vecizesinden yaty duzlemde de basarili olduguna inandigimiz dusun insani.ben mesnevisini sevmedim butun o alcakgonulluluk, vakur durusa 6 cilt boyunca gizliden gizliye empoze edilmeye calisilan "sahane insanim ben, anlayana" trendini yakistiramadim.alcak gonullu adamin iki bin sayfa boyunca icazet vermesi, birilerini muhattap alip bir seyler, (hatta cogu zaman ayni seyler) i anlatmasinda suphesiz ki buyuk tezat vardir.
    ha birisi cikar "ne anlatirsan anlat..." diye baslayaan o vecizi der bu oylem uzerine.ben de ayni sinsi kacak gures onoyunu olup, "sen salaksin anlamazsin" manasina gelen vecizi kullanmaktan kacinmam, "anlamamisin otuyosun" diyenlere.
    illa birisi daha iyi olacaksa yunus emre onbin kez yegdir mevlanaya.
  • söz mevlana'nın yatay düzlemdeki başarılarından açılmışken yakın geçmişte okuduğumda beni çok güldüren bu konudaki bir anekdotu sözlük cemaatiyle paylaşmak istiyorum (bkz: sözlükte copy paste ekolü).
    eflaki, mevlana'yla ilgili anılarını anlatırken şu olayı zikrediyor: mevlana'nın eşi kira hatun, "az yemek yemek, az uyku uyumak, sema yapmak, oruç tutmak, bilgiler saçmak ve söz söylemek hususunda çok mübalağa ediyor, çetin riyazet çekiyor ve bundan dolayı bize hiç iltifat etmiyor, cinsi yakınlık göstermiyor. acaba beşer sıfatından ve şehvetten onda bir eser kalmadı mı? yoksa tamamıyla iştahası söndü de o lezzetten vaz mı geçti?" diye içinden geçirince "hemen o gece mevlana, kira hatun'u ziyaretle şereflendirdi ve kükremiş mest bir aslan gibi yetmiş defa muamelede bulundu. nihayet kira hatun mevlana'nin elinden medresenin damına kaçıp mağfiret diledi."
  • pi$mi$in halinden hiç anlarmı ham
    sözü kısa kesmek lazım vessalam
  • (bkz: demedim mi)
  • "ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır." sözü ile başka bir şey demeye gerek bırakmayan üstinsan.
hesabın var mı? giriş yap