• ankara 6. agir ceza mahkemesinde gorulen 23 sanikli "ana devrimci yol" dava dosyasının 275 klasörünün (yaklaşık 140.000 sayfa) yargıtay'a gönderilmeyerek savunma makamının görev yapmasının engellendiğini söyleyen ve bu nedenle hakkında "mahkeme
    heyetini sahtekarlikla suclayip hakaret ettigi" gerekcesiyle dava açılan avukat.
    dava tutanaklarina gore, 1997'de 740 klasor olan dava dosyasi mahkeme tarafindan 2003 yilinda yargitay'a 465 klasor olarak gonderildi.
  • yazar çetin altan 1960’ların sonunda tip milletvekili sıfatıyla kürsüde konuşurken, kendisine müdahale eden meclis başkanı’na iki kürsü arasındaki yükseklik farkı için ’marangoz hatası’ demiş, kıyameti koparmıştı. yıllar sonra bir avukat, literatüre geçen bu deyimi, tartıştığı mahkeme başkanına söyleyince, davadan da salondan da atıldı ama bu tartışmayı yeniden hukuk dünyasının gündemine taşıdı: mahkemede savunmayla savcılık eşit midir, değil midir?

    istanbulhukuk87 mail grubuna gönderilen bir duruşma öyküsü, avukatla savcı arasında öteden beri devam eden eşit statü tartışmasını yeniden alevlendirdi. o bildik "sanık ayağa kalk!" talimatı bu kez "avukat ayağa kalk!" biçiminde zuhur etti.

    yer, eyüp asliye ceza mahkemesi’nde yargıcın odası. duruşma, binaları yetersiz pek çok adliyede olduğu gibi yargıcın odasında yapılıyor. davanın konusu elektrik hırsızlığı, tutuksuz sanık biraz tedirgin, avukatı rahat.

    yargıcın sorduğu soruya avukat yerinden kalkmadan cevap verince ikisi arasında bir tartışma başlıyor. yargıç elbette kuvvetli. ama avukat ömer kavili de dişli: baroda avukat hakları merkezi’nin kurucusu. avukat hakları konusundaki mevzuata belki de kürsüdeki hakimden daha hakim. zaten avukat hakları merkezi’nin amaçlarından biri de savunmanın, savcılık kadar saygın bir makam olduğunu benimsetmek.

    yerinden kalkmayinca avukatliktan azledildi

    avukat ömer kavili konuşmasını oturduğu yerden yapmaya devam edince gereği düşünüldü, davadan azledildi, salonu terketmesi sağlandı. ancak çıkışta hemen baro başkanı’nı, avukat hakları merkezi’ni ve bölge temsilcisini aradı. tutulan tutanakla hakimin kararına ağır ceza mahkemesi’nde itiraz edildi. ağır ceza heyeti, avukatı haklı bularak hakimin kararının yasal dayanağı olmadığına karar verdi. haklı olduğunu tescilleten avukat bu kez bu kararla birlikte hakim hakkında bakanlığa şikayette bulundu. hakim hakkında yasada yazılı olmayan bir yetkiyi kullanmaktan soruşturma izni verilmesini istedi. ancak adalet bakanlığı bu izni vermedi.

    avukatlar mail grubunda tartişiyor

    yargıç için tam bir açmaz: duruşma yargıcı açısından ne büyük bir açmaz. sayın kavili ’ayakta mı yoksa oturarak mı konuşacağım, mahkeme karar versin, buna uyacağım’ diyor. ancak yargıç bu konuda bir karar vermediği gibi, sonuç olarak ’mahkeme dinlemiyor’ diyor. tam bir açmaz. ’ayakta konuşun’ dese, yasal dayanağı yok. oturarak konuşun dese, sayın kavili’nin argümanını kabul etmiş olacak. zor bir durum! hakan eren

    emriniz olur efendim: tamam efendim, muhterem efendim, emriniz olur efendim, siz nasıl takdir buyurursanız efendim, vs... bir tarafta bu türden davranışlar, diğer tarafta da avukat kavili var. ergün vardar

    cüppenizi çıkarmasaydınız: sayın kavili, cüppenizi neden çıkardınız? cüppenizi çıkarmadan konuşmaya devam etseydiniz. avukatlar hakkında duruşma düzenine ilişkin inzibati tedbirler uygulanamaz. hala savunmanın ayrılmaz unsur olduğunu belirtmeye uğraşıyoruz. ne diyeceğimi bilemiyorum.

    muzaffer erdoğan

    teşekkür ediyorum: sayın kavili’ye yapılan muamele ile hukuk göz göre göre çiğnenmiştir. kendisine de bir meslektaşı olarak teşekkürü borç bilirim. her zamanki gibi sonuna kadar hukuku savunmuş. işil yilmaz

    mahkeme kadıya mülk değil: ömer beyefendi; bu konu ile ilgili göstereceğiniz her türlü haklı tepkinizde fiili ve duygusal olarak yanınızdayım. mahkeme kadıya mülk değildir. saygılarımla...v.o.

    avukat seni beğenmedim: benzer olayları çok duydum, dinledim ama hakimin vekalet ilişkisini bu şekilde sona erdirebileceğine ilişkin yetkili olduğunu düşünebileceği aklımın ucuna bile gelmemişti. bir tek, "seni beğenmedim avukat bu davada avukatlık yapamazsın"ı duymadığımız kalmıştı.vay avukatların haline... avukat sinem

    büyüklerimle gurur duyuyorum: hukuki olarak ömer bey’in bir kazanımı olmasada bir hakimin savcı ve izleyiciler önünde kendini o duruma düşürmesi kötü bir durum... tebrik ediyorum,meselenin hukuki boyutuyla ilgili bir şey söylemek için yeterli tecrübe sahibi değilim ama şunu söyleyebilirim ki, böyle durumları ve meslektaş büyüklerimin tavırlarını gördüğümde bu mesleği çok seviyorum ya... koray özyurt

    işte o tartişma

    yargıç, sanığa görevsizlik kararına itirazı olup olmadığını sordu. sanık şaşkın şaşkın bir yargıca, bir avukatına baktı. soruyu anlamamıştı. avukat soruyu sanığa açıkladı. soruyu anlayan sanık itirazı olmadığını söyler söylemez, yargıç avukata çıkıştı. işte o tartışma:

    yargıç: soruyu size sormadık!

    avukat: biz müvekkile açıklayıcı bilgi verdik.

    yargıç: size söz vermedik, söz vermeden konuşmayın

    avukat: görevsizlik kararına zaten itirazımız yok ki.

    yargıç: kalk ayağa, mahkemeyle ayakta konuşabilirsiniz!

    avukat: (oturduğu sandalyeye yaslanıyor) savunma makamında görevli avukat olarak üslubunuzu kabul etmem mümkün değil. savunma makamında görevli avukat olarak cmk’nın verdiği yasal hakkı kullanarak oturduğum yerden konuşacağım. aksine kanun hükmü gösterilecek olursa itaat edeceğim.

    tamam, mahkeme dinlemiyor

    bunun üzerine yargıç zabıt katibine avukatın sözlerini, "sanık avukatı ayağa kalkmadan konuşacağım, aksine kanun varsa bana gösterin dedi" diye yazdırdıktan sonra notebookta avukatın söylediğinin aksi yönde kanun hükmü arıyor. aradan 1 dakika, 2 dakika, 4 dakika, 5 dakika geçiyor.

    yargıç: (savcıya) savcı bey bulamadım, o hangi maddeydi?

    savcı: hakim bey, kanun değil de ben onu, avukatların teamülen ayakta konuştukları şeklinde biliyorum.

    yargıç: yok, burada olacaktı, bir daha bakayım... (biraz daha arıyor, aksine hükmü bulamıyor. bunun üzerine avukata) neyse, ne diyorsunuz?

    avukat: söz bizde mi?

    yargıç: evet, konuşun!

    avukat: tartışmak istemiyor ve sayın mahkemenin bu konuda usul bakımından ara karar vermesini istiyorum. mahkemenin vereceği karar hangi yönde olursa olsun (konuşurken ayağa kalkma veya kalkmama), vereceğiniz karara itaat edeceğimi beyan ediyorum.

    yargıç: oturarak mı konuşuyorsun?

    avukat: mahkemeniz ara kararını açıklarsa, mahkeme kararına göre hareket edeceğim.

    yargıç: tamam, mahkeme dinlemiyor. avukat davadan azledildi.

    tut kolundan çikar

    avukat: benim hukuk bilgime göre ölüm, azil ve istifa dışında vekaletnamenin sona erme sebebi yoktur. borçlar kanunu açık. vekalet akdi ancak o suretle sona erer. siz okuduğunuz kararın yasal dayanağını açıklar mısınız?

    yargıç: kaynak maynak yok, çık dışarı!

    avukat: cüppemi çıkarıp bir yurttaş olarak bu salonda bulunacağım.

    yargıç: o zaman ara verdim, salon boşaltılsın!

    avukat: avukatın çıkarıldığı salondan savcı da çıksın, savcı bey kalıyorsa ben de kalıyorum.

    yargıç: polis çağıracağım. mübaşir, polisi çağır.

    savcı: hakim bey, gerek yok...

    yargıç: (savcıya) rica ederim siz oturun. (polise) tut kolundan çıkar!

    avukat: (polise) bana sakın dokunmayın, konusu suç olan bir emir yerine getirilemez, dokunduğunuz anda müessir fiil suçunu işlemiş olursunuz. (bu sırada bağırmaya devam eden yargıca) yurttaşlar savunmasız bırakılıyor, savunma çökertiliyor, savunması çökertilmiş bir yargılama asla onurlu olmayacak. (salondan çıkıyor.)

    http://www.hurriyet.com.tr/…98.asp?gid=229&sz=61305
  • hakkında duyduklarımıza ve okuduklarımıza göre avukatlık meslek onurunu temsil etmektedir.

    otoriteye biat etmemekte bilhassa otoritenin de tıpkı kendisi gibi hukuk kurallarına uyması gereğinin mücadelesini vermektedir. zira başta kendi haklarını bilip sahip çıkmadan hiçbir müvekkilin hiçbir hakkının/hukukunun müdafaa edilemeyeceğini idrak etmiştir. bu sebeplerle meslektaş olmaktan kıvanç duyulan bir hukukçudur.

    aşağıdaki duruşma zaptını bilhassa türkiye'deki tüm ceza avukatlarının, ceza yargıçlarının ve cumhuriyet savcılarının okumasını temenni ediyorum.

    http://www.hukukforum.com/showthread.php?t=3411
  • "avukat nasıl olmalıdır" sorusunun ete kemiğe bürünmüş yanıtı olan hukukçudur.

    genel/yanlış eğilimin aksine mahkeme heyeti ile arasını iyi tutma gayreti içerisinde olmayıp, amiyane tabirle çatır çatır çekişerek müvekkillerinin hakkını savunmakta, bu uğurda yargılanmayı dahi göze almaktadır.

    istanbul barosu avukat hakları merkezi'nin yöneticisi olarak görev yapmakta ve genç avukatlara meslekte karşılaştıkları ve/veya karşılaşabilecekleri sorunlar hakkında yardımcı olmaktadır.

    genç hukukçulara verdiği değerin boş laftan ibaret olmadığını ise ( en azından bana bizzat) kanıtlamıştır.(attığım bir mail üzerine,cep telefonumdan beni aramış,uzun ama bir o kadar zevkli bir sohbeti bana çok görmemiştir.)
  • hakkındaki fantastik suçlama için:

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21834610.asp

    şaşırmadım doğrusu. ülkemizde genel olarak hakim ve savcıların avukatlara karşı tutumları bu yönde.

    ayrıca:

    (bkz: kavilizm)
    (bkz: kavilist)
  • ay sinirlerim bozuldu tutmayın gülücem... ömer kavili: ortalıkta dönen "kavilizm" muhabbeti yüzünden, kendisine soruşturma açılan meslektaş.

    zaytung değil hürriyet: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21834610.asp

    kadirizm olunca tamam, kavilizm olunca ouvvv...
  • içerikten uzan konuşarak, hukuk etiği adı altında yaptıklarını gizleyerek meslek onurunu temsil ettiğini zanneden avukat.
  • son zamanlarda ismini ve yaşadığı olayları sıkça okuduğum, duyduğum meslektaştır.

    http://www.evrensel.net/…tin-durusmasi-goruldu.html

    http://haber.sol.org.tr/…-hapis-istemi-haberi-82397
  • her duruşması örnek nitelikte olan avukat. bence büyük mücadeleci. ayrıca inanılmaz bir hafızası olduğunu düşündüğüm kişidir
  • tanımadığım ve tanışmak istediğim bir avukat. şu hikayede ismi geçiyor.

    --- spoiler ---

    belirli gün ve saatte mahsus salonda celse açıldı. sanık ile müdafileri av. müşir deliduman ile av. ömer kavili geldiler, sanık müdafiinin yanında oturdu, katılan ve vekili yok. c.savcısının huzur ile açık yargılamaya devam olundu.
    heyet değişikliği nedeniyle eski zabıtlar okundu.
    sanık müdafii söz alarak;
    sanık müdafiinin
    oturduğu yerden konuşmaya devam ettiği görüldü.

    kendisi ayağa kalkması hususunda uyarıldı.

    ayağa kalkmasının gerekmediğini bildirerek, oturduğu yerden konuşmaya devam ederek, usule ilişkin talepte bulunacağını bildirdi, öncelikle meşru olduğu var sayılan meclisin çıkardığı kanunların bu salonda geçerli olup olmadığını test etmek bakımından 5271 sayılı cmk nun 149/3 çerçevesinde sanığın müdafiinin yanında olma hakkı engellenemez ve kısıtlanamaz kuralı gereği ve ayrıca eski başbakan mesut yılmaz sanık sıfatıyla yüce divanda yargılanırken, eski enerji bakanı cumhur ersümer sanık sıfatıyla yüce divanda yargılanırken müdafisi avukatların yanında oturmuşlar ve aynı zamanda eski yargıtay başkanımız prof. dr. sami selçuk günlük gazetelerdeki köşe yazılarında ve monogramlarında bu konuya değindikleri gibi, yüce adalet bakanlığının yüce teknisyenlerinin kanunun düz metninin okunup yorumlanmasında problem çıkma olasılığına karşı mahkeme salonunun ne şekilde oluşturulduğu hususunda bakanlık web sayfasında bir kroki hazırlamış olup, yüce teknisyenlerin yüce krokisine göre 6 numaralı maddede "davalı, sanık ve varsa avukatı: ceza mahkemelerinde tutuklu olmayan sanıklar, varsa avukatları ile birlikte hakime göre sol tarafta otururlar ve gerektiğinde buradan konuşurlar"biçiminde açıklamalı yazı ile aynı zamanda bir grafik şema oluşturulmuştur, işte bu kutsal belgeye göre de sanığın müdafisi ile birlikte oturması konusunda bu kadar hukuksal, yasal ve yüce bakanlığın yüce teknisyenlerinin yüce krokilerinin çerçevesinde mahkemenizin 82 belgesine göre gerekçeli olarak vereceği ve gerekçesinde yasal dayanak göstereceği ara kararına uyacağımızı beyan ediyoruz.
    ayrıca yine meşru olduğu var sayılan meclisin çıkardığı kanunun 223. maddesinde kararların nelerden (ibaret -avök)olduğu yazılmış olup, 231/4. maddesinde ise "duruşmanın bittiği açıklandıktan sonra hüküm fıkrası okunur, hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir" kuralı yer almış olup, bu kuralda savcının ayrı tutulmayacağı ve savcının da ayağa kalkacağı gizli özne olarak yer almıştır, ayrıca cmk nun 55. maddesinde "yemin sırasında herkes ayağa kalkar" kuralı getirilmiştir, bu iki kural dışarısında ayağa kalkılacağı konusunda yasal bir emir bulunmamaktadır, ancak bunun yerine yasaların yerini alan ve gücünü kendi alışkanlıklarından alan otoritenin simgesini gösteren avukatların emme basma tulumba gibi oturup kalkmaları şeklindeki yıkılması gereken bir alışkanlık adil yargılama ilkesinin yerini almış ise de, kanunların üstünde saydığımız avukatlık meslek kurallarımız çerçevesinde adil yargılama ilkesini çiğneyen mahkeme yargıçlarının taraflı davrandığının görüntüsünü oluşturan teamül ve alışkanlık, gelenek, görenek denen hukuk dışı uygulamalara boyun eğmeyeceğimizi, ancak bu yasal dayanaklarımıza rağmen, eğer mahkeme aksi görüşte ise yasal dayanak göstererek vereceği karara uyacağımızı, bu nedenlerle usul esastan önce gelir temel hukuk ilkesi çerçevesinde bu iki usul işlemi konusunda ara karar verilmesini savunma makamı olarak rica ediyoruz dedi.

    g.d.:istek gibi; cmk nın 149/3. maddesinde öngörülen müdafiinin yanında olma deyiminin sanık ile müdafiinin fiili olarak yan yana olmasından öte müdafi yardımından yararlanmak mahiyetinde olduğu, uygulamada duruşma salonlarında sanıklar için yer tahsis edildiği, sanığın bu yerde bulunduğu, müdafi için de yer tahsisi yapıldığı, adalet bakanlığı teknisyenlerinin çizdiği krokinin mahkemeleri bağlamasının söz konusu olamayacağı, yargıya saygı gereği avukatların savunma yaptıkları sırada ayakta bulundukları, bunun yerleşik yasal uygulama sonucu olduğu ve sanığın yerine geçmesi bu şekilde savunma yapmasına oybirliğiyle karar verildi tefhimle açık yargılamaya devam olundu.

    sanığın yerine geçtiği görüldü.
    sanık müdafii av.ömer kavili usul açısından söz istedi.
    sanık müdafii av.müşir deliduman da usul açısından söz istedi. ara karar müphemdir ve muğlaktır, tavzihi gerekir dedi.

    g.d.:ıstek gıbı; sanık müdafilerine söz verilmesine yer olmadığına, ara kararı yeterince açık olduğundan tavzih edilmesine yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi tefhimle açık yargılamaya devam olundu.

    mahkeme başkanı önce ara kararını yazdırmış, sanık müdafii av. ömer kavili'nin müdahalesi ile sonra üyelere sorarak oylama yaptırmıştır şeklinde zapta geçilmesini istiyoruz, mahkeme başkanı bağlı kalacağına yemin ettiği kanunları bizzat çiğnemiştir dedi.
    sanığa son soruşturmanın açılmasına dair karar ve ekleri okundu.
    sanık oturduğu yerden, ayakta savunma yapmasının kendisine işkence olacağını, oturduğu yerden daha serbestçe kendisini ifade edeceğini, oturduğu yerden ifade vereceğini bildirdi.
    uyarılara rağmen sanık ayağa kalkmadı. oturduğu yerden savunmasını yapmaya başladı.
    sanık avukatıma danışmak istiyorum diyerek sanığa mahsus yerden kalkıp müdafilerinin yanına gitti. burada müdafileri ile gizli görüşmeye başladı. sanık, müdafileri ile görüştükten sonra yerine gelerek oturdu.

    sanık taner küçük savunmasında; başından beri söylemek istiyorum ki, benim hakkım avukatımın hakkıdır, avukatımın hakkı da benim hakkımdır, baştan beri avukatlarıma yönelik baskıcı davranışlarınız beni psikolojik olarak baskı altında tutuyor, serbestçe kendimi ifade etmemi engelliyorsunuz, ayrıca sorgu yönetmeliğine yazılı ayakta tutmaya yorgun bırakma, eziyet etme söz konusudur, mahkeme başkanının ısrarla savunma yapın demesi ile ben zorla ifade vermeyeceğim, mahkemenin kıdemli üyesinin mahkeme başkanını sakin olunuz diye uyarmasıyla sabit olduğu üzere ifade vermeyeceğim dedi.

    sanık müdafii av. ömer kavili söz alarak; mahkemeniz daha önceki duruşmada duruşma saati olarak tayin etmiş olduğu 10 şubat 2011 saat 14:00'te duruşma tayin etmiş ise de, saat 16:00 olmasına rağmen savunma avukatını hala duruşmaya kabul etmemiş olması ve sanık savunmanının istanbul’a dönecek olması ve uçak yolculuğu nedeniyle daha fazla bekleyememesini belirterek vermiş olduğu mazeret dilekçesi mahkeme heyetince yasal dayanak ve hukuksal bir açıklama gösterilmeksizin geçersiz sayılmış ve kendi verdikleri sözü tutmayan mahkeme heyetinin sanık müdafiinin sözünü geçersiz sayması sonucu sanık aynı zamanda izmir barosu üyesi avukat olması ve izmir dışındaki mesleki görevinde bulunduğunu da belgelemesine rağmen, sanık meslektaşımız hakkında duruşmada bulunmuyor gerekçesiyle zorla getirme kararı verilmiştir, oysa bu mahkeme heyetindeki başkan ve diğer üye önceki heyetteki yargıçlardan farklı olup dosyayı ilk kez ele almışlardır, ancak önceki mahkeme başkanı ile yaptığımız usul tartışmaları ve yasalara dayalı olarak yaptığımız taleplerimizden yani usul hükümlerinin sıkı surette uygulanmasını istememiz nedeniyle önceki mahkeme başkanının kanunları çiğneyerek ve yargıçlık üst kimliğine ait sakin olma, metin olma, mekin olma, fehim olma gibi özelliklerle ilgili hususlarda sıkıntı yaşamış olmasını yeni heyete nakletmiş olduğu görüntüsü ortaya çıkmıştır, yargıçlara ödev tarafsız kalmaktır, tarafsız olmak zorunda değiller demeyeceğiz, ancak tarafsız görünmek zorundadırlar, mahkeme başkanının ilk baştaki usule ilişkin taleplerimizden sonra vermiş olduğu ara kararında bizim gösterdiğimiz ayrıntılı hukuksal dayanaklara rağmen, hiçbir yasal açıklama yapmaksızın, hiçbir kanun maddesi göstermeksizin bizim gösterdiğimiz kanun maddesini ne suretle farklı yorumladığını dahi yazdırmaksızın sadece ezber ve alışkanlık çerçevesindeki beyanı bakımından mahkeme başkanının aynı zamanda ara karar için müzakere oluşturulması sırasında kanunda yazılı olan müzakerede rey toplama usulü kurallarını da çiğnemiş olması ve başkanın bu hukuk dışı davranışlarına diğer iki üye yargıcın kıdemli yargıç ve kıdemsiz yargıçların ayrı ayrı hukuksuzluğa iştirak ettiklerini gördüğümüzden, iştirak hükümleri çerçevesinde her üç yargıcı görev yapmakta oldukları yargıçlık makamından 5271 28 ve devamı çerçevesinde o makamdaki görevlerinden iş bu davada reddetmek zorunda kaldığımızı savunma makamı olarak beyan ederiz dedi.

    iddia makamından soruldu; istemin yasal koşulları bulunmadığından, bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur dedi.

    sanık müdafii av. ömer kavili mütalaaya karşı itirazlarımızı bildirmek bakımından usulen söz istiyoruz dedi. devamla; iddia makamında savcı sıfatıyla görev yapan kamu görevlisi her ne kadar yasal koşulları bulunmadığından demiş ise de, bizim gösterdiğimiz yasal koşullara karşı bir görüş veya aynı yasa maddelerinin farklı bir yorumunu getirmediği gibi farklı bir kanun veya kanun maddesi de iddia makamı tarafından beyan edilememiştir, kaldı ki mahkeme heyeti iddia makamından mütalaa almadan önce müzakereye çekilmiş olup, geldikten sonra kağıt üzerinde görüntüde usule uyulmuş gibi görüntü yaratılmış ve bu aşamada iddia makamının mütalaasını müzakereden sonra almış bulunmaktadır, bu hususu da hukuksuzluk saydığımızı beyan ederiz dedi.

    sanık müdafii av. müşir deliduman söz alarak; usul açısından verilen kararlan müphem ve muğlâktır, tavzihini istediğimiz zaman hiçbir hukuki ve kanuni mesnedi açıklanmamıştır, usul açısından problemler giderilmediğinden dolayı esasa bile girilememiştir, esasa girilmediği halde savunma ve ifade layıkıyla verilememiş ve imkansız hale getirtilmiştir, mütalaada bu kanunsuz ve hukuksuz işlem ve eylemlerine kollektif bir ortaklık sağlanmış, savcılık etik ve mesleği hakkında bükreş kuralları çerçevesinde, sanığın leh ve aleyhindeki delil ve mütalaalar yasal desteğiyle açıklanmadan yapılan mütalaaya itiraz ediyoruz dedi.

    dosya incelendi.

    g.d:istek gibi;
    1-sanık müdafilerinin ileri sürmüş oldukları red nedenleri duruşmayı uzatmaya matuf görüldüğünden cmk nun 31/1 -(c) maddesi uyarınca reddi heyet talebinin reddine,
    izmir 3. ağır ceza mahkemesi başkanlığı nezdinde 7 gün içerisinde cmk.nun 268 ve müteakip maddeleri uyarınca itiraz edebileceklerine,
    karara itiraz edilmesi halinde dosyanın izmir 3. ağır ceza mahkemesi başkanlığı'na gönderilmesine,
    2-yargılamanın 23/05/2011 günü saat:09:40'a bırakılmasına oy birliğiyle karar verildi.28/03/2011

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap