• odtü inşaat yapı mühendisliği bölümü profesörlerindendir. dersi anlatışı, ses tonu ile gelmiş geçmiş en karizmatik hocalardandır*. deprem mühendisliği* konusunda uzmandır. aynı zamanda tuluhan tekelioğlu'nun da kayınpederidir*.
  • hocamizin 1999'da verdigi dynamics of structures (ce487) dersi sinavinda (vize, odtu ingilizcesinde midterm) sicip batirdigim bir soruda artik ugrasmaktan vazgecip o umitsizlikle neden cozemedigimi anlatan bir kompozisyon yazmistim kagida. ertesi hafta hoca sinifta degerlendirilmis kagitlari dagittiginda merak edip baktim, benim kompozisyonu usenmeyip okumus, yanina da 'you are indeed stuck' yazmis. mnakodmn dallamasi dememis bana, halden anlayan bir insanmis diye dusunmustum.
    tanidigim tebesir tutucu kalemimsi kullanan yegane hocadir ayrica.
  • odtü'de hocalık yaptığı dönemde, öğrencilerini derste aşağılamak için hiçbir fırsatı kaçırmazdı. nitekim meşhur 384 dersinde (structural analysis diye de bilinir) soru sorma teşebbüslerini anında aşağılama sekanslarıyla savuşturması sonucunda, dönemin kalan haftalarını sınıftan herhangi bir soruyla karşılaşmadan tamamladığı vakidir. ama bu iletişim probleminin salt öğrencilerle olan ilişkileriyle sınırlı olmadığını da söyleyebilirim. çünkü bir keresinde kampüs içindeki bir banka şubesinde bankodaki memurla olan diyaloğuna tanık olmuştum. polat bey bankoya yanaşır yanaşmaz ağzından çıkan ilk söz şu oldu:
    pg - "bakın eğer siz de yardımcı olmayacaksanız, lütfen baştan söyleyin, boşuna nefesimi tüketmeyeyim"
    memur - "isterseniz önce sorununuzu anlatın, ondan sonra yardımcı olup olamayacağımı söyleyeyim"
  • odtü'de görev yaparken dilinden düşürmediği şöyle bir özdeyiş vardı: "physics is the only science, the rest is stamp collection"
    (hatırlatma için uğur kayatürk'e teşekkürler)
  • kendisini yıllar sonra görünce, yüzüme de seni bir yerden gözüm ısırıyor diye bakınca her eski mezun gibi hal hatır sormayı bir borç bildim. kendisinin insanları aşağılama, onlara kendi seviyesinde olmadığı sürece saygı duymama özelliğine yakışır bir 6-7 saniyelik konuşma oldu. başka hikayelerim de var öğrencilik dönemine dair ama bu denli bilinen ve teknik olarak saygı duyma zorunluluğu hissettiğim biri için kamusal alanda o hikayeleri yazmasam daha iyi. konumuz başka. söz konusu şahane diyalogumuz şöyle:

    + merhaba hocam, nasılsınız?
    - iyiyim. kariyerini x hoca'dan takip ediyorum.
    + öyle mi? ne güzel.

    (bkz: peki peki anladık)

    kısa ve öz.
  • emekli olduktan sonra çankaya üniversitesi inşaat mühendisliği bölümüne bölüm başkanı olmuştur. türk inşaat mühendisliği camiasının görüp görebileceği en başarılı akademisyendir. earthquake engineering research center'in amerikan üniversiteleri dışından kabul ettigi iki akademisyenden birisidir ve bu komitenin dört yıl seçilmiş başkanlığını yapmıştır.
  • national academy of engineering'e seçildiğini öğrendiğim depreme dayanıklı yapılar konusunda uzman akademisyen.

    bugünlerde böyle akademisyenlerin değeri çok daha iyi anlaşılıyor.
hesabın var mı? giriş yap