• gariptir irtihal da aynı anlama gelir. galiba rihlet, irtihali doğurmuştur. ve fakat aradaki ince ayrım nedir, bilinmez.
  • göç etme ve tebdil-i mekanın her türlüsü için kullanılmaya musait iken hususiyle ölme, ölüm manası kastedildiğinde kullanılır. aynı kelimenin irtihal eylemek şedd-i rihal gibi versiyonları da vardır.

    herhangi bir menzil-i maksuda vuslat gayesiyle yola koyulmayı tarif için şedd-i rihal kullanılır, bu itibarla azm-i rah etme ile benzer kullanım alanına sahiptir.

    irtihal eylemek ise dar-ı dünyadan baki aleme göç etme manası kastedildiğinde isti'mal edilir.

    rıhlet ve irtihal arasına cümle içerisinde kullanım açısından pratikte bir fark yoktur. benzer ilişki tezellül ve zillet arasında da bahis mevzuudur.
  • hadis şeyhlerinin hadis toplamak için çıktıkları yolculuklara da denir.
  • "kayınpederim fenadan bekaya rıhlet eylemişti."

    mislimelek hanım

    haremden sürgüne bir osmanlı prensesi, inkılâp, 2011, s. 179
  • göç ve ölüm
  • göçme ve ölme
  • ölüm
  • yavuz sultan selim'in rıhletini, yani ölümünü/göç edişini anlatan yahya kemal beyatlı şiiri.

    bir gün çalındı nevbet-i takdîr rıhlete
    ukbâda yol göründü hüdâ'dan bu dâvete

    doldukça doldu gözleri eşk-î firâk ile
    kudretlü pâdişâh vedâ etti millete

    tevhîd maksadıyle geçirmişti ömrünü
    ref'etti ermeğânını dergâh-ı vahdete

    râyâtı gölgesinde fedâ-yı hayât eden
    ervâha pîşdâr olarak girdi cennete

    yekser riyâz-ı huld-i berîn oldu cilvegâh
    her cenkten getirdiği binlerce râyete

    dîdâr-ı fahr-ı âlem'i görmekti gâyesi
    gark-ı huşû' çıktı huzûr-ı risâlete

    alnından öptü fahrederek fahr-ı kâinât
    şâbâş sundu sarf edilen bunca himmete

    dîvân-ı hak'ta mağfiret-î girdigârdan
    şâyeste gördü cürm ü günâhın şefâate

    dûr olmasıyle böyle büyük pâdişâhtan
    gark oldu nâs mâtem-i bî-hadd ü gâayete

    yer yer misâl-i bîd-i hazân oldu tûğlar
    sultan selîm'e girye-künân oldu tûğlar
hesabın var mı? giriş yap