• 3 ekim 2008'de gösterime girecek olan dökümanter film. yönetmen: larry charles. amerikalı sivri komedyen bill maher, favori konusu din üzerine tespitlerde bulunacak, güldürecek, düşündürecek, kızdıracak. (religulous = religion + ridiculous)
  • trailerına http://www.apple.com/…ailers/lions_gate/religulous/ adresinden ulaşmanın mümkün olduğu film. aynı adreste "visit disbelief.net" (bkz: disbelief) ibaresi de göze çarpmakta.
  • bir nevi entelektuel borat diyeyim. sacha cohen yerine bill maher, pop hedefler yerine dini hedefler. hedef mizah, dokumantasyon degil. zaten bu şeyi(bu tür için hala bir isim bulunmadı mı), borat'ın yönetmeni ve curb your enthusiasm'ın yapımcısı larry charles, yönetiyor.

    borat nasıl sosyolojik araştırma değilse, religulous da teolojik ya da felsefi bir belgesel değil. bill maher hep yapmak istediği şeyi yapmis. çıkmis sokaklara, inandıkları şeye şüphesiz bir kesinlikle iman eden insanlarla takilmis. elinde aynasıyla kudüs'ten vatikan'a dini merkezlere gidip gördüklerine tutmus aynayı. eleman, "tarihin en büyük kurgusu hakkında kurgu olmayan bir yapım" diye anlatıyor bu sıradışı isini. filmdeki karakterler ve soyledikleri gercek.

    bence su ayrintiyi da gozonunde bulundumak gerek. maher, aksettirildiği ve bu dökümantasyondan sonra aksettirilebileceği gibi bir "ateizm mücahidi" değil. uzun yıllardır organize dinleri mizahına hedef yaptığı doğru ama yasamini dünyayı dinden arındrımak gibi saçma sapan bir sekülarizme adamis biri degil. dini inanislarda kendince komik gördüğü, sacma gördüğü seylere, diğer her konuda sahip oldugu provokatif uslubunun aynıyla dikkat cekiyor. zaten religulous için de, "sadece komiklik yapmak istedim. amaç biraz gülmek" diyor. el alem ne kadar gülecek onu da 3 ekim'de gösterime girdiğinde görecez. ben kendi adıma, oldukça verimli tartışmalara kapi aralayacagini da düşünüyorum, bekliyorum.

    "if this sounds offensive, you may crack a smile anyway. the laughs come both cheap and sophisticated. after all, the joking has a serious side when religion and politics mix. maher at his most serious is still hilarious. if there is a hell, this will be the headline act."
    - thom powers -

    not: mektubu kapattıktan sonra aklıma geldiği için zarfa yazıyorum, maher, hem abd'de çok popüler bir din sitesi olan belief.net'e karşı parodi olsun, hem de fimin promosyonu olsun diye disbelief.net sitesini kuruyor. filmin afişindeki tanıtım videolarındaki site bu.
  • torrent ağında demonoid dahil birçok yere baktığım ama birtek isohunt'da paylaşımını bulabildiğim belgesel.

    edit: nedeni bütün hepsinin fake olmasıymış, zaten demonoid'te olmadığında anlamam gerekiyordu.
  • filmin resmi sitesi olan disbelief.net kesinlikle ziyaret edilmeli diyorum. bu filmi ve sitesinde verilen baglantilardaki youtube videolarini izleyip hala din kavrami uzerine, dinlerin kokeni uzerine dusunmeyen, kafa yormayan, arastirmayan; hicbir seyi sorgulamayan kisinin beyninde bir tutukluk olmasi kuvvetle muhtemeldir.
  • ulkemize gelir de yuze carptigi gercekleri sutununda oven bir kose yazarimiz olursa, vurulmasina sasirmayacagim film.
  • filmin ismi religulous ; " religious (dindar) " ve " ridiculous (sacma) " kelimelerinin birlesiminden geliyor.
  • evrime en az turkiye inaniyor gercegini de laf arasinda suratimiza vuran eglenceli yapim.
  • seyrettiğim hem en komik, hem de en korkutucu filmlerden biri. kahkaha üstüne kahkaha patlatabileceğiniz saçmalıkların ezici çoğunluğumuzun hayat gerçeği olduğunu bilmek son derece moral bozucu.

    --- spoiler ---

    bill maher konunun geldiği noktadan ötürü onca kişiye "ama senin dininde öyle değil, böyle yazıyor" dedikten sonra aldığı "sen onu yanlış anlamışsın", "o, o zamanlar için geçerliydi, günümüz için değil" türü klişe cevaplar karşısında net bir şekilde "iyi de insanlar bunu tanrının sözü olarak almıyorlar mı?" sorusunu soruyor. karşısındaki kimseden net bir yanıt alamıyor, mantık dışı ve bizlere çok tanıdık gelen savunmalarla karşılaşıyor. bunun üstüne farkına vardığı gerçek, örneğin bizim de memlerimize* işlenmiş bir davranış kalıbıdır diye düşünüyorum:

    "i just don't buy it that these guys are in the state of denial. i think that they are in the state of denial to an outsider. they will not admit anything is wrong with their culture to an outsider"

    çevirmek yerine açıklayayım: bu kişiler maher'a karşı "yok, aslında öyle değil" deseler de gerçeğin öyle olduğunu biliyorlar; bunu sadece bir yabancıya göstermek istemiyorlar. kültürlerindeki sorunları bir yabancının karşısında kabul etmiyorlar.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap