• 20 temmuz 2005'de amerikan fox kanalında gösterime girmiş dans yarışması.

    ilk elemelere tangocular, salsacılar, göbek dansçıları, modern dans uygulamacıları, ekseriyetle hiphop ve breakdans müptelaları katılmış. ardından seçilenler hollywood'a taşınmıştır. hızlı bir hiphop-salsa-contemporary jazz- koreografi kursu verilmiş. hocalar yüzde seksen tatminsiz görüntüler vermiş. nihayetinde sekiz erkek sekiz kadın dansa başlamışlardır. amerikan halkı oylar vermiştir.

    jüri en iyi dansçıyı değil, en galeyana getirici, daha elemelerde kameralara en tahrik edici göz kırpanı, yalananı falan seçmiştir. ama kalas gibi duranlar girememiştir. yarışmada big papa diye bir adam vardır. 150 kilo civarı, dazlak bir adam. yoğun esmer tenli. o mesela favorilerden biri olmuştur bir dönem. çünkü şişman sempatik formülünü uygulamıştır.

    seçilen yarışmacılar, mesela bir irlandalı topuk dansçısı olsun, bir uzakdoğulu amerikan melezi breakdansçısı.... "çokkültürlü amerikan halkı bu yarışmada dans ediyor" havasını yaratmıştır. hepimiz birlikte dansımızı yaşıyoruz muhabbeti döndürülmüştür.

    5 ekim 2005'te yarışmacılardan, bizdeki popstar'ın abidin'ini, çizdiği karakter itibariyle andıran nick lazzarini'nin birinciliğiyle sonuçlanmıştır.

    ispanyol televizyonu tve'de aynı formatta bir program gördüm. bu programla kıyaslandığında dansları daha az ateşliydi. söz konusu pop olduğunda amerikalılar ispanyol ateşi'ni bile onlardan iyi patlatıyorlar.

    yarışma türkiye'ye uzanır mı, türkiye ayağının ismi ne olur, bunlar meçhul.

    diğer örnekler
    (bkz: electric circus)
    (bkz: strictly dance fever)
  • ikinci sezon finalinin gecen carsamba gunu oldugu, bu yarismanin ve dansin sadece amerikayi diil diger ulkeleri de etkiledigini gostermek icin turkiyedeki benimle dans eder misin isimli yarismayi gosterdikleri, normal danslar yaninda sadece kadinlarin diil erkeklerin de gobek attigini (sanirim secmelerde olmus ben bilmiyorum yarismada mi yapildi) ve sunucunun kadin kiligina girmis bi erkek oldugunu ((bkz: huysuz virgin) gosterdikleri, eee ulkeden uzak olmanin etkisiyle bunlari gosterdiklerinde ev arkadasima bak bak burasi turkiye diye cigirdigim program.

    super bi yarisma programi, ikidir yazlari yapiliyo, unlu danscilarin koreograflarlarinin 20 gence her hafta sapkadan ne cikarsa onu orettikleri yine her hafta 1 kiz 1 erkegi eledikleri dans programi. severek izliyoduk
  • çok hızlı ilerleyen ve hiçbir şekilde suistimale izin vermeyen yarışma.

    jüri: müziği durdurun. bizim zamanımızı ve kendi zamanını boşa harcadın. teşekkür ederiz.
    yarışmacı x: peki
    jüri: televizyona çıkıp şov yapmaktan başka bir gayeniz olmadığı açık. dans edemiyorsunuz olmadı. teşekkür ediyoruz.
    yarışmacı y: hay hay.
    jüri x: bence olmadı. çok kötü
    jüri y: bence de
    jüri z: evet katılıyorum

    bizdekiler genelde şöyledir;

    jüri 1: harika. tek kelimeyle müthiş.
    jüri 2: harika mı resmen kusasım geldi
    jüri 1: doktora görünün o vakit.
    jüri 3: ben kararsızım teknik olarak çok güzeldi ancak makyajı olmamış. bilemedim yanıı

    topunuzun dans anlayışınıza zıçam yahu. bu kadar zıt görüş nasıl çıkar bir dans gösterisinden.
  • insanın içinden bile buradaki benzeriyle kıyas yapamadığı yarışma; hatta yarışma değil, başlı başına şov.
    (bkz: http://www.youtube.com/…ba4-8wmqezu&feature=related)
    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=fss9l7hv9ga)
    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=7v6nw6_f0jw)
  • an itibariyle digiturkte izlediğim 3. sezonun bir bölümünden sonra gördüm ki bizdekiyle alakasızlığı sadece bizim dansçılardan 10 kat daha iyi dans eden dansçıların olması değilmiş. bir kere adamları eleştirdikleri zaman hiçbir dansçı bizimkiler gibi ukalalık yapmıyor, ama ben öyle değil böyle yaptım, bana verdikleri koreografi kötüydü, giydiğim mayo kıçıma kaçtı gibi bahanelere sığınmıyorlar. ki üstteki linklere bakarsanız bizimkilere taş çıkaran performanslarını göreceksiniz. ona rağmen bir alçakgönüllülük ve ondan da öte "ben daha ne biliyorum ki, sesimi kesip dinleyeyim, hatamı öğreneyim" gibi bir yaklaşım var. ama daha da önemlisi hiçbir jüri üyesi bizdeki gibi çingenelik yapmıyor, birbirinin lafını kesip, hayır sen hayvansın bence batucan şahane bir dansçı sen ne bilirsin falan demiyor. belki biri yerlere göklere sığdıramıyor ama öteki yerin dibine sokuyor, bu iki jüri üyesi birbirlerine sataşmıyor, kavga etmiyor, hatta sırası geçen bir daha konuşmuyor bile. bu sebeple izlemek de daha zevkli, çünkü gerçekten dans işinde olan yetenekli insanların mantıklı yorumlarını toplamda 5 dakika dinliyorsunuz ve yeni çift sahneye çıkıyor. bunun dışında yine izlediğim bu bölümde dansçılara hayattaki en büyük amaçlarının ne olduğu soruldu. rusyadan gelmiş olan dansçılardan biri 10 yıldır ailesini göremediğini söylemesine rağmen hiçbir organizasyon yapılmadı, taa rusyalardan kayınçosu, halası, amcası getirilmedi, salya sümük olunmadı. buna da hayran kaldım; ağlayın, üzülün de bu çocuğa oy verin diye gözümüze sokmamışlar; jüri ben sana sahip çıkıcam seni büyük adam yapıp ailene kavuşturucam edebiyatı da yapmadı. yine aynı rus dansçının dans partneri olan kız kalbinde bir sorun çıkıp gösteri sabahında hastanelik olduğu için dans edemedi. 15 dakikalık hastane görüntüleri de izlemedik. kısaca; "bu dansçımız hastalandı, yerine dans hocalarımızdan birinin asistanı erkek dansçıya eşlik edecek" dendi. yarışmadaki bu anti-cıvık yaklaşım takdire şayan.
  • söz konusu programda jürinin sürekli birbirine sataşıp katılımcılara abuk subuk yorumlar yapmamalarının, ve tabi ki katılımcıların da "ama mayom kıçıma kaçtı" diye saçma bahaneler dillendirmemelerinin sebebi, jürinin tamamının epey taşaklı dans hocalarından oluşuyor olmasıdır.
    bizdeki gibi bir manken` :çağla şikelbir şarkıcı :murat bozbir dansla ilgisi kalmamış baleci :yonca evcimik` bir adet de hayatında bir tek dans dersi bile almamış defile koreografı` :uğurkan erez` değildir orada oturanlar.
    adam senin tekniğini, sahne varlığını patır kütür eleştiriyor. sen daha doğmadan o dans etmeye başlamış, sen bokunla oynarken o öğretmeye başlamış. sıkıysa "ama.." diye başlayan bir cümle kur onların önünde. yemez. ha bizim jürinin karşısında ben bile konuşurum "sen kimsin beni eleştirecek" diye. orda olmaz. karşında mia michaels filan oturuyor, altına işersin heyecandan ne konuşması.
  • cok mu sansliyim bilmem ama, takip etmedigim halde televizyonu acar acmaz su mükemmel, harika, olaganüstü, nefes kesici, koreografinin ne oldugunu birebir gösteren, dans degil adeta sanat olan the humming bird and the flower lirik dansini izledigim program.

    http://www.youtube.com/watch?v=0gf_izdk1jy
  • bir benzerini de fox ekranlarında görebileceğimiz yarışmadır.uğurkan erez,murat boz,çağla şikel,yonca evcimik ve seyfi dursunoğlu gibi bir kadroyla yola çıkan program orjinal format kadar tatmin eder mi bilinmez.
hesabın var mı? giriş yap