• gazetelere göre dünyanın 3. geniş filosuna sahip bir ülkenin geleceğinin iç politikada kanlı bıçaklı olan hükümet ve ordu tarafından abd'ye milyar dolar milyar dolar olarak akıtılmasıdır.
    "bugüne kadar lockheed martin lisansı ile 240 adet f-16 üreten türkiye, bunlardan 24 tanesini düşme ya da diğer teknik sebeplerle kaybetmişti. yeni 30 adet f-16 uçağı almayı planlayan hava kuvvetleri ayrıca, 80 tane mevcut f-16'nın da modernizasyonunu başlattı."
    bu kadar uçak, bu kadar para aktarımı neden oluyor? kimle savaşmak için oluyor? bu alışlar herhangi bir kişinin ya da kişilerin ceplerinin doldurulmasına neden olacak mı? bu alım bazı sorunların uzlaşı halinde çözülmesini sağlayacak mı? bu paralar nereden gelecek? muhalefet her türlü dış ilişki ile ilgili olayda ortalığı birbirine katarken, ülkenin çok borçlandığını söylerken neden bu alıma, on milyar dolar gibi türkiye'nin imf'ye olan borcunun önemli bir bölümüne denk gelen paranın yurtdışına çıkmasına ses çıkarmıyor?
    "istanbul üniversitesi öğretim üyesi prof.dr. gülay günlük şenesen yıllık ortalama tutarı 1.5 - 2 milyar dolar olan askeri teçhizat harcamalarının kabaca yarısının savunma bütçesinden, yarısının ise savunma sanayii destekleme fonu'ndan (ssdf) karşılandığını bildirdi. ssdf'nin ise gelirlerini esas olarak özel vergi gelirleri (milli piyango, at yarışı, loto dahil) ile dış kredilerin oluşturduğunu kaydeden şenesen, türkiye'nin silahlanma nedeniyle doğan dış borçlanmasının ise 2001 yılında toplam dış borç stokunun yaklaşık yüzde ıo'una karşı geldiğini söyledi. şenesen, "toplumun bugünkü ve gelecekteki refahına ilişkin kamu harcamalarının kısıldığı, cari açık sorununun gelecekteki kaynak kullanımını sınırladığı bir dönemde, gelecekteki askeri güvenliğe ilişkin harcamalara öncelik ve güvence verilmekte olduğu söylenebilir" dedi.
    vergisinin harcanmasına müdahale edemeyen insanlarının oluşturduğu bir ülke burası. böyle bir demokrasi. burası türkiye fark burada.

    alıntılar: http://www.birgun.net/…a=59&devami=29660#haber_basi
  • savaslarin bitecegine dair polyanna inanclarini yerle bir eden gelismedir... sasirtici midir? tabii ki degildir...
  • "bu harcamaların sebebi maddi güç denen kavramın unsurlarından birisi olan askeri gücün (diğerleri ekonomik ve siyasi güçtür) anavatana yönelebilecek tehdit, dayatma ve zor kullanma gibi bağımsızlığa ve toprak bütünlüğüne halel getirebilecek kabadayılıklara karşı caydırıcı olabilmek ve devletin -katıksız liberaller tarafından bile- en temel görevi olarak adledilen vatandaşların can güvenliğini dış mihraklara karşı koruma görevinin ifasıdır."

    devletin en temel gorevi vatandaslarin can guvenligini dis mihraklara karsi degil, her turlu sekilde korumaktir. ve hatta korumakla kalmayip, onlarin temel ihtiyaclarini ya bizzat karsilamak ya da kendilerinin kolayca karsilayabilecekleri bir sistem yaratmaktir. sen imf'den aldigin borcu aynen abd ekonomisine akitirsan, sonra o borcu odeyebilmek icin halka borclanir, o borcun da fazini odeyebilmek icin ayni halki binbir turlu vergiyle soyarsan, bu sekilde hem vatandasin ticaret yapip temel ihtiyaclarini karsilamasini engeller hem de paran olmadigi icin o hizmetleri sen saglamazsan, ulkenin o parlak apoletlerinin uzerinde durdugu sanrisiyla kurtardigini sandigin hayattan cok daha fazlasini olume ve fakirlige mahkum etmis olursun.

    her seferinde soyluyorum, bu tip tartismalar marjinal fayda-maliyet tartismalaridir; biz burada 10 milyar dolarlik f-35 aliminin getirecegi faydalarin ve bu faydanin bize olan maliyetinin, opportunity costunun muhasebesini yapiyoruz, yoksa askeriyenin gerekliliginin falan degil.

    turkiyenin zaten hayvani buyuklukte bir askeri yapilanmasi vardir, nato icindeki en buyuk ikinci kuvvettir, bu f-35'ler alinmasa isgale ugrayacak degiliz (allahim ne olur birisi abd'nin irak isgalini ornek versin de egleneyim). hadi milli savunma martavallarini gectim, bizim emperyalist emellerimizle bile rasyonalize edilemez bu ya; bu f-35lerin baskisiyla kuzey iraktan 10 milyar dolarlik petrol mu kapabilecegiz, 5000 tane jetimiz olunca bize yunan adalarini mi hediye ediyorlar? zaten oradan gelecek turizm geliriyle o ucaklarin bakim masraflarini anca karsilariz.

    nedir yani, bunun mesruiyeti nedir? gozumun onunde be bu oecd raporlari, bilim harcamalari, saglik altyapisi, halihazirdaki savunma harcamalari, internet var bakin: turkiye durumundaki bir ulkenin 10 milyar dolari alip amerikaya hibe etmesinin bize ne kadar getirisi var yahu? ozellestirme yapiyorlar yabanci sermaye gelsin diye, cunku ulkeye yeterince para akisi saglayacak bir dogal kaynak yahut agir sanayi yok, beyefendiler de bu paralari alip boeing'deki, lockheed'deki amerikalilara saciyor. hayir o ucaklari aliyorsun, sonra bir de bakim parasi, destek parasi vermek zorundasin amerikalilara onyillar boyunca, yakani kurtaramiyorsun da.

    allah muhakeme kabiliyeti olmadan milletin parasini kontrol edenlerin cezasini versin. tekrar tekrar bu muz cumhuriyetindeki komediye sasiyorum: halk abd dusmani, burokrasi de populer lumpen hareketlerine karsi bu milliyetci reaksiyona oynuyor bagimsizlik nutuklariyla, millet de gazi alip orduyu en guvenilir kurum belliyor ya seriat karsiti ya da anti-amerikan, anti-ab soylevler esliginde, sonra o adamlar ulkeyi hem abd'ye hem de dolayli yoldan uluslararasi finans kuruluslarina daha da bagliyorlar.. dongu devam ediyor ve yuce milletimizin yuce vatandasinin yasam kalitesi 3. dunya ulkelerindekini aratmiyor. neyse canim, natonun ikinci buyuk gucu dis mihraklarin isgalinden birkac duzine ucak sayesinde kilpayi kurtuldu ya, deger bunlar.
  • caydırıcı güç mü, ortak proje mi, bölgede söz sahibi olmak mı ne olursa olsun hiç s.kimde değil, insanın en büyük düşmanı insan ve kendimizi korumak adına aptalca masraflara girmek zorunda kalıyoruz. sebebi ne olursa olsun, ne demek efendim 10 milyar dolar, küçücük gezegen dünya'da kendi kendimize didişmek için harcıyoruz. keşke bu 10 milyar dolarları okullar, hastaneler, eğlence parkları, bedava bilgisayarlar, gitarlar, kitaplar ve bisikletler için harcayacağımız bir dünyada yaşasaydık.. (bkz: imagine)
  • isin "satin alma"dan daha cok "projeye ortak olma" seklinde degerlendirilmesi dogru olsa da, zamaninda devletlestirme adina vecihi hurkus'a yaptiklarimizi dusunur ve bugunku duruma bakarsak daha saglikli cikarimlar yapabiliriz.

    en azindan bir sivil hava sanayimiz varolabilirdi, ustelik henuz 1930'larin, 40'larin turkiye'sindeyken... hersey bir efsane gibi gorunebilir, vecihi derken sener sen degil kastimiz...
hesabın var mı? giriş yap