• beyoğlunda hasnun galip sokakta birbirine bağlı iki dükkandan oluşan, yazar ve araştırmacıların keyifli sohbetlere imza attıkları kitapevi. sahaf ibrahim yılmaz ve kardeşlerinin simurg-kitap kokusu adı altında yayınladıkları, alanında önemli bir yeri olan kitabiyat dergileri de var. üç ayda bir yayımlanan dergi, ebatça kalın, büyük boy, heybetli bir kitap biçiminde. derginin yazın kadrosu; yazarlardan, araştırmacılardan, şairlerden ve diğer sahaflardan oluşmakta. genel olarak dergide henüz kitap haline getirilmemiş araştırmalara ya da çok uzun zaman önce yayımlanmış kitapların tanıtımlarına yer verilmekte. erol üyepazarcı, yavuz selim karakışla, ümit bayazoğlu, halil bingöl gibi yazarlar ''kitap kokusu''nda osmanlıdan günümüze eski kitapları ve kitapçıları tanıtıyorlar.
  • 10 yıldan fazla oluyor kapısından içeri adımımı atmadığım dükkan, yeminim var çünkü.

    şimdi kedili medili insanın içini haşır haşır tırmalayan yazılanları okuyunca da eski günleri anarak gülümsedim, kediler güzeldir, ben de severim.

    bedava çayların ve safiyane duygularla kitap bakanlar için görevleri atmosfer oluşturmak olan o güzel kedilerin masrafı da gelen gidenden kat be kat çıkartılır, hiç üzülmeyiniz.

    kedi kedi kedi diye kafa ütüleyenlere de mahsus selam ederek ayrıca belirtmek gerekir ki bir sahaf dükkanına kedi için değil kitap için gidilir.
  • orhan pamuk öteki renkler kitabında :

    'iyi kitapçıdır. sahibi ibrahim kitapları tanır, hatırlar, arar, bulur. benim için bir küçük, yararlı tapınak. kötü zamanlarda yukarı kata çıkıp eşelenmek çok iyi gelir. '

    diye tarif etmiştir burayı.
  • "kitap alınacaksa buradan alınmalıdır..." dedirten mekan.

    sayfaları arasında altın mı vardır? yok tabi kitapların bir farkı başka kitapçılardan alınanlar ile...

    soğuk kış günlerinde gitmeyi severdim.

    iskilal caddesinin korkunç kalabalığından bir sığınma yeri gibi gelirdi.

    ibrahim yılmaz, aslıhan çarşısındaki dükkanının ilk günlerinden bu zamana kitaplarını kimi zaman kitap alacak parası olmayan öğrenci tayfasına "oku, sonra getirirsin..." diye verebilen engin bir gönül adamıdır. yıllar evvel çulsuz tayfasına yaptığı bu teklifleri devam ettiriyormudur bilmem ama halen kitabın alınacağı yerdir.

    kitapların özgürce karıştırılıp, okunur ya da okunmaz olduğuna karar verirken ikram edilen sıcak çay yudumlanır, tombul kediler sevilir.

    seçilen kitap ya da kitaplar ibrahim ya da coşkun tarafından hesaplanır, kallavi bir indirim yapılır...

    kitapevine neredeyse her gidişte fikir hayatından ünlü bir insana rastlanır. rastlanan insanlar ünlü olmasa bile fikren olgun adamlardır ve "bu alemde çok geri kalmışız" diyerek efkarlanılır.

    kitap seçerken aradığınız kitabın bulunduğu rafın önünde azman bir kedi uyuyor olabilir. kedi, nazikçe dürtülür ve izin istirham edilir. uyanan kedi size mutlaka ters ters bakacak ve kafasını kasadaki sahibine çevirecektir.

    ibrahim ya da coşkun :"hadi yavrum oradan bir kalkta abi kitap seçsin." diyecektir. kedi önce bir esneyecek, sonra da istemeye istemeye yerinden kalkıp gidip başka bir rafa yatacaktır.

    bu anlatılanda da herhangi bir abartma bulunmayıp isteyenler gidip bakabilir.

    çay bedava. kitap almak şart değil...
  • şu an itibariyle, aralarında kör- topal olanların da bulunduğu 13 adet ilginç isimli (behçet, mestan, tıstıs, bekir...) kediye ev sahipliği yapan kitapcı... bilgisayarın üstü, sandalyeler her taraf kedi dolu... ölen kedileri de, ismi bende mahfuz, bir otoparka gömerler; arabanızı park ederken bir daha düşünün yani... sağ-sol ayırmaksızın tüm yayınlara ulaşabilmeniz mümkündür bu kitapcıda... bu aralar fantastik kitapları (özellikle ithaki'den çıkanları) %50 indirimli satıyorlar... dolarla da kitap satarlar evet ama dolar kurunu 1 yıl önceki fiyattan hesaplarlar; gözlerini para bürümemiş yani... en azından kedileri sevip bir çay içmek için uğranması gereken mekan...
  • monitörlerin üzerinde bile uyuyabilen kedilere sahip olan, güzel mekan.
  • adresini yenilemiş eskici.

    tarlabaşı'nda, beyoğlu emniyet müdürlüğü'nün yan sokağa taşınmış. garipsedim...
  • internet mecrasına çok feci giriş yapmış bir sahaftır.

    "siparişiniz geç gelir"i geçtim ki önemli değildir böyle bir sahaf için ama ellerinde var görünen bir kitabı internet sitesinden varmış gibi kredi kartınızla ödeyip ellerinde olmadığını öğrenince ve "olunca haber vericez biz" sözüne güvenince hayal kırıklığına uğrayabiliyorsunuz.

    gitti gider bizim küçük ama esnaflığın imajını bozucu 10 lira.
  • öncelikle (bkz: simurg)

    istiklal caddesi'nde sol kolda mcdonalds'tan bir sonraki sokaktan içeri girilir. pandora kitabevi de vardır orada. onu biraz geçince sağa dönülür. sağü kolda simurg kitabevi bulunur.

    esas olarak türk dili ile ilgili bütün eserleri bir araya getiren bir ihtisas kitapçısıdır. unutmadan (bkz: sahaf kedileri).

    ama gelen olarak da dünya dil ve kültürüne ait kitaaplar bulabilirsiniz. ayrıca çizgi romanlar hakkında hiçbir yerde görmediğim eserleri de burada bulmuşluğum vardır.
  • yüksek sesle müzik çalıp (daha doğrusu hiç çalmayıp) beynimizi (af buyrun) sikmemeleri ayrı bir rahatlık veren kitapçı.
hesabın var mı? giriş yap