• günümüz fanboylarına dahil çocuklardır. bu yüzden "çocuktur, gençtir" deyip fazla üstüne düşmemek lazım.
  • amerikada kult filmler icin neredeyse standart olan insan tipi. bu insanlar filmi izlemeye degil filmin icinde bulunmak icin bir hevesle giderler sinemaya.
  • gecen carsamba sabahi mukemmel bir kahverengi-siyah jedi cubbesi icinde, belinde bir skywalker modeli lightsaber ve elinde bond bir cantayla ise giden bir insan gordum. bu insan ayni geceyarisi revenge of the sith ilk gosterimine de gidecekti dogal olarak. ustelik gozluklu, gayet muhendis tipli 25-30 yas arasi bir adamdi. yanindan gecen insanalar ben de dahil olmak uzere, yadirgamak yerine hayran hayran bakiyorlardi.
  • persembe aksami sureyya sinemasinda episode 3'e sith makyaji yapip gelen 2 ornek elemanin icinde oldugu insan grubu. elinde kiytirik plastiksaber olanlari saymadim bile.
  • saclarini sariya maviye boyayip "club" ortamlarina gidenlerden, veya kocaman holdinglerin egitiminde judogigiyip resim cektirenlerden cok da farkli olmayan insandir. (hatta olasilikla holding egitimindekinden daha keyifli insandir)

    kafasina bonus perugu gecirip perdenin gorulmesini engellemedigi surece dovmeye falan gerek yoktur, hem ki$i duzeltmeden once duzelmeyi du$unmelidir.
  • eksi sozluk dahilinde onlarca keyfinin kahyasi barindiran insandir.
  • amerika'da star wars episode iii revenge of the sith'in ilk seansina* gelenlerin %50'si bu tip insanlardi.
  • cyrano de bergerac filmine takma burunla giden insanlar da bu sınıflandırmaya dahildir. sinemanın ömrü uzattığına inanırlar. hayatın verdiği onca sıkıntı arasında yine bu hayattan bir parça olan sinemaya nefes almak için giderler. perdeyi gördüklerinde gözlerindeki perdeyi kaldırır bu insanlar. kulaklarını açar, kalbini rahat bırakır. belki de her şeyden önemlisi bir süreliğine de olsa eski sevgili ya da yarın kaygısı gibi her daim acıtan hançerleri göğüslerini kanatmadan çıkarma fırsatı bulurlar.

    kavun ve karpuz kabuklarının sadece eşekler için olmadığını bilirler. üzüm yerken bağcıyı dövmek yerine şarap içtiğini düşleyip sarhoş da olabilir bu insanlar. gökyüzü yıldızlarla dolu iken gökyüzüne bakıp o karanlıkların içinde bir yerlerde alienların yaktığı canlar için yas tutanları vardır. kaptanın seyir defteri onları da yazar. onlar bunu bilir kimse bilmese bile.

    üç günlük dünyayı dört güne çıkarabilmek için ah güzel istanbul deyip sadri alışık ile seyah beyaz bir karede donmak sadece bu insanların aklına gelir. sadece bu insanlar muhsin bey'i anlayabilir. bu insanların hiç çiğ köfteyi sevmeyenleri bile verdikleri paraya acımadan züğürt ağa'nın çiğ köftesinden yiyebilir.

    sinemaya kostüm giyip giden insan hayatın zehrinden korunmak için zırh giydiğini bilen insandır. sinemaya aşkla giden insan bakkala gittiğinde, otobüse bindiğinde bunu unutmayan insandır velhasıl gülümseyen insandır.
  • fitaş sinemasına bir iki jedi ve bir de darth vader gelmişti iki gün önce. onyedi onsekiz yaşlarında, belki de daha genç çocuklardı. itici değillerdi. hepsi gürbüz, sağlıklı ve yakışıklı idi ki bu özellikler yurdumda genellikle elit kesime nasip olur ancak ne yazık ki. yani bu kostümler içinde olmalarından dolayı değil, küçük burjuvalarla bi sorunumuz varsa bu yönden itici bulunabilirlerdi ancak.

    ama daha çocuklardı ve aslında sevimliydiler de. biletlerini kestirirken kılıçlarını birbirlerine uzatıp öyle ciddi bi tavırla “güç seninle olsun” deyişleri vardı ki felaket kıskandım o an onları. kendimi adanmış hissederek sinemaya gitmeyeli o kdar zaman oldu ki.

    on dakika arada darth vader ile obi wan perdenin önüne çıktılar ve saber düellosu yaptılar. obi, vader’în kaskına kılıçla vurduğunda, vader da onu force kullanarak ittiğinde herkes baya bi güldü. hoştu.
hesabın var mı? giriş yap