sir

• sir ünvanı hiç bir zaman soyadla kullanılmaz. mesela winston churchill'e ünvanıyla hitap edilecekse sir churchill değil sir winston denir. lord ünvanı için bu durum tam tersinedir. lordların ilk adı kesinlikle kulanılmaz, neredeyse unutulur; lord hutton ya da lord acton gibi.^*
• "sir yes sir!" $eklinde telaffuz edildiginde "emret komutanim!" a e$deger askeri bir nida olarak kullanilir.
• ingiliz kraliçesi tarafından verilen ünvan, günümüzde elton john topoşu bile almıştır^*. eskiden böyle miydi? savaşlarda üstün hizmet göstermek gerekirdi, akabinde kral gelir kılıcını omuzlara yumusakca dokundururdu, o güven veren sesiyle kulağa eğilip, hadi yine iyisin derdi. güzel günlerdi. yani günümüzde piç edilmiş bir ünvan bu.
• hamur yoğrulur ve fırında kızartılır, daha sonra kesilerek siniye yerleştirilir. üzerine kızarmış tereyağı ve sarımsaklı biraz sulu yoğurt dökülür. sonra afiyetle yenir. işte size sivas yemeği sir.
• sivas, erzincan taraflarinda yasayan insanlarin geleneksel yemeklerindendir.hamur yogrulup firina verilir.daha sonra kucuk parcalar haline getirilip uzerine ayran ve bol teryagi dokulerek yenir.bir diger adi ise kombedir.
• ing. sör, beyefendi
• yugoslavca'da peynir demek.
• londra da kraliçenin boğazına kaçan krakeri sırtına vurmak suretiyle çıkarttığım için bana verilen ünvan. (bkz: sir blackknight)
• ingilizler için çok şey ifade eden, insanların size saygı duymasını sağlayan her önüne gelene verilmeyen, bizzat kraliçe (bkz: god save the queen) tarafından takdir edilen bir ünvan iken, güzel ülkemde şu diyalogları yaşatabilir:
  
  + bik bik iste böylece sir oldum bik bik
  - iyi güzel, peki maaşa, emekliliğe bir faydası var mı?
  +bilmem yok herhalde
  - o zaman koy götüne ben de bi boka yarıyo zannettim.
• bir şarap markası, bardakta bulanık gözükür, tadı da pek iç açıcı değildir. fiyatı 3 milyon olduğundan tam ay sonu maaş başı şarabıdır. ben ölmediysem kimse ölmez dedirtir ikinci şişesinden sonra... sonrasında bir şey hatırlanmadığından, aynı durum her hafta tekrarlanabilir...