• insanların birbirleri ile nasıl etkileşime girdikleri ve sosyal çevrelerinden nasıl etkilendikleriyle ilgilenilenen bilim dalı. bireyleri, grupları ve grup davranışını, tutumları, önyargıları ve bunların oluşumu ile değişimini inceler. arkadaşlık, ikili ilişkiler, çekicilik ve saldırganlık gibi konular üzerinde araştırma yapar.
  • türkiye'nin nefis bir laboratuvar olduğu bilim.
    her türlü duruma uyacak bir teorisi vardır, olmayanları da diğerleriyle besleyerek kendiniz görebilirsiniz.
    dolayısıyla psikoloji bilgisiyle birleşince insan bariz olanı görmeyenlere karşı şaşkın kalıyor..

    koşullanma bilmeyen insanlar mesela salyalarıyla etrafta gezerken ve siz salyalarının koşullanma olduğunu bilirken konuşmanın da pek anlamı kalmıyor tabi bazen. koşullandığını anlamayan köpekler gibi kendilerini savunduklarında ve hele ki "doğal" dediklerinde koşullanmışlıklarına..

    hayatı bazı yerlerde kolaylaştırabilecekken bu ülkede zorlaştıran bir şeydir psikoloji ve özellikle de sosyal psikoloji bilgisi. insan olan koşullanmayı görüp kırmaya çalışacakken köpek köpek devam ettirirler çünkü hayatlarını.
  • sosyal psikolojinin amerikali versiyonu asosyaldir. asil sosyal psikoloji avrupa merkezlidir. gunumuzde sosyal psikolojiye giris kitaplarini okumak mide bulandirici bir deneyime donusebilmektedir. dunyanin gercekligin en kopuk "sosyal bilim" amerikali sosyal psikolojidir. turkiye'deki universiteler bunun sevdalilari ile doludur. bazilari bir amerikalidan bile daha amerikali ve amerikancidir. turkiye'de alternatif bir sosyal psikoloji henuz cok gelismemis, avrupa ekolunu takip edenlerin sayisi yukselise gecememistir.

    sosyal bir sacmalik olarak amerikan sosyal psikolojisinin en guzel ornegi rasyonel tercih teorisidir. hayatin komunal temellerini hic goremeyen, inanlarin psisik sureclerini rakamlara dokme takintisinin vardigi en igrenc nokta olarak ders verici teoridir. bu kadar miyop bir sosyal bilim ancak teknolojik bir rasyonalitenin ya da gunumuz liberalizminin sonucu olabilir. bu tur bir sosyal psikoloji ile mucadele gercek sosyal psikologlarin gorevidir. bu gorev ulkemizde ihmal edilmemelidir.
  • dünyanın en keyifli konularindan birisi. birey kişiye ozgu sorunlarini ya da belirli bir toplulugun davranislarini degil, bireyin topluluk davranişlarindan nasil etkilendiğini inceler. insan yapılan deneyleri, geliştirilen teorileri okudukça hayretten hayrete düşer.
  • toplumsal insan hasta bir hayvandır.
    erdoğan özmen
  • öncelikle sosyal psikoloji; benim formal bir eğitimine sahip olmadığım ancak kişisel olarak çok ilgimi çeken bir alan. öyle olunca bununla ilgili her şey beni çok etkiliyor. benim gibiler için sosyal psikoloji ile bağdaştırılabilinecek, pek çok beğendiğim bir kaç film önerisinde bulunacağım. belki birilerinin ilgisini çeker. benim çekerdi çünkü.*

    ön not-öncelikle bu filmlerin "sosyal psikoloji" olarak sınıflandırılması üzerine:
    bu sınıflandırmayı yapmak çok da kolay değil. ben bu filmlerin ortak noktasını sosyal psikoloji dedim, ancak gayet community psychology olarak da değerlendirilebilirler, net bir ayrım yapmadım. ancak en azından bu filmlerin insan ve içinde bulundukları toplum/topluluk psikolojisi ile ilgili oldukları kesin olarak ifade edilebilir. ayrıca aşağıdaki filmler hakkındaki yazdıklarım tabii ki de benim filmlere ilişkin öznel çıkarımım. öff iki film için amma tantana yaptım. neyse.

    * lars von trier - dogville
    sürü psikolojisinin sıradan, ahlaklı olarak görülen insanlara neler yaptırabileceğine dair başyapıt. ya da normalde "ahlaksızlık" olarak kabul edeceğiniz bir eylem, içinde bulunduğunuz toplum onu "normalleştirdiğinde" ahlaklı bir hale mi geliyor? ahlak kavramı kişinin kendi karakteriyle şekillendirmesi gereken bir olguyken ne kadar toplumdan etkileniyor ya da ne zaman toplumun izin verdiği bir eylem, yanlış da olsa, sırf toplum tarafından "kabul edilebilir" görüldüğü için bireylerin de günlük davranışlarında yer ediyor?

    * thomas vinterberg - jagten
    son yıllarda parladığını düşündüğüm danimarka sinemasından yine pek nadide bir film. kitle psikolojisini çok iyi anlatan bir film. bir düşüncenin topluma yayılınca nasıl şuursuz bir hal alabileceğini, sürü psikolojisinin bir toplumun/topluluğun başka bireylere yaklaşımını nasıl etkileyebileceğini mükemmel anlatan bir film. sindire sindire izlenmeli.

    * michael haneke - das weiße band
    ahah bunu tabii ki de es geçmeyecektim. allahın psikopatı haneke. ne yiyip ne içiyosa. faşizmin nasıl gökten zembille inmediğini ve ortaya çıktığı toplulukta bir alt yapısı olduğunu mükemmel anlatıyor. ki bu bahsettiğim konu benim uzunca bir süre kafamı kurcalıyordu, belki bu sebepten de bu film beni oldukça etkiledi.

    yukarıdaki üçlü benim esas favorilerim. ancak yine oldukça başarılı olan diğer önerebileceğim filmler;
    * 12 angry man; bir kişi nasıl tek başına tüm topluluğun fikirlerini etkileyebilir?
    * the reader; sıradan bir insan, sıra dışı bir kötülüğü nasıl gerçekleştirebilir/gerçekleştirebilir mi?
    * chocolat; toplumun farklı bir şeyler yapmaya çalışan farklı birine yaklaşımı.
    * malena; yine toplumun güzel ancak zayıf ve şanssız bir konuma düşen bir kadına yaklaşımı.

    aklıma gelen başka bir film olursa ya da yeni güzel bir film izlersem bu entry'i editlerim.
  • insanın farkındalığını artıran bir ders. yaptığınız her davranışın farkına varmaktan yorulup isyan edebilir... en sonunda psikopata bağlayabilirsiniz.
    insanda iç huzuru bırakmaz.
    ama çok zevkli ve çok da yararlıdır.
    çok fazla üstüne düşerseniz de insan sarrafı olur çıkarsınız.
  • türkiye'deki sol yapıların acilen ve şiddetle yönelip kendilerini geliştirmeleri gereken alan. 50 senedir ihmal ettikleri bu konuya eğilmezlerse boşa debelenmesinler. hatta bu alanda yetkinliğini kanıtlayamayanları karar verici konumlardan uzak tutmalılar.
  • ingilizce sınavına hazırlandığım sırada, okuma becerimi geliştirmesi için okumaya başladığım ve hiç alakam olmamasına rağmen intorduction to social psychology gibi bir kitabı bitirmeme sebep olmuş mükemmel bir bilim dalıdır.
hesabın var mı? giriş yap