• cok guzel bir ahmet aslan sarkisi.

    sözcüklerim varmiyor uzaklarina
    birer birer düsüyor bütün öpmelerim
    agir yenilgiler alarak …

    adresinde yoklugunu kiyamet bilerek
    sadece susarak özlüyorum seni
    hiç tanimadan, ne garip …

    sadece susarak özlüyorum seni
    hiç tanimadan, ne garip
    sense uzak, çok uzakta
    bir deniz gibisin resimlerde

    dokunsan dersim olur, göçerim mecburen
    duydum çok sonradan, adin önemli degil
    acin ayni tadi veriyor …

    adresinde yoklugunu kiyamet bilerek
    sadece susarak özlüyorum seni
    hiç tanimadan, ne garip …

    iste buna biçak çekiyorum
    simdi adi yok, hiç bir sevgilinin
    zaman zaman degil simdi
    yalniz benmiyim bu ahir zamanda
    dervis mekanina ask ile cagiran
    bu ahir zamanda …
  • fadıl öztürk 'ün bir şiirinden uyarlanmış ahmet aslan şarkısı

    sözcüklerim varmıyor uzaklığına,
    suskundur takvimlerde adım üstelik,
    bir bir düşüyor bütün öpmelerim,
    ağır yenilgiler alarak.
    kalbimse sildi bütün defterlerde,
    adresini, yokluğunu kıyamet bilerek.

    sadece susarak özlüyorum seni
    hiç tanımadan, ne garip …
    sense uzaklara çivili,
    bir deniz gibisin resimlerde

    dokunsan dersim olur göçerim mecburen,
    yalnızlığın on milyon olur,istanbul
    duydum çok sonra,
    adın önemli değil;
    acın aynı tadı veriyor zaten.

    islık çalan zamanlardan gelmiştim,
    bilirim bulutları eskitmenin güzelliğini,
    zaman, o zaman değil şimdi,
    güneş yine doğar bu kente,
    ama gözlerin... gözlerin...

    şimdi adı yok hiç bir sevgilinin,
    sıcak dokunuşunda dağılan,
    binlerce öpücüğün...

    işte, buna bıçak çekiyorum,
    bir kadın, aşkını savunan
    bir çocuk, gülüşü gibi ince,
    bir havalanış...yok
    belki de çekip vurmak ,
    bütün uykuları göz kapaklarında...
  • "özlemin kendisi avaz avaz sessizliktir" cümlesini kurduran cümlecik.
  • ahmet aslan'ın, 'dokunsan dersim olur, göçerim mecburen' dediği şarkıdır. sadece bu kısmı için bile dinlenebilen bir şarkı.
  • öğle uykusu gibi bir şarkı.

    uyumamakta direnen küçük çocuk, yenilir kendine uykusuzluguna.. gözyaşlarıyla birlikte düşürür kendini sımsıcak uykuların kucagına.
  • tanımadığını özler mi insan? bu şarkıyla özlüyorsun işte.
  • giri$i 1500 hp aglatma gucunde olan $aheser.

    sadece bir $arki, turku, vesairden daha da otede. bunun nedeni de beklenenin otede olu$unun kabullenilmesi zor gercekligini, otenin ba$liba$ina yarattigi buruklukla harmanlayarak anlatmasi olsa gerek.

    susarak ozlemek, tevekkuldur bazen.
  • "birini özlüyorum; ama onun henüz yüzü yok." duygusuyla başbaşa bırakıyor, bu şarkı.
  • odtü maden mühendisliğinin orada akşamları çok az insanın takıldığı ve yeni yurtlara bakan bir yer var. önünüzde tepelerden dolayı sonsuzmuş gibi gelen odtü ormanları, hafifçe içinizi ürperten rüzgar, ağaç sesleri, yalnızlık, elinizde sigaranız ve bu şarkı...

    çok güzel şarkıdır.
  • hani hayatınızı anlatan, işte benim bu dediğiniz melodiler vardır ya, işte bu benim melodim,

    önce ahmet aslan bir ağıt yakar anlamazsın sonra gitar çığlık atar ve ardından ahmet aslan yüreğini ele geçirir...

    zordur susarak özlemek,
    söylemezsin, dile gelmez cümleler zincirlere kenetlidir. bir tek yüreğinden geçer özgürce kelimeler, orayı da kimse bilmez, kimse duymaz, göremez sessiz çığlıklar vardır yüreğinde
    içinden zamana, hayata, aşka, sevdaya yaktığın sessiz çığlıklar...

    sözcükler varmaz hiç bir yere, vardığı yerler de yanlıştır, yanlış öpmeler yaşarsın..kendine dönersin her yanlışta, acıtır öpmelerin ama yüreğinde ki inancın hep devam eder.

    ruh eşi mi derler ne derler bilmem ama tanımadığım tenin özlemi bu
    bilirsin orada bir yerdedir henüz tanımamışsındır, görmemişsindir, duymamışsındır, kelimelere dökmemişsindir ama bilirsin işte orada bir yerde, bir gün bilirsin geleceğini adresinde ki yokluğun varlığa dönüşeceğini, adının ne olduğunun hiç bir önemi kalmaz işte..

    engin, mavi bir denizdir yüzü, belirsiz, hatları olmayan büyük dalgaların gerçek yüzünü kapattığı uçsuz bucaksız bir simadır
    acıları paylaşıp harmanlarsın bir olur bütün acılar, bedenin bir olduğu gibi, sen ve ben değil biz acısı olur..

    bir dokunsa, dersim gibi mecburi göç verirsin kendinden ona doğru, yaşadığın yerin önemi olmaz göç edersin onun yüreğine.... bilmediği, ait olmadığı topraklara mecburen göç eden bir dersim'li gibi

    işte buna, cümlelerime bıçak çekip kesiyorum...
    sadece susarak özlüyorum
    zamanı artık sevgili, birbirimize göç edip tanıma zamanı...
    derviş mekanında sevda ile bakma zamanı, zamane aşkları gibi değil
    eski zaman sevdalıları gibi...

    not:bu entry sıkıcı plaza hayatında, açık ofis saçmalığının içinden kendini izole edip, kulakta defalarca susarak özlüyorum dinleyerek doğaçlama yazılmıştır,
    (bkz: sürç-i lisan ettiysek affola)
hesabın var mı? giriş yap