• (bkz: paraşütçü haşere) adıyla da bilinir. eski ahşap yapılarda çok bulunur. yanyana çakılmış iki tahtanın arasına girebilecek kadar yassıdır. ısırdığı yeri şişirir, kızartır ve kaşındırır. hızlı kaçar. yavruları renksiz denebilecek kadar beyazdır. kan içince göbekleri kırmızı olur, şeffaflık kamuflajını yitirirler. evde bir adet görmek aslında yüzde birini görmektir. ilk ilaçlamada bu gerçeği görebilirsiniz. kuvvetli tarım ilaçlarından başka bir şey kökünü kurutamaz. genelde eve gelen misafirlerin çantalarında ya da kıyafetlerinde gelirler. kimse "yürüyün arkadaşlar, dayımlara gidiyoruz" demeyeceğine göre aslında kötü niyet yoktur. bu komando yeteneği tahtakurusunundur. kötü kokuludur. viski için babaannem "tahtakurusu gibi kokuyor" derdi.
    paraşütçü haşere lafı da, yine eski ahşap evlerde ortaya çıkmıştır. yatakların etrafına yapışkan yapraklı bitkiler konurmuş gece yatmadan. bunlar da yatağa doğru gelirken yapışırlarmış. bir kısmı tavana çıkar, emebileceği birinin sıcaklığını duyunca kendini aşağıya bırakırmış. "paraşütçü mü oldun tahtakurusu?" gibi bir şarkısı bile varmış ama, aradım, mamafih bulamadım.
  • mayakovski'nin oyunu, habora yayinlari tarafindan yayimlanmistir, gelecekci bir oyundur, yillardir donmus durumda olan biri, gelecekte yeniden bulunur ve bir maymun zannedilir
  • kanaatimce "piç kurusu" küfrüne kaynaklık eden hayvandır.
  • minicik bünyelerine şaşırtıcı miktarda kan doldurabilen yaratıklardır. geceleri zehir ederler adama. ısırılmadan önce farketmeniz tesadüfe bağlı olup, kaşıntı başladığında ise çoktan vücudunuzu terketmiştir. varlıklarını keşfettiğinizde her bir şeyden huylanmaya, habire yataktan kalkıp ışığı yakarak ortalığı kolaçan etmeye başlarsınız. nihayetinde kökünüzü kurutacam lan hepinizin diyerek sağlam bir ilaçlama ile katliam yapar, koltuk kanepe dolap altlarından can havliyle kendilerini dışarı atıp sürünerek ölen leşlerini temizlerken pompei'nin son günü tadı yakalarsınız.
  • şaşırtıcı derecede azgın yaratıklardır . erkeklerinin uzun, ucu sivri cinsel organları vardır ve sürekli erekte halinde gezerek , (çok afedersiniz) sokacak delik ararlar. bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmaya göre günde ortalama 200 defa cinsel ilişkiye girdikleri belirlenmiştir .

    bunun yanında, sosyal yaşamları sadece cinsellikten oluşan bu yaratıklar , davranışlarının semeresini de evrim sürecinde almışlardır . mesela ; erkek tahtakuruları arasında eşcinsellik çok fazladır. bunun en temel nedeni de , cinsel ilişkiye girdikleri yaratığın erkek veya dişi ve hatta tahtakurusu olup olmadıklarını umursamamalarıdır. bir araştırmaya göre bu yaratıkların cinsel ilişkilerinin 50%'si hemcinsleriyle, 30%'u kendi türünden olmayan böceklerle , ve en nihayetinde 20%'si dişi tahtakurularıyla meydana gelir. (eh bunun evrimle ne alakası var?) . alaka şudur ; azmışlık noktasında hareket eden bu hayvanlar , cinsel organlarının da oldukça sivri olmasının avantajıyla , cinsel ilişki sırasında organlarını batıracak yeri tam olarak bulamazlar . yani nereye girdikleri pek belli olmaz. bu sayede ; dişi tahtakuruları zamanla , üzerinde birkaç cinsel organ şubesi bulunan yavru dişiler doğurmaya başlarlar (evet şube ; bu şubeler de en sonunda birleşerek yumurtalıklara ulaşırlar.)..

    bu hayvanların evrim sürecinin sonucunda başka ilginç bulgulara da raslanmıştır . tahtakurularının cinsel ilişkilerinin yarısından fazlası hemcinsleriyle olduğu için ; çift cinsiyetli tahtakuruları türemeye başlamıştır .

    ayrıca , bu hayvanlar düşmanlarını da deyim yerindeyse (ve tekrar afedersiniz) s.kerek öldürmektedirler.

    'goreceli ve mutlak bilgi ansiklopedisi - edmond wells'
  • kafası koptuktan sonra 1 hafta yaşayabildiği iddia edilen mahlukat.
  • duvardaki ahşap çerçevelerin arkasında izini sürdüğümüzdü.
  • tdk'nın herşeyi ayırma tutkusundan yırtmış bir canlı türüdür efendim. tahta kurusu olarak yazılmasına ramak kala beton kurusu diye bir böcük gördüğümü haber etmek ve bu sözcüğün de diğer inşaat malzemelerinden ayrı tutularak yazılmasını dilemek isterim efendim. hem marley kurusu diye de ayrı bir cins olabilir.
    *hamam böceği
  • bunun erkeğinin sürekli erekte gezdiğini, önüne gelenle sikişt.. öhöm.. çiftleştiğini biliyoruz. şimdi yeni bir bilgi daha var elimizde; o da, bunların dişilerinin de çok azgın olduğu ve sürekli partneriyle zevkten zevke koştukları. tabi bir de erkeklik organının sivri olup heryeri delme özelliği var ki, bundan sebep neredeyse her çiftleşme dişinin bedeninde yeni bir delik açarmış. bir dişi tahtakurusunun üzerindeki delikleri sayarak o dişinin kaç kez ilişkiye girdiğini tespit etmek mümkünmüş.

    e bu durumda şöyle diyaloglar gayet mümkün:

    - gız, daha dün saydıydım 237 daneydi ni zaman 238 oldu he? kime verdin gız gene?
    - yok bey, gapının altından geçerkene gıymık batmıştır
  • viskiye kokusunu verdiği iddia edilen böcek. bir kesim vardır ki viski içmez, içemezler. bahane olarakda, viskinin tahtakurusu gibi koktuğunu, ve hatta tadında bile bu kokuyu aldıklarını iddia ederler. sapıkmısınız kardeşim siz? nerden buldunda kokladın tahtakurusunu.
    - bi düple viski alır mısın?
    - yok saol. o diilde, nasıl içiyosunuz şu zıkkımı kuuzum; aynı tahtakurusu gibi kokuyor.
    - bu viski başka. bu karafatma aromalı bayılacaksın.
    (bayılır.)
hesabın var mı? giriş yap